İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİ
II.O5.İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİ? August 22nd, 2009Doğru din ve iman bu dünyada insan için en önemli konudur. Dünya üzerinde dinlere baktığımız da, genelde hepsi belli bölgelerde taraftar bulmuştur. Bunun en önemli nedeni, bu dinlerin kurucularının, tarihin değişik dönemlerinde bu bölgelerde yaşamış olmalarıdır. Bu önderin mesajını duyan insanlar da, bu dinin takipçileri olmuştur. Haberleşme imkanlarının çok kısıtlı olmasın nedeniyle insanlar, kendi bölgelerinin dışında gelişen diğer inançlardan pek haberdar olmadıklarından, her bölge insanı, kendi inandıkları dinlerinin tek doğru olduğu inancına sahipti. Böylece her doğan yeni çocuk ta dinini başkalarıyla kıyas imkanı olmadığından ailesinden taklit etmektedir. Genelde din değiştirme, ya bölgeye gelen yeni bir din önderinin öğretileriyle veya başka bir dine sahip insanların, kendi bölgelerini istila etmesi ve istilacıların kendi dinlerini bu toplumlara dikta etmesiyle olmuştur. Maalesef yeterli bilgi akışı olmadığından, başka bölgelerde gelişen yeni dinler hakkında insanların pek haberi olmadığından, her insan anne ve babasından öğrendiği dinlerinin en doğru olduğuna inanmıştır. İşte en büyük insanlık problemi budur. “İnsanlar kendilerinin dışındaki bölgelerde bulunan dinlerden haberi olmadan ve hiçbir araştırmaya gerek duymadan kendi inançlarının dünyada tek doğru olduğuna inanması veya tek taraflı propagandayla inandırılması ve asıl önemlisi bu uğurda yapılan savaşlar.”
Günümüzde gelişen bilim ve haberleşme vasıtalarıyla insan artık kendisine uzak bölgelerde neler olduğunu, kendi bölgesinde toplumunda öğrendiği gerçeklerin dışında başka gerçekleri de öğrenme imkanı yakalamıştır. Yeter ki önyargısız bir şekilde araştırabilsin. Maalesef insanlar pozitif bilimleri öğrenme ve kabul etmede gösterdiği önyargısız yaklaşımı inanç konusunda fazla gösterememektedirler. Daha çok kendi inançlarını doğrulayan sonuçları kolayca görüp kabul ettikleri halde, bunların çelişkilerini de kolayca görüp kabul edememektedirler. Bu da insanların doğruyu çabuk bulup kabul etmesini engellemektedir. “Hz. İsa Hıristiyan mıydı?” isimli eserimizde, Hıristiyanların Kutsal Kitabı’nda özellikle İncil’i oluşturan kitapların birbiriyle ve Tevrat’la olan çelişkileri ön yargıdan uzak bir şekilde ortaya koymaya çalıştık. Tabi biz bunları yaparken birileri de “Kutsal Kitabın Değişmezliği” hakkında kapsamlı eserler sunmaktadır. Her inanç sahibinin kendi doğrularını savunması kadar doğal bir şey yoktur ve ayni zamanda bu bir haktır da. Daha önce belirttiğimiz gibi, her inanç sahibi genelde kendi doğrularını destekleyen gerçekleri taraftarlarına sunmakta ve çelişkileri ise, ne kadar bilimsel olsa bile görmezden gelmektedir. Bu da insanların doğruları öğrenmede en büyük engel teşkil etmektedir. Bu yazımızda “İncil’i kimler ve nasıl değiştirdi” konularına açıklık getirmek ve bu gerçekleri araştıranlara, ön yargıdan uzak bir şekilde delilleriyle sunmaya çalışacağız. Bu çalışmamızda genel de İncil ve Hıristiyan dini üzerinde, yine bu konunun uzmanı Hıristiyan bilim adamlarının görüşlerinden yararlanacağız. Yani kafir, ateist veya Hıristiyanlığa ön yargıyla yaklaşan diğer din mensuplarının yanlı görüşleriyle değil.
Aslında fazla kaynak aramaya gerek te yok. “İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİ?” isimli, bu konuda en yetkili ABD’li bir uzmanın eseri, dilimize 2007’de tercüme edilmiş çok kıymetli bir esere sahibiz. Kitabın yazarı olan BART D. EHRMAN, ABD’de North Carolina Üniversitesi’nde din araştırmaları bölüm başkanıdır. İncil tarihi, erken dönem kilisesi ve İsa’nın hayatı konularında otoritedir. Barth D. Ehrman yazarak google’dan sitesi bulunabilir. Bakın yazar neler diyor;
“Yeni Ahit’in Grekçe el yazmalarını yoğun bir şekilde inceledikçe…….söylenecek tek şey orjinallerin Tanrı sözü olduğu, ancak bizim orjinallere sahip olmadığımızdı…..Üstelik tüm kilise tarihi boyunca Hıristiyanların büyük çoğunluğu orjinallere ulaşamadı ve bu da onların Tanrı sözü olduğunu tartışmalı bir konu haline getirmiştir. Sadece orjinallere değil orjinallerin ilk kopyalarına da sahip değiliz…..Sahip olduklarımız daha sonra-çok sonra-yazılmış kopyalardır. Ve bu kopyaların her biri diğerinden binlerce yerde farlılık gösteriyor ……Bu, İncil’in Tanrı sözü olduğu görüşüm için bir problem haline geldi, çünkü fark ettim ki ilkin Kutsal Kitap’ın sözlerini esin veren Tanrı için, onları korumak daha zor olmamalıydı……Sözlere sahip olmamamız şüphesiz,-benim çıkardığım sonuç-onları bizim için korumadığını gösteriyor.Ve eğer bu mucizeyi gerçekleştirmediyse, daha önce o sözleri esinleme mucizesini gerçekleştirdiğini düşündürecek bir sebep de yok gibi görünüyor. Kısacası, Grekçe Yeni Ahit üzerinde çalışmalarım ve onu içeren el yazmalarında yaptığım araştırmalar, beni, İncil’in ne olduğu hakkında ki fikrimi gözden geçirmemi sağladı.”(say-22,23)
“(önceden fikrim) İncili’in tamamıyla ve vahiy, Tanrının değişmez sözü olduğu temeline dayanıyordu. İncil bana pekala insan yapımı bir kitap gibi görünmeye başladı. Kutsal metinleri insan yazıcılar kopyalamış ve değiştirmiş oldukları gibi aynı zamanda Kutsal Yazıların başlangıçta da insan yazarlar tarfından yazılmışlardı. Bu, başından sonuna kadar insani bir kitaptı….. Tanrı tarafından esinlendiklerini hissettiler fakat kendi bakış açıları, kendi kanaatleri, kendi istekleri vardı; bu bakış açıları, kanaatler, görüşler ve inanışlar da söyledikleri her şeyi şekillendirdi….Markos, Luka’nın dediğinin aynını söylemedi…. Yakup, Pavlus’tan farklı….Dolayısıyla İncil, pekala insani bir kitaptır.” (say-24) ( Bu görüşleri için ilerleyen sayfalarda bol bol kanıtlar sunduğunu göreceğiz.)
Yazar 2000 yıllık tarih içinde kopya edilen İncillerde, yazıcılar tarafından yapılan elyazması kopyalarındaki hataları belirtir.
“Bu kitap Queens Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan John Mill’in Grekçe Yeni Ahit baskısıydı. Mill kitabına materyal toplamak için otuz yıl çalışma yapmıştı….”Mill, bu otuzyılda 100 cıvarında elyazmasını inceleyerek 1707 yılında yayınladığı çalışmasında bu yazmalar arasında 30.000’den fazla farklılık olduğunu tesbit etmiştir.(say.110) İlerleyen yıllarda elegecen 5700 adet elyazmalarında ise tesbit edilen farklılıkların bazı akademisyenler 300.000 bazılarına göre 400.000 olduğunu belirtirler.(say.117) Yazıcılar bir metni kopya ederken sadece yanlış kopya hatası yapmadıkları. Bunun yanında kendi arzularına göre ekleme, ya da çıkarmalar yaptıklarını da belgeler. Bakın bu konu da III. Yüzyıl kilise önderlerinden Origen neler söylüyor.
“El yazmaları arasında ki farklılıklar fevkalade bir hal almakta, gerek bazı yazıcıların ihmalkârlıkları yüzünden, gerekse bazıların münasebetsiz küstahlıkları yüzünden, ya kopya ettiklerini kontrol etmeyi ihmal ediyor ya da kontrol ederken hoşlarına gittiği şekilde eklemeler yapıyor veya parça çıkartıyorlar.”(say,71)
Bu konuda bu din mensuplarına hizmet eden Yeni Yaşam Yayınların tarafından yayınlanan “HIRİSTİYANLIK TARİHİ” isimli eserin 138. sayfasında bazı itiraflar var:
“Yeni Antlaşma yazılarının ilk kilisede önemli sayıldığı açıktır. Çünkü hem bireysel olarak, hem de kilisede kullanılmak üzere birçok kopyası çıkarılmıştır. Ancak yazılar önemli kabul edilmesine rağmen bu her zaman özenli ve aslına sadık kalınarak kopyalandığı anlamına gelmiyordu. Bilerek veya bilmeyerek değişikliğe uğramayan hiçbir elyazması bulunmamakla birlikte, bazı elyazmaları daha dikkatli bir kopyalama geleneği yansıtır…..İlk Hıristiyanlar Yeni Antlaşma’ya saygı gösterip çok kullanmakla birlikte kelimesi kelimesinesadık kalmamışlardır.”
Barhr D. Ehrman, bu kopyalama hatalarında pek çok örnek vererek, asıl orijinal metinler tarih içinde ya kaybolur, ya okunmaz hale gelir ya da tamamen yok olur. Böylece yanlış kopyalanan metinlerin artık orjinalleriyle karşılaştırılıp düzeltilmesi imkanının kaybolduğunu belirtir.
Mesela Yuhanna İncilinin 20.31’de kesinlikle sona erdiği ve ilk bölümünün diğer bölümlerden çok farklı bir tarzda olduğu ve burada geçen “söz” den bir daha bahsedilmediği farklı bir elden üretilip metnin başına eklenmiş olacağını belirtir. Ayni şekilde Yuhanna 7:5—8:12’de anlatılan zina yapan kadına uygulanacak ceza konusunun orijinal metinde olmadığını belirtir. Markos’un son on iki ayetin yine orjinalde bulunmadığı ve metnin 16:8’de sona erdiğinden bahseder.(say.86,89) Yuhanna İncilinde ilk giriş 1. bölüm ve en son bölümüm olan 21’de ki aşağıda ki ifadeler ise Yuhanna tarafından yazılması mümükün görülmemektedir.
“24 Bütün bunlara tanıklık eden ve bunları yazan öğrenci budur. Onun tanıklığının doğru olduğunu biliyoruz.
25 İsa’nın yaptığı daha başka çok şey vardır. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.” (Yuhanna-21)
Bakın bu tenkitlere İstanbul Protestan kilisesi vakfı ruhani lideri Carlos Madrigal “APOLOGİA” isimli eserinde neler diyor. Zina yapan kadın ayetleri (7:5-8:12) bazı eski elyazmalarında bulunmayışını 710. sayfada şöyle açıklamaktadır.
“Elbetteki bu ayetler bazı eski el yazmalarında yoktur ama bunu, kimsenin sorgulamadığı başka ayetler için de söylemek mümkündür.Ya belli bir papirus hasar görmüştür ve bunun sonraki kopyalarında bu bölüm eksilmiştir, ya bazı paragraflar atlanmıştır ve sonraki nüshalarda bir boşluk olarak geçmiştir, ya da farklı bölgelerde belli başlı bölümler yazmanın eline geçmemiştir. Sonra da bazı el yazmalarında belli bir bölüm geçmeyince o bölgedeki daha geç kopyalarda, bu ayetlerin yanına bir nevi soru işareti konmuştur.”
Carlos Madrigal Yuhanna İncili’nin son kısımlarında ki ilave iddiaları için 691. sayfada şunları söylemektedir:
“Yuhanna Müjdesi’nin son sözlerinin bir “ilave” olduğu, bu müjde yazıldı yazılalı bilinen ve kabul edilen bir gerçektir. Zaten bir “ilave”, yani bir “son söz” olarak anlaşılması için oraya konmuştur! Tıpkı luka 1:1-4’ün bir giriş olarak anlaşılması için oraya konduğu gibi. Yuhanna’nın 21. Bölümün’deki parça, Yuhanna Müjdesi’ni teslim alan tanıkların metnin otantikliğine dair sundukları bir tasdiktir.”
Prof. Bart D. Ehrman “İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİ” isimli eserinde 190. safasından 270. sayfasına kadar İncillerde yapılan değişiklikler bir sürü örnek veriri. Kitabın 212. sayfasında anlatılan son derece önemli bir konuya örnek verelim. İsa’nın göğe Tanrı’nın yanına yükselmesi İncil’deki en önemli iddialardandır. Bu konuda Matta ve Yuhanna’da herhangi bir bilgi yoktur. Markos-16:19’da bu konu çok kısa yarım cümle olarak yer alır. Konunun uzmanları Matta’nın bu kısmının ilk elyazmalarında yeralmadığını belirtirler. İsa’nın göğe alınması, konusunu sadece Luka’nın yazdığı Elçilerin işleri ve İncilinde gecer. Ancak yazar ayni yazara ait iki eserde bu konuda ki farklı anlatımlarında sonradan ilave edildiğini anlatır.
Yazar daha sonra bu alanda çalışmalar yapan konunun uzmanı bilim adamlarının yaptığı çalışamaları anlatır. Bu bilim adamlarından Richard Simon’un, Bart D. Ehrman’ı doğrulayan tesbitleri;
“Günümüzde gerçekten özgün olarak adlandırabilecek Yeni Ahit’inkiler bile, ister Grekçe, ister Latince , Süryanice ya da Arapça olsun, hiçbir kopya yoktur çünkü hangi dilde yazılmış olursa olsun ekleme yapılmamış bir tane nüsha yoktur. İncil’in elyazmalarında yer alan büyük değişiklikler…..İlk orjinaller kaybedildiğine göre….bugünkü halleriyle sadece ve yalnızca İncil’in elyazmalarını kullanan Protestanların ilkelerini tamamen yıkar.”(say-134)
Prof. Bart D. EHRMAN’ın bu konuda son derece aydınlatıcı diğer eserleri için tıklayınız.
http://www.bartdehrman.com/books.htm
Prof. Bart D. EHRMAN’ın İNCİL ve Hz. İsa’nın ölümden dirilmesi hakkındaki açıklamaları ve Hıristiyanlıkla ilgili diğer konuşmaları için tıklayınız.
http://www.youtube.com/watch?v=TS37yrBwx2Q&feature=related
İncillerde yapılan tahrifatı belgeleyen en önemli orijinal belge Aziz Gerome’nin (jerome) itiraflarıdır. Aziz gerome MS: 5. yy’da zamanın papası Damaz tarafından üzerinde şüphelerin oluştuğu Latince Kutsal Kitap olan VULGATE’nin yeniden düzenlenmesi için görevlendirilmişti. Kudüs’e giden ve İbranice öğrenen Gerome MS: 405 yılında çalışmasını tamamladı. Hristiyan dünyada Tevrat olarak MÖ: 3.yy.’da Yunancaya çevrilmiş olan Septuange diye anılan 45 kitaptan oluşan nüsha kullanılıyordu. Yahudiler MS: 90’da Yamniya konsili ile bu 45 kitaptan oluşan Tevrat’ı 39 kitaba indirip diğer bölümlerin vahiy ürünü olmadığını kararlaştırmışlardı. Gerome Tevrat’ı İbraniceden Latinceye yaptığı çeviride 45 kitabıda çevirmişti ve bu durumu belirtmişti. Papalık ise 45 kitabı kullanmaya devam etti. Fakat Protestanlar buna itiraz ederek 39 kitaba döndüler. Katolik ve Ortodokslar ise 45 kitabı Tevrat olarak kullanmaya devam etmektedirler. İşte Gerome yaptığı bu çeviride İncilleride Yunanca aslından Latinceye tekrar çevirmişti ve bu çalışmasını Papa Damaz’a anlatan mektubunda tahrifatlarla ilgili aynen Prof. Barth Ehrman’nın tesbitlerini doğrulamaktadır. Aziz Gerome’nin Papa Damaz’a yazdığı mektubun tamamını bu sitenin “HABER ARŞİV” bölümünden okuyabilirsiniz. Şimdi tahrifle ilgili bu mektuptan alıntıları görelim;
“Aziz gerome’den Papa Damaz’a
Eski bir eserden yeni bir iş çıkarmamı teşvik ediyor ve dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış bulunan İncil metinleri hakkında benim hükümde bulunmamı, bu metinlerden seçkiler yapmamı, hangisinin Yunanca metne daha yakın olduğunu tespit etmemi istiyorsun. Bu, ürkütücü ve bir o kadar da tehlikeli bir görevdir de, çünkü eski dünyanın üslubunu değiştirecek ve onu çocukluk aşamasına döndüreceğim (basitleştireceğim). Başkaları hakkında hükümde bulunmam başkalarının da benim yaptığım bu iş hakkında hüküm verecekleri anlamına gelir. Bilginler hatta cahillerden, benim bu eserimi ellerine aldıklarında, bu kadim esere cüretle bir şeyler ekleyip çıkardığımı ve yaptığım değişiklikleri görenlerden bana sövmeyen ve beni sahtekar ve kutsal şeyleri kirletmiş birisi olarak görmeyen olacak mıdır?
Bu rezalet karşısında, endişemi hafifletecek iki şey var: Birincisi, bunu senin emretmiş olman. İkincisi: Sapkın olanın hiçbir zaman hakkın yerine geçemeyeceği (duygusu). Bu, en bozuk bir ağzın bile kabul edeceği bir durum. Düşmanlarımızın hangisinin doğru olduğu konusunda (şaşkınlık yaşamamaları için) Latince elyazmalarındaki tercümeye bazı güven verici unsurları eklememe (ne dersin?). Çünkü ortada metinleri arasında bir sürü farklar olan İnciller var. Niçin cahil mütercimlerin yanlış anlamalarla tahrif ettiği hatta kötü niyetle hareket ederek değişikliğe gittikleri, hatta bazılarının tadil ettiği kısımları Yunan kaynaklarına dayanarak düzeltmemi hoş karşılamıyorlar?”
Biraz yukarıda kendisinden bahsettiğimiz İbranice uzmanı olan Richard Simon, 1707 yılında yayınladığı “Historia Critique du Vieux Testament- Yeni Antlaşma Metninin Eleştirel Tarihi” isimli eserinde, Aziz Jerom’un bu yaptığı “DÜZELTMELERİ” inceler ve zinada yakalanan kadın, Markos’un son iki ayeti ve Johannine Comma (üçlübirlik doktirinini açıkça onaylayan pasaj) konularını Latince VULGATE’ye ilave edenin, aziz jerom olduğunu kanıtlar şu yorumu yapar;
“Aziz Jerom’un eski Latince kopyalarını, metin karşılaştırmasının en katı kurallarına göre, gözden geçirerek ve düzelterek kiliseye verdiği hizmet asla azımsanamaz. Bu çalışmada göstermeye gayret ettiğimiz şey de bu ve Aziz Jerom’un değişiklik yapmayı gerektirecek kadar bozulmuş bulduğu, Yeni Ahit’in çoğu eski Grekçe nüshasının en iyiler olmadıklarıdır.” Yani Aziz Jerom’un Vulgate’yi düzeltmek için kullandığı kullandığı elyazmaları kopyaları, en eski kopyalar olsa bile güvenilir olmadığını belirtir.(say-133)Bu mektupla ilgili türlçe ve ingilizce siteler aşağıdadır.
http://www.timeturk.com/Papaz-Geromeun-Itiraflari-20424-haberi.html
http://www.tertullian.org/fathers/jerome_preface_gospels.htm
Mevcut resmi İnciller MS:400 yıllarına varan çeşitli konsillerde kararlaştırılmasına rağmen Protestan ve diğer iki mezhep için nihai karar 1600’lü yılları bulmuştur. Tabi bu çalışmalarda kilisenin baskısıyla ciddi bir metin kıritiği yapmak mümkün değil. Ama gelişen özgürlük ortamı ve bilimsellik artık engel tanımamaktadır. Mevcut İncillerden ümidini kesen ve en eski orijinal elyazmalarına da güveni olmayan 20 yy ilahiyatçıları bakın son olarak hangi yola başvurdular. 1985 yılında Amerika’nın California eyaletinde Westar Enstitüsü bünyesinde Prof.Robert W. Funk ve Prof. Roy W. Hoover başkanlığında 200’ den Katolik ve Protestan akademisyenden oluşan İsa Okulu (Jesus Seminary) adı altında bir çalışma grubu oluşturuldu. Bu Hıristiyan ilahiyatçılarının amacı İncillerde artık, inkar edilemeyecek kadar açıkça kanıtlanmış olan farklılıkları incelemek. Kanonlaşmış ve kanon dışı kalmış İncilleri tarayarak, Hz. İsa’nın gerçek sözlerini ve işlerini belirlemek gerçek İsa’nın kim olduğunu ortaya çıkarmak, kiliseyi asırlardır meşgul eden konulardan kurtarmak. Aslında bu çalışma grubu, yeni bir konsil sayılacak çalışmalar yapmaktadır. İncillerdeki Hz. İsa’ya ait olduğu sanılan söz ve fiillerin gerçekten O’na mı ait, yoksa sonradan İncil yazarları tarafından yapılmış ilaveler mi olduğunu belirlemek? İsa Okulu bu amaçla Hz. İsa’ya ait olduğu sanılan İncillerde bulunan 518 sözün 1544 versiyonunu inceleyerek bunlardan ancak %18’inin Hz. İsa’ya ait olduğuna karar vermişlerdir.104 Ancak bu sözlerden yalnızca 15 tanesi için hiç kuşku bırakmaksızın Hz. İsa’ya ait olduğu belirlenebilmiştir. Bu çalışmanın sonucu olarak 7 yıl sonra 1993 yılında, The Five Gospels:The Search for the Authentic Words of Jesus (Beş İncil:İsa’nın gerçek sözlerinin araştırılması) isimli bir eser yayınlamışlardır.Ayrıca bu eserle özellikle Tomas İnciline ayrı bir önem kazandırmışlardır.
Daha sonra aynı ekip İncillerde Hz. İsa’ya ait olduğu sanılan olayları ele almış ve bu konuda 176 olay belirleyip üzerinde 5 yıl süren çalışmalar sonucunda, bu olayların sadece %16’sının Hz. İsa’ya ait olabileceğini kararlaştırmıştır.İncillerde geçen Hz.İsa’ya ait sanılan 176 olaydan ancak 10 tanesi için kuşkusuz Hz. İsa’ya ait olduğuna karar verilebilmiştir.105 Bu çalışmaların sonucunda 1997 yılında, The Acts of Jesus:The Search for the Authentiç Deeds of Jesus(İsa’nın eylemleri:İsa’ya ait olan eylemlerin araştırılması) isimli bir eser yayınlamışlardır.
Bu grup hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki siteleri tıklayabilirsiniz.
http://virtualreligion.net/forum/new.html
http://en.wikipedia.org/wiki/Jesus_Seminar
Kutsal kitap üzerinde ne kadar rahat oynandığıyla ilgi Türkçe ve İngilizce tercümelerinden bir örnek verelim:
Kral james versionunda Pavlus’un Korintlilere 1. mektubu 14. bölüm 34.cümle’nin orjinal metni;
[34] Let your women keep silence in the churches: for it is not permitted unto them to speak; but they are commanded to be UNDER OBEDİENCE, as also saith the law.”
Şimdi bu cümlenin Yeni Yaşam Yayınları tarafından 1996 yılındaki baskısında İngilice ve Türkçesi nasıl değiştirilmiş görelim:
[34] Let your women keep silence in the churches: for they are not permitted to speak but they are TO BE SUBMİSSİVE, as the law also says” Türkçe tercümesi ise bu İngilizce’nin aynisidir,
34 Kadınlar toplantılarınızda sessiz kalsın. Konuşmalarına izin yoktur. Kutsal Yasa’nın da belirttiği gibi, uysal olsunlar.”
Orjinal metindeUNDER OBEDİENCE – TO BE SUBMİSSİVE olarak değiştirilmiş. Neden mi derseniz biz bu kelimelerin anlamını verelim gerisini siz yorumlayın. UNDER OBEDİENCE- İTAAT ALTINA ALMAK ve TO BE SUBMİSSİVE- UYSAL OLMAKTIR. Tabi “They are commanded to be under obidence,as also saith the law”" nin tam çevirisi “onlar yasanın-Tevrat’ın söylendiği gibi itaat altında yönetilmelidir”
Tabi başkaTürkçe çeviriler de var ve durum onlarda farklı ve çevirideki sıkıntıları göze çarpmaktadır:
34 kiliselerde kadınlar sükût etsinler; çünkü onlara söylemek için izin yoktur; ancak şeriatin de dediği gibi, tâbi olsunlar.” Kitab-ı Mukaddes Yayınları
34Kadınlarınız kiliseler topluluğunda sussunlar; Çünkü onlara konuşmak için izin verilmemiştir; ama yasa’nın da dediği gibi bağımlı olsunlar”Thomas Cosmades çevirisi-Bünyamin Candemir Çevirisi
Burada bizim dikkat çekmek istediğimiz Türkçe tercümelerden ziyade orjinal İngilizcenin de değiştirilmesidir. İnsanlar tarafından hoş karşılanmayacak bir ifadenin önce orjinali değiştiriyor tabi sonrada Türkçesi. Bu örnek günümüzde yapılmış bazı değişiklerden bir örnekti. Günümüzde hiç çekinmeden bunlar yapılıyorsa eski çağlarda neler olduğu ortada:
Bu arada bütün bu çalışmalardan ümidini kesen, çağımızın önde gelen teologlarından ve Papalık eski danışmanı Prof. Hans Küng, ‘Christianity and Word Religions’ isimli eserinde Hz. Muhammed’i, “Helenist Gentile Hıristiyanlar tarafından değil de, Yahudi olan İsa’nın ilk tabiileri tarafından algılanan ve anlaşılan İsa-Mesih için bir tanık/şahit olarak” mütalaa ederek Hıristiyanların Hz. Muhammed vasıtasıyla, İsa hakkındaki mevcut görüşlerini yeniden gözden geçirme ve bu şekilde de kendi orijinal inançlarına, yani tarihin İsa’sına dönme şansını yakalayabileceklerinin altını çizmektedir. Bunu yazan Katolik bir profesör hem de Vatikanda ki Papalığın eski danışmanlarındandı. Şimdi bu görüşlerinden dolayı danışmanlıktan aforoz edildi. Görevine son verildi. Bakalım bu gerçeklerin ne zamana kadar üstü örtülüp aforoz edebilecekler.
13,953 toplam okundu, 0 bugün okundu, 04.03.2021 son okundu
January 17th, 2010 at 17:37
Yarım kalması kötü
Bilgiler gerçekten de çok ilginç ve aydınlatıcı. Gerçekten merak ediyorum daha ne kadar vatikan bunları saklayabilecek, örtbas edebilecek?
Hristiyan arkadaşlarda artık yavaş yavaş gözlerini açmalı bence. Hala incillerin tahrif olmadığını, orjinal olduğunu iddia etmeleri boşa çabadır lakin onlarıda anlıyorum. bu kadar inanmış,bu inançla bunca zaman yaşşamış şimdi gelipte biri böyle deyince kolayca kabul edemezler. Sanırsam alternatif bir din olmadığını düşündüklerinden boşluk içinde kalacaklarını düşünüyor olabilirler ama İslam’ı gerçek manada sadece KUR’AN-I KERİM den öğrenirlerse islamın gerçekten Allah’ın gerçek dini olduğunu, Hz.İsa,Hz.Musa diğer peygamberler ve Hz.Muhammedin aynı dini tebliğ ettiklerini göreceklerdir.
aygılar,sevgiler,selametle
January 18th, 2010 at 01:49
merhaba kardesim bu dediklerine guluyorum sadece bizler sizin gibi cevre baskisi ile dinimize bagli kalan kisiler degiliz bunun icin bize boyle bisi diyemezsin bir digeri eger simdiye kadar muslumanda yasadim simdi gelipte biri boyle deyince hristiyanliga gecmek gibi bisi yok muslumanlikla yasadim hristiyanliga gecmeyeyim diye bisi yok anlatabildimmi sen kendi cevre baskina karsi koyabiliyormusun ona bakk
January 18th, 2010 at 15:32
Sevgili kardeşim, batıda da hristiyan iken müslüman olan kişiler var ki bunlar hızla artmakta bir ülkede en az 1 milyon-2 milyonu bulmaktadır. İhtida edenlerin aile ve çevresinden hoş tepkiler almadıkları bir gerçektir ister hristiyan ister müslüman ister yahudi çevrelerden yani aileler ve yakın akrabalardan. Bunca insan ve sen eğer din değiştirebiliyorsan herkes bunu yapabilir. Bir insan iman ediyor ise gerçekten o iman ona güç verir ve birşeyden korkmaz aksi hareket zaten lafa hacet gerektirmez. Sanki ben taklitçi imana sahipmişim gibi konuşma beni tanımıyorsun. Ben kuranı -islamı araştırıp üzerinde uzunca düşünen bir insanım kaldı ki okuduğum okul gereğide bu gerekli bir yaklaşım tarzı
(hayır ilahiyat okumuyorum) Tahkiki imana sahip bir insanımm,doğru müslüman olarak yetiştirildim ve belli yaşa kadar taklit ettim aynı birçok müslüman yahudi ve hristiyan gibi. Lakin sonra araştırmaya başladım ve kardeşim çok rahat söyleyebilirimki tek kaynak kuran, mezhebe hayır…vs diyerk zaten bazı kesimlerin tavrını çekiyorum
Ayrıca ben psikolojik bir ruh halini ortaya koydum. Gerçeği kabullenmek zordur eğer yaşadığın yalana bağlıysan. Senin hristiyan olman kolay zira taklitçiydin. Namaz kılmak,oruç tutmak veya benzer şeyleri yapman seni tahkiki imanda olduğunu göstermez böyle takitçierde vardır. geleneksel İslamı yaşadın,öğretildi sana ve sen islam kötü deyip gittin içeriğini araştırma gereği duymadan. Ben ise araştırdım ve islamda bu var dedikleri birçok şeyin kuranda olmadığını gördüm. Aynı sapmış yahudi-hristiyan din adamları gibi bizlerdeki sapıtık din adamları sokmuş birçok şeyiki recm gibi birçok şeyin var olduğunu söyleyen hadisin özüde ilginçtirki eski ahitlerde var olduğunu gördüm bu da nasl içeri girdiğinin göstergesi tabi aynı roma ve benzer pagan gelenklerinin nasıl hristiyanlığa girdiği gibi.
_____________
Şimdi bunlar benim düşünce ve tespitlerimdi sen kendi tespitlerini yapın ben de benimkini. Bu konuyu uzatmaya gerek oldupunu sanmıyorum zira birbirimize kabul ettiremeyiz öyle değil mi? Konuya gelelim kardeşim.
İncil Nasıl değiştirild?
“Bu kitap Queens Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan John Mill’in Grekçe Yeni Ahit baskısıydı. Mill kitabına materyal toplamak için otuz yıl çalışma yapmıştı….”Mill, bu otuzyılda 100 cıvarında elyazmasını inceleyerek 1707 yılında yayınladığı çalışmasında bu yazmalar arasında 30.000’den fazla farklılık olduğunu tesbit etmiştir.(say.110) İlerleyen yıllarda elegecen 5700 adet elyazmalarında ise tesbit edilen farklılıkların bazı akademisyenler 300.000 bazılarına göre 400.000 olduğunu belirtirler.(say.117)”
“Bakın bu konu da III. Yüzyıl kilise önderlerinden Origen neler söylüyor.
“El yazmaları arasında ki farklılıklar fevkalade bir hal almakta, gerek bazı yazıcıların ihmalkârlıkları yüzünden, gerekse bazıların münasebetsiz küstahlıkları yüzünden, ya kopya ettiklerini kontrol etmeyi ihmal ediyor ya da kontrol ederken hoşlarına gittiği şekilde eklemeler yapıyor veya parça çıkartıyorlar.”(say,71)”
Bu ve bunun gibi nice tespitler hristiyanların kendileri tarafından gerçekler ortaya konmuş. Özelliklede şu ortaya çıkartılan belge ayrı bir önem kardeşim.
http://www.hzisahristiyanmiydi.com/incilin-tahrif-edildiginin-belgesi
selametle…
April 9th, 2010 at 02:30
hiç merak etmeyin artık sinsi bir hızla insanlarımız inanç gerçeğini isa mesihi keşfediyorlar.İncil kadar güvenilir bir tarihsel eser yoktur.Nüsha sayısı 25000 adet elyazmasıdır bu güne kadar.Bu rakama hiçbir kitap yaklaşamaz.Ve da 114 yıllarından kalma yuhannadan parçalar var mısırda bulunmuş.170 YILLARINDAN PARÇALAR VAR.ikiyüzlü yıllara gelirsek bütün kitaplar halında el yazmaları var.üçyüzlü yıllardan kalma ise bütün yeni anlaşma kitapları bir aradadır.
April 9th, 2010 at 08:20
HAKLISIN BİR SÜRÜ HZ. İSA’NIN HAKİKİ İNCİLİ OLDUĞUNU İDDİA EDEN EL YAZMASI VAR. BU ELYAZMALARININ NE HALDE OLDUĞU NASIL ÇELİŞKİLER TAŞIDIĞINIDA İNSANLARDAN GİZLEMEYİN. YUKARIDAKİ YAZIYI DA İYİ OKUMADIĞIN BELLİ. BİZZAT KONUNUN UZMANI OLAN HIRİSTİYAN PROFESÖRLERİN ORTAYA KOYDUĞU ÇELİŞKİLERİ ONLARIN ESERLERİNDEN VE LATİN İNCİLİ VULGATE’Yİ DÜZENLEYEN PAPAZ JOREM’İN KENDİ İTİRAFLARINI VERDİK.
RABBİMİZ KENDİ GERÇEĞİNİ ANLAMAMIZA YARDINCI OLSUN.
May 5th, 2010 at 12:12
klement kardeş yabancı kaynakların sözlerinide görmezden geliyor, güvenilir lmadığını bas bas bağrıyorlar ama…
May 14th, 2010 at 18:26
iyi tamam, İncil değiştirilmiş olsun ya Kur’an? kopyalarının kopyaları bile yaktırılmış, yaktırılmasına rağmen günümüzün Kuranlarında değişiklikler var kimbilir yaktırılmadan önce nasıldı? Aziz jerome incildeki değişiklikleri itiraf ediyormuş! Peki ya islamda sahih hadisler ne itiraf ediyor? Kur’an’ın çoğunun yok olup gittiğini, tahrif edildiğinden tutun da Bakara suresi uzunluğunda olması gereken çeşitli surelerin ancak bakara suresinin dörtte biri kadar kaldığını!!!!!! Turan Dursun okuyun kendisi islam uzmanıydı, Arif Tekin okuyun o da eski bir diyanet görevlisiydi dahası şu yüzlerce sayfa uzunluğunda olan ve Kur’an’ın ağır bir şekilde tahrif olduğunu kanıtlayan linki de bir inceleyin:
http://www.answering-islam.org/Quran/Text/index.html
Hadi bakalım, kolay gelsin.
May 14th, 2010 at 18:35
Sahih hadislere göre ve islami kaynaklara göre zamanında herkesin farklı kuranları vardı bu farklılık sadece okuyuşta değil yazıdaydı hem de zamanında o kur’an’larda Arapçada bulunan sonradan eklenen noktalamalar olmamasına rağmen o kadar büyük farklılıklar vardı ki Osman hepsini toplayıp yaktırmaya karar verdi! daha sonra bir daha “standardizasyon” uygulandı,bu standardizasyon İŞLEMİNDEN SONRA dahi Kuran değiştirilmeye devam etti, YİNE SAHİH hadislerin dediğine göre Kur’an’ın çoğu yok olup gitti veya değişikliğe uğradı, Bakara suresi uzunluğunda oması gereken sureler birden onun dörtte birine beşte birine indirildi, günümüzdeki herkesin kabul ettiği Kur’an pek çok değişik kuranların yakılıp elden geçirilip tek tip kurana indirilmiş halidir BUNA RAĞMEN günümüz Kuranlarında bile çeşitli farklılıklar olagelmiştir öyle ki çeşitli Arap islam uzmanları, günümüz Kuranları arasında dahi 1500 farklılık bulmuştur (yukarda verdiğim linkleri inceleyin)
Yani Osmanın büyük farklılıklar var diye yakgtırdığı ve standardize ettiği Kuranların halini siz düşünün! Acaba o kuranlarile günümüzünonlarca kere “standardizasyona” uğramış Kuranları arasındaki farklar neler! daha doğrusu benzerlikler neler desek daha doğru olur!!!
May 31st, 2010 at 02:01
ozzz cahiline:bu yazdıklarınız cahilce dir.hz osman ın kur an ı kerimi kitaba dönüştürme zamanında peygamberimizin ehlibeyti varisi öyrencisi olan ve ku an ı peygamberden sonra en iyi anlayan bilen hz ali ve yüzlerce hafız sahabenin istişaresiyle tek noktası bile unutulmadan günümüze ulaştırılmıştır.ayrıca sahih hadis dediyiniz emevi saltanatınn ürünüdür ya cahilsiniz yada saptırıyorsunuz eyer hadis arıyorsanız ehlibeyt yolundan kanalından araştırın ozaman tüm sorular cevap bulur.doğrusu kuran ın doğruluğuna allah kefil sen ne dersen de cahil.
June 27th, 2010 at 16:57
Arkeolojik buluşlar İncil metinlerinin doğruluğunu saptamıştır. İlk papirüs metinlerinin bulunuşu (John Ryland metni, M.S. 130; Chester Beatty Papirüsü. M.S. 155 ve Bodmer Papirüsü II M.S. 200) Mesih’in zamanıyla sonraki metinler arasındaki aralığı kapatmıştır.
İncil’in eski Yunancası ile (Grekçesiyle) papirüs dilini kıyaslamanın sonucunda İncil metinlerinin doğru iletildiğine ilişkin güven artmıştır. Böyle buluşlar aydınların İncil’e olan güvenlerini de etkilemiştir.
Dünyanın en önde gelen İncil arkeologlarından William Albright şöyle demiştir: “Artık İncil metinlerinin tüm bölümlerinin yaklaşık M.S. 80 yılında, yani günümüz eleştirmenlerinin iddia ettiklerinden tam olarak iki nesil önce yazıldığını kesinlikle söyleyebiliriz. Bence İncil’in her bölümü M.S. ilk yüzyılda, kırklı ve seksenli yıllar arasında yazılmıştır. (Büyük olasılıkla M.S. 50 ve 70 yılları arasında).
William Ramsay gelmiş geçmiş en büyük arkeologlardan biri olarak kabul edilir. Bu kişi İncil’in Elçilerin İşleri bölümünün, ilk yüzyılın ortasında değil, ikinci yüzyılda uydurulduğunu savunan bir Alman tarih okulunun öğrencisiydi. Ramsay, İncil’in Elçilerin İşleri bölümü üzerine yazılmış çağdaş yorumları okuduktan sonra, o zamanki olayları (M.S. 50) doğru olarak yansıtmadığı sonucuna vardı. Bu metinlerin geçerli olamayacağını düşünüyordu. Bu yüzden Ege bölgesinde yaptığı araştırmalarda İncil’e fazla yer vermedi. Ne var ki çalışmalarının sonunda Luka’nın kayıtları üzerinde düşünmeye başlamıştı. Tarihsel ayrıntılardaki ince doğruluğu dikkatle gözlemledi. Elçilerin İşleri bölümüne bakışı yavaş yavaş değişiyordu. En sonunda şu gerçeği kabul etti: “Luka birinci sınıf bir tarihçidir. En büyük tarihçiler arasında yer almalıdır.” En ufak ayrıntıların ve noktaların doğruluğu karşısında Ramsay bu kitabın ikinci yüzyıla değil, ilk yüzyılın ortalarına ait olduğu sonucuna varmıştı.
Liberal aydınların çoğu da İncil metinlerinin daha önce yazıldığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Bunlardan biri yaptığı araştırmalar sonucunda İncil’in tümünün Kudüs’ün yıkımından, yani M.S. 70 yılından önce yazıldığını söylemiştir.
Günümüzün Biçim Eleştirmenleri, İncil metinlerinin ağızdan ağıza geçip değiştikten sonra yazıldığını ileri sürmektedir. Onlara göre İncil kayıtları halk edebiyatı (efsaneler, mitler, masallar ve öyküler) şeklini almıştır.
Buna karşılık, sözlü geleneğin yazıya geçmeden önce değişip gerçekliğini yitirmesine neden olacak kadar uzun bir zaman geçmemiştir. İncil okulu profesörlerinden biri, zaman kısalığı unsuruna değinirken şunları söylemiştir: “Genellikle ilkel kültür halkları arasında folklorun birikimi, nesiller boyu süren bir zaman alır. Yüzyıllara yayılan yavaş bir süreçtir. İncil anlatılarının ise yüzyıldan daha kısa bir sürede yazıldığı ve toplandığı sonucuna varmak zorundayız.”
Biçim Eleştirmenleri İsa’nın sözleri geleneğini gerektiği kadar sıkı bir şekilde incelemiyorlar. İncil: 1.Korintliler 7:10,12,25 ayetleri, bu sözlerin yazıya geçirilmesinin ve korunmasının ne denli dikkat ve titizlikle yapıldığını ortaya koyuyor. Yahudi dininde, öğrencinin din hocasının öğretisini ezberlemesi gerekliydi. İyi bir öğrenci bir damla bile su kaçırmayan sağlam bir kuyuya benzetilirdi. Rab’bin öğretişinin çoğu, kolay ezberlenecek Aramice şiir şeklindeydi.
Michigan Üniversitesi ilk çağ tarihi profesörlerinden Maier şöyle yazmıştır: “Mesih inancının, uzun bir zaman süresi içinde gelişen doğu mitolojisi olduğu ve olayların asıl tarihlerinden çok daha sonra yazıldıkları doğru değildir.” Yalnızca tarihsel yönteme ve bakışa sahip olmayan çağdaş eleştirmenler, İncil geleneğinin çevresine böyle bir spekülasyon ağı örebilir. Yirmi yıldan elli yıla kadar bir zaman aralığı, ana içeriğin değişmesi şöyle dursun, İsa’nın belirli sözlerinin bozulması için bile kısa bir süre sayılır.
June 27th, 2010 at 17:00
BİBLİYOGRAFİK TEST
Bibliyografik test, belgelerin elimize ulaşana dek geçirdiği nakillerin incelenmesidir. Başka bir deyişle, özgün belgelere sahip olmadığımızdan, el yazmalarının (EL) sayısına bakarak, İncil metinleri ne kadar güvenilirdir?
Diğer eski ve önemli kaynaklarla kıyaslarsak İncil’in el yazmalarının zenginliği şaşırtıcıdır.
Tukidides’in tarihçesi (460-400 M.Ö.) en erken M.S. 900 yılında, yani yazıldığı zamandan 1.300 yıl sonra, sekiz el yazması halinde elimizde bulunmaktadır. Bunun gibi Herodot’un tarihçesi az sayıdadır ve daha erken yazılan kopyaları yoktur. F.F. Bruce bu gerçekten şöyle bir sonuç çıkarıyor: “Hiçbir tarihçi kalkıp Herodot ya da Tukididus’un doğruluklarından kuşku duymaz. Oysa, eserlerinin en erken el yazma kopyaları yazım tarihinden 1300 yıl sonraya aittir.”
Aristo şiirlerini yaklaşık olarak M.Ö. 343 yılında yazmıştır. Ama elimizde bulunan en erken kopya M.S. 1100 yılına aittir. Yani, arada 1400 yıllık bir zaman aralığı vardır. Üstelik bu el yazmalarının sayısı yalnızca beşdir.
Sezar, Gal Savaşları tarihçesini M.Ö. 58 ve 50 yılları arasında oluşturmuştur. Ne var ki en erken el yazmaları ölümünden 1000 yıl sonrasına aittir. Bundan daha önceki kopyalara sahip değiliz.
İncil’in el yazmalarına gelince, elimizde o kadar çok gerçek bulunmaktadır ki, kıyaslayınca şaşkına dönebilirsiniz. Mesih’in yaşadığı çağla ikinci yüzyıl arasındaki zaman aralığını kapatan ilk papirüs el yazmasının bulunmasından sonra diğer el yazmaları da gün ışığına çıktı. Günümüzde bu tarihe ait 20.000’den fazla el yazması bulunmaktadır. İlyada’nın ise 643 el yazması vardır ve bu konuda İncil’den sonra gelmektedir.
İngiliz Müzesi’nin kütüphane başkanı ve müdürü olan Sir Frederick Kenyon, aynı zamanda el yazmaları konusunda birinci derecede uzmandır. Kendisi şu sonuca varıyor: “İncil’in özgün metinleriyle ilk bulunan el yazması kopyalar arasındaki zaman aralığı yok denecek kadar kısadır. İncil’in ilk yazıldığı şekliyle elimize ulaştığına ilişkin kuşkulara yer kalmamıştır. Ayetlerin tümünün gerçekliği ve genel bütünlüğü sonunda kanıtlanmıştır.”
Bunlara ek olarak, İncil’in Yunanca (Grekçe) uzmanlarından biri şunları ekliyor: “En erken el yazmaları, orijinallerinden bu denli geç yazılmalarına ve sayılarının az olmasına karşın, bazı aydınlar eski klasikleri güvenilir buluyorlar. O halde, İncil metinlerinin güvenilirliği de fazlasıyla kanıtlanmıştır.”
Bibliyografik testin İncil’e uygulanması, İncil’in bütün eski yazıtlardan daha fazla yetkiye sahip olduğunu gösteriyor. Bu yetkiye 100 yıllık yoğun metin eleştirisini de eklerseniz gerçek İncil’i elinizde tuttuğunuza inanabilirsiniz.
September 14th, 2010 at 02:02
Dört İncîli [Matta, Luka, Markos, Yuhannâ İncîlini] Yazanlar ve Uydurdukları Yalanlar Hakkındadır:
Bugün Îsâ aleyhisselâma gönderilmiş olan İncîl, hiçbir memleketde yokdur. Hıristiyanların ellerinde dört dürlü İncîl vardır. Bunları, Matta, Luka, Markos, Yuhannâ yazmışdır. [Birçok İncîlin çeşidli hıristiyan konsillerinde imhâsından sonra, bu dört İncîl bırakılmışdır.] İncîli ilk değişdiren bunlardır.[1]
Filistinli olan Matta, Îsâ aleyhisselâmı yalnız semâya çıkdığı sene görmüşdür. Bundan sekiz sene sonra, İskenderiyyede ilk İncîli yazmışdır. Burada, Îsâ aleyhisselâmın doğumu sırasında görülen, şaşılacak şeyleri ve yehûdî pâdişâhı, onu çocuk iken öldürmek istediğini, hazret-i Meryemin oğlunu alıp, Mısra götürdüğünü yazmakdadır. Mattanın anlatdığına göre, Îsâ aleyhisselâm doğduğunda, Beyt-i Makdise doğu tarafdan üç mecûsî gelip, “Bu günlerde dünyâya gelen, sultân nerededir. Biz memleketimizde, onun yıldızını doğmuş gördük ki, bu onun dünyâya teşrîf etdiğinin delîlidir. Biz ona hediyye getirdik” dediler. Yehûdî pâdişâhı Herod bunu işitince, yehûdîlerin âlimlerini topladı. Bahs edilen çocuğu sordu. Onlar dediler ki:
Beni İsrâil Peygamberleri kitâblarında haber vermişlerdir ki, Mesîhin doğumu Kudüsde Beyt-ül Lahmda bu günlerde olacakdır.
Bunun üzerine Herod, gelen mecûsîlere, Beyt-ül Lahma gidip, yeni doğan çocuğu aramalarını, bulurlar ise, kendisine de bildirmelerini söyledi. Her ne kadar onlara, murâdım onunla yakın olmak, kulluk etmek, dedi ise de, aslında onu öldürmeğe karâr vermişdi. Üç mecûsî, Beyt-ül Lahma gidip, hazret-i Meryemi, oğlu Îsâ aleyhisselâm kucağında olduğu vaziyyetde buldular. Hediyyeleri verdiler. Îsâ aleyhisselâma secde etdiler. Geceleyin kendilerine bir melek geldi. Îsâ aleyhisselâmın doğduğu yeri gizlemelerini, başka bir yoldan geri dönmelerini emr ve işâret etdi. Hazret-i Meryeme de, Herodun hîle ve sû’ikasd fikrini haber verdi ve Îsâ aleyhisselâmı
Mısra götürmesini söyledi. Hazret-i Meryem de söylenildiği gibi yapdı.
Mattanın anlatdığı bu hikâye ve sözler, bâtıldır ve aslı yokdur. Hakîkatle hiçbir alâkası olamaz. Aslında böyle bir hâdise olsaydı, Herod Îsâ aleyhisselâmı aramağa kendisi gider veyâ güvendiği bir kimseyi gönderirdi. Diğer üç İncîli yazan, Luka, Markos ve Yuhannâ, kitâblarında böyle bir şeyden bahs etmemişlerdir. Matta, Îsâ aleyhisselâmın doğum zemânını bilmediğinden, bunu bilerek ifâde etmeyip, belki bu hâdiseyi uyduran birisinden işitmiş ve işitdiğini nakl etmişdir.
Lukaya gelince, bu zât, hazret-i Îsâ zemânına yetişmemiş ve onu görmemişdir. Kendisi, Îsâ aleyhisselâmın semâya çıkarılmasından sonra, Pavlosun yanında hıristiyan olmuşdur. Bir yehûdî olan Pavlos da, Îsâ aleyhisselâmı görmemiş ve onun zemânına yetişmemişdir. Pavlos yehûdî olup, koyu bir hıristiyan düşmanı idi. O kadar düşman idi ki, bir zemân her nerede bir hıristiyan bulunursa, yakalanıp, Beyt-i Makdîse getirilmesi ve orada habs edilmesi hakkında Kayserlerden emr çıkartmışdı.
Luka, Havârîlerin Kıssaları adlı kitâbında şöyle anlatır: Merkum Pavlos birgün bir atlı ile dolaşırken güneş ışığı gibi bir nûra rast gelip, o nûrdan bir ses işitmiş: Ey Pavlos! Niçin bana zarar veriyorsun. Pavlos demiş ki: Seni bu zemâna kadar hiç görmediğime göre, nasıl olur da sana zarar verebilirim. Bunun üzerine nûrdan: Benim ümmetime olan zararın banadır. Onlardan elini çek. Zîrâ onlar, Hak üzeredirler. Onlara tâbi’ ol, kurtulursun, cevâbını almış. Pavlos sormuş: Bu husûsda bana ne emr edersiniz. Nûr şöyle cevâb vermiş: şâm şehrine git ve Enâniyye adlı kimseye sor. Pavlos gidip, o kimseyi arayıp, bulmuş. Îsâ aleyhisselâmdan bu işitdiklerini ona bildirmiş. Ondan berâberce hıristiyan dînine girmeği istemiş. O da bunun bu isteğini kabûl etmiş. Merkumun Îsâ aleyhisselâma îmânı belli oldukdan sonra, şân ve şerefi artmışdır.
Bu hikâyenin aslı yokdur ve şeytânın bir hîlesidir. Demek ki, Pavlos Enâniyyenin, Luka da Pavlosun elinde hıristiyan olmuş ve İncîli ondan almışdır. Hâlbuki, bunların ikisi de Îsâ aleyhisselâma yetişememiş ve onu görmemişlerdir. Görüldüğü üzere, bu kadar karışık ve ma’nâsız sözler, hıristiyanlığın bâtıl ve yalandan ibâret olduğuna açık bir delîldir.
Markos da, Îsâ aleyhisselâmı görmemişdir. Hıristiyanlığı kabûlü Îsâ aleyhisselâmın semâya çıkışından sonra, havârîlerden Petrusun yanında olmuşdur. İncîli Romada yazmışdır. Markos diğer İncîlleri yazanlara ba’zı mes’elelerde muhâlefet etmişdir.
Yuhannâ, Îsâ aleyhisselâmın teyzesinin oğludur. Hıristiyanların anlatdıklarına göre, Îsâ aleyhisselâm bunun düğün ziyâfetinde hâzır bulunmuş ve suyu şerâba o zemân dönüşmüşdür. Îsâ aleyhisselâmın da ilk mu’cizesi bu imiş. Yuhannâ bunu görünce, hanımını terk ederek, din ve seyâhatda Îsâ aleyhisselâma tâbi’ olmuşdur.
Hıristiyanlar derler ki, Îsâ aleyhisselâm, yehûdîler tarafından öldürüleceğini anladığı zemân, teyze oğlu Yuhannâya vasiyyet etdi: Ey Yuhannâ! Annem hakkında Allahü teâlâdan kork ki, o senin annendir. Annesine de Yuhannâ hakkında, o senin oğlundur. Onun hakkında Allahü teâlânın gazâbından sakın dedi. Onu da annesine vasiyyet etdi. Yuhannâ, dört İncîli yazanlardan dördüncüsüdür. Bu hâdiseyi zikr etmemişdir. İncîlini Samon şehrinde yunanca olarak yazmışdır.
İşte bu dört İncîli tertîb edip yazan, bu dört kişidir. Asl İncîli tahrîf eden bunlardır. Açıkdan açığa yalan söylemekden de çekinmemişlerdir. Îsâ aleyhisselâmın getirdiği yalnız bir İncîldir. Onda tenâkuz, ihtilâf ve yalan yokdur ve olamaz. Dört kişinin yazdığı bu dört İncîlde, gerek Allahü teâlâ ve gerekse Onun Resûlü Îsâ aleyhisselâm hakkında, yalan ve iftirâlar, birbirinin zıddı olan o kadar sözler vardır ki, bu husûs ma’lûm ve meşhûr olup, hıristiyanlar da inkâr edecek durumda değildirler. İnşâallahü teâlâ bu husûsda alâkalı bahsde kâfî derecede ma’lûmat vereceğiz.
Matta, kendi İncîlinin onüçüncü faslında bildirdiği üzere, güyâ Îsâ aleyhisselâm, “Benim cesedim, vefâtımdan sonra, Yûnüs aleyhisselâmın cesedi balığın karnında kaldığı gibi üç gün üç gece arzın içinde kalacak demiş. Bu hikâye Mattanın İncîlinde yazmış olduğu iftirâ ve yalanların en meşhûrudur. Çünki Matta, diğer İncîl yazanlar ile şu husûsda mütteşkdir ki, Îsâ aleyhisselâm Cum’a günü sâat altıda vefât etmiş. Cumartesi gecesinin ilk sâatinde defn olunmuş ve Pazar günü sabâhleyin mevtâlar arasından kalkmışdır. Bu uydurma hesâba göre, Îsâ aleyhisselâm arzın içinde yalnız bir gün iki gece kalmışdır. Mattanın yukarıda zikr etdiği sözlere göre ise, Îsâ aleyhisselâm kendisinin, Yûnüs aleyhisselâmın balığın karnında kaldığı gibi, üç gün üç gece arzın içinde kalacağını haber vermişdir. Demek ki, Mattanın naklinde yalan ve tenâkuz olduğu apaçık meydâna çıkmakdadır.
Dört İncîli yazanların, bu mes’ele hakkında yalan söylemiş olduklarına şübhe yokdur. Çünki, Îsâ aleyhisselâm kendisinin öldürülüp, bir gün iki gece veyâ üç gün üç gece arzın içinde kalacağına dâir ne kendisi kimseye bir şey söylemiş, ne de İncîlde böyle bir şey haber verilmişdir. Allahü teâlâ, yüce Peygamberi Muhammed aleyhisselâma Kur’ân-ı kerîmde Nisâ sûresi, yüzelliyedinci âyet-i kerîmesinde, bu hakîkati apaçık bildirmekdedir. Bu âyet-i kerîmede meâlen buyuruluyor ki, (Yehûdîler, hazret-i Îsâyı ne öldürmüş, ne de çarmıha germişlerdir. Lâkin gördüklerinden biri ona benzetilmişdir.)
Yine hıristiyanların yalan ve tenâkuzlarından bir delîl de, İncîl yazarı Markos hazret-i Mesîhin ölüler arasından kalkdığını ve havârîlerle konuşduğunu ve hemen o gün semâya çıkmış olduğunu yazmakdadır. Luka ise, Havârîlerin Kıssâları adlı kitâbında buna muhâlefet ederek, Îsâ aleyhisselâmın ölüler arasından kalkdıkdan tam kırk gün sonra, semâya çıkdığını yazmakdadır. İşte bu delîl onların yalanlarını ve bu maddenin aslının ve esâsının olmadığını ortaya koymakdadır.
Kendisinden başka ilâh olmıyan Allahü teâlâya yemîn ederim ki, Îsâ aleyhisselâm ne öldürülmüşdür, ne de defn olunmuşdur. Ne de defnden bir veyâ kırk gün sonra kabrinden kalkmışdır. [Bunların hiçbirinin aslı yokdur, bunları söyliyen yalancıdır.] Allahü teâlânın la’neti, yalancıların üzerine olsun.[2]
[1] Şeyh Abdüllah beğ, İncîllerin te’lîş hakkında târîhî bilgi verirken diyor ki: Birincisi, Mattanın târîhini, Îsâ aleyhisselâmın göğe çıkarılmasından yâ beş veyâ sekiz yâhud on sene sonra yazdığı söyleniyor. İkincisi, Markosun bu göğe çıkarılma hâdisesinden yirmiyedi sene sonra târîhini yazdığı söylenmişdir.Üçüncüsü, Luka otuz yıl sonra; dördüncüsü, Yuhannâ ki kendisine Mesîhin habîbi denir. Bunun da kırkbeş sene sonra veyâ altmış beş sene sonra yazmışdır diye rivâyet edilir. Kiliseler târîhinde yazılı ve hıristiyanlar indinde makbûl olan rivâyet de budur. Şeyh Abdüllah beğ diyor ki: Eğer bu dört kişi Mesîh aleyhisselâmın elçileri ve dîninin emînleri olmaları hasebiyle onlara bu kitâbın te’lîfini tefvîz etdi ve onlara fasl-ul-kitâbı emr etdi denirse, buna şöyle cevâb veririz: Bu iddi’â bir çok yönden merdûddur (red edilir). Birincisi, bunlardan ikisi olan Markos ve Luka, Mesîhi aslâ görmemişlerdir. Bunu dahâ önce de beyân etdik. O hâlde onun tarafından böyle bir vazîfe ile nasıl vazîfelendirilmişlerdir? İkincisi, onlar bunu iddi’â etmemişlerdir. Mesîhin kendilerine kitâb te’lîfini emr etdiğini söylememişlerdir. Bilâkis onların herbiri kitâbını te’lîf ederken, Mesîhin ba’zı eshâb ve ahbâbına başvurmuşdur. Bu durum, İncîllerin şerhlerinde ve kiliseler hakkında târihî bilgi veren kitâblarda yazılıdır. Luka da kitâbının başında bunu açıklamışdır. Üçüncüsü, bu dört kişi kitâblarına İncîl ismini vermemişdir. Bilâkis (târih) adını vermişlerdir. Kitâblarının başındaki sözlerinden bu durum açıkça görülmekdedir. Matta kitâbına Îsâ Mesîh bin Dâvüd bin İbrâhîmin doğuşu demiş, sonra hıristiyanlar ona muhâlefet ederek, ya’nî yalan söyliyerek bu kitâba İncîl demişlerdir. Dördüncüsü, eğer bunlar Mesîh tarafından vazîfelendirilmiş olsalardı, hepsi bir tek kitâb te’lîfi için toplanırlardı. Ve buna ittifâkla İncîl adını verirlerdi. Kıssalarda, haberlerde, birbirlerinden farklı, ihtilâşı böyle bir çok İncîl te’lîf etmezlerdi. Belki bunun başında veyâ sonunda Lukanın da te’lîf sebebini açıkladığı gibi bu işe me’mûr olduklarını bildirirlerdi. Bütün bu husûslar bunların kitâbı te’lîf için Mesîh tarafından me’mûr olmadıklarını i’lân etmekdedir.
[2] şeyh Abdüllah beğ diyor ki: Sonra bil ki, bu haberlerden hiçbiri aslâ delîl olamaz. Çünki mütevâtir olmayıp, ahad (münferîd)dırlar ve metin olarak farklı farklı kıssalardır. Bu da kat’î bir bilgi değildir. Zîrâ mütevâtir olmanın şartı evvelâ, bunu nakl eden kimselerin sayısının sınırlı olmamasıdır. İkinci olarak, büyük bir çoğunluğun bunu müşâhade etmiş olup, yine büyük bir çoğunlukdan nakl etmesi îcâb eder. Üçüncü olarak, nakl edenlerin sözleri arasında tenâkuz ve ihtilâf bulunmamalıdır. Dördüncü olarak, bunların yalana sapacağını, aklın câiz görmemesidir. Buradaki durum ise böyle değildir. Çünki, bunların sayısı sınırlıdır ve bunlar dahâ önce beyân etdiğimiz gibi, hâlleri meçhûl dört kişidir. Zîrâ eğer bunların hâli böyle olmasaydı, bu kitâblarında ihtilâf etmezlerdi ve bunu hangi lisan ve lügat üzere te’lîf etdiklerini bilirlerdi. İkinci olarak, hıristiyanların bunlar hakkında Mesîhi gördüler dediği sâdece ikisidir ki, bunlar da Matta ve Yuhannâdır. Bu da bunlar hakkında söyledikleri söz doğru olduğu takdîrdedir. Fekat Markos ve Luka Mesîhi aslâ görmemişdir. Bilâkis bu ikisi elçi Pavlos [Bolis] diye ismlendirdikleri ve aslâ Mesîhe ulaşmayıp, onunla sohbet etmemiş olan ve onu gökle yer arasında tecellî ederek kendisine hitâb eder olarak müşâhade etdiğini iddi’â eden Savel yehûdîsiyle arkadaşlık etmişlerdir. Yehûdînin söylediği söz de merdûd (reddedilmiş) bir sözdür. Çünki, açıkca yalan olduğu bellidir ve bu yehûdî de Mesîhin zâhiren düşmanıdır. Eğer bunların bu şeklde diğer havârîlerle buluşduğunu kabûl etsek bile, bunlar kendilerinden bu haberleri nakl etdikleri râvîlerin ismlerini beyân etmemişlerdir ve de ta’yîn etmemişlerdir. Bu da büyük bir sahtekârlık olup, her ikisinin ve rivâyetlerinin kötülenmesini ve ta’n edilmesiniîcâb etdirir. Öyle ise, sözleri farklı iki adam olan Matta ve Yuhannâ ile tevâtürnasıl sâbit olur? Üçüncü şart temâmiyle gayrimevcûddur. Zîrâ bunların ihtilâfları, tenâkuzları ve rivâyet ve sözlerinin birbirini tekzîbi kendi kitâbları ile gündüz ortasındaki güneş gibi açıkca meydândadır. Ta’yîne ve isbât etmeğe hâcet yokdur. Dördüncü şart, bunların yalana râzı ve yalan üzere ittifâk etmelerinin câiz olmadığıdır. O hâlde, akl bu açık emâreleri idrâk etdikden sonra, bunu nasıl tecvîz etmez ve akllı olan bu âdî musâdematı (terslikleri) müşâhede edince, buna hükm etmekden nasıl istinkâf eder (kaçınır)? Ve nasıl böyle olmaz ki, bunlar o kitâblarda aslâ müşâhede etmedikleri işleri yazdılar ve yalan olarak Allahü teâlânın ma’sûm olan nebîsi Îsâ aleyhisselâmın asılma ve öldürülmesinin vuku’una hükm etdiler. Hâlbuki hayretdir ki, bunlar kendi nefsleri üzerine bunun böyle olduğunu ikrâr etmişlerdir. Kendi târîh kitâblarında yazdıkları ve İncîllerinde beyân etdikleri gibi, onlardan hiçbiri Mesîh aleyhisselâm ile birlikde olmamışlardı. Bilâkis hepsi onun etrâfından kaçmış ve onu sağlam ve sağ olarak yehûdîlerin eline terk etmişlerdi. Onun peşinden Petrusdan başkası gitmemişdi. O da uzakdan onu ta’kîb etmiş ve diğer ihvânı gibi kapıda kalmışdı. Bu şeklde onun hakîkî hâline muttali’ olmadılar. Böyle karârdan sonra onun hakkında yehûdîlerin iftirâlarını kitâblarına yazdılar. Onun yüce şânına iftirâ ederek, yehûdîlerle onun cisminin asıldığı husûsunda ittifâk etdiler. Bu iş açık yalan ve âşikâr bir kötü iftirâ değil midir? Bunu tahkîk için, İncîllere mürâce’at ediniz! Matta 21. eshâhında diyor ki: “O esnâda talebeleri onu terk etdi ve kaçdılar.” Markos 14. eshâhında diyor ki: “O esnâda talebeleri onu terk etdi ve hepsi kaçdılar.” Bunlar o ikisinin ibârelerinin tam ifâdesidir. şeyh Abdüllah beğ diyor ki: “Eğer bizzat onun ölüler arasından kalkıp göründüğünü ve kendisinin asıldığını ve katl edildiğini bildirdiğini söyleseler bile, biz bunun yakîniyyât kısmından değil, evhâm ve tahayyûlât cinsinden olduğunu söyleriz. Neden böyle olmasın ki, böyle rivâyet edenler, kendi hâllerinden şikâyet etmiş, ya’nî onu Mesîhin gayri bir mücerred rûh sandıklarını söylemişlerdir. Nitekim bu husûs Lukanın İncîlinde yazılıdır. Kalbleri bununla itminân bulmamış ve onu kendi cinslerine muhâlif bir şey sanmışlar. Sonra zan ile onun efendileri ve kurtarıcıları olduğuna hükm etmişlerdir. Akl, bunun şeytân olmasını uygun görür. Onlara haset ve düşmanlık için görünüp, iftirâcı yehûdîleri tasdîk etdirerek sapıtdırdığı anlaşılır. Eğer şeytânın bir peygamber şekline bürünmeğe nasıl kâdir olarak insanları sapdırdığı sorulursa, deriz ki: “Evet müslimânlar katında bu iş muhâldir. Fekat şeytânın herhangi diğer bir şahsın şekline girip de “ben şu resûlüm” demesi câizdir. İşin böyle olduğuna da hıristiyanların şübhe ve tereddütleri delîldir. Mâmaşh Nasârânın mezhebi bunu red etmez. Bilâkis şeytânın bu çeşid işlere girmesine cevâz verir. Bu husûsu Bolisin (Paulun) Kurunsiye ehâlisine yazdığı ikinci risâlesinde 11.ci faslında söylediği sözler te’yîd etmekdedir. Bu da hayret verici birşey değildir. Zîrâ şeytân Melâiketünnûra da benzer şekle girmişdir.
September 14th, 2010 at 02:13
Eski dindaşlarım umarım Allahu Teala size de hidayet verir de kurtuluşa erersiniz.Ahirette ebedi saadete kavuşmak ancak Müslüman olmakla mümkündür.
March 22nd, 2011 at 21:00
DÖRT İNCİL VARDA DÖRT KURAN YOKMU?
Küçük Yaştan itibaren Müslümanlar Kuranın Allah tarafından korunan son kutsal kitap olduğuna ve tek bir kelimesinin bile değiştirilemeyeceğine inandırılırlar. Şu ayet bu inanca sahip Müslümanlar için rehberdir. Hicr 9. Şüphesiz o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.
Ancak Müslüman kitlelerin ezici çoğunluğu farklı kuran Mushaflarının olduğunu bilmez.
Konuyu bilen İslam alimleri ise Bir hadisde yer alan “Kuranın 7 kıraat üzerine indirildiği” açıklamasını yaparlar ve kuran Mushafları arasındaki farklılığın Kuran daha yazılmamış iken Kuranı ezberleyen sahabeler arasındaki şive-ağız farklılıklarına bağlarlar. Kaç değişik kuran mushafının var olduğu bilinmese de günümüze ulaşan farklı kuran Mushafları vardır. Libya’da Qaloon ve sudanda El-duri Mushafları kullanılır ve bu Mushaflarda da diğer Mushaflara göre farklılık vardır. Ama biz Şu anda İslam dünyasında En fazla kullanılan 2 farklı kuran mushafı olan Warsh ve hafs mushaflarının birbirlerinden farklılıklarını inceleyeceğiz.
tamamen matematiksel anlamı aynı…
evet bunu da ömer çelakın hocamız cevaplasın
Kuzey Afrika (Warsh) Mushafı : Cezayir, Fas,Tunus un bir kısmı,Afrika’nın ortalarındaki ülkelerde yaşayan Müslüman topluluklarınca kullanılan mushaftır. Osman el-kutbi El-masri’ye atfedilen mushaftır.
Ortadoğu (Hafs) Mushafı : Türkiye dahil Diğer Birçok ülkede kullanılan Mushaf budur.Hafs al-asadi’ye atfen bu ismi almıştır.
Suudi arabistanda Bu iki mushafta kullanılır.
Okuduğunuz Kuranın hafs’ mı yoksa Warsh mushafı mı olduğunu anlamanın yolu çok basittir. Okuduğunuz Kuran’da her surenin başında olan “Bismillahirrahmanirrahim” ayet olarak kabul edilmiş ve her surenin 1. nolu ayeti olmuş ise Warsh mushafını okuyorsunuz demektir. Hafs Mushafında ayet numaralandırmalarında “Bismillahirrahmanirrahim” ayet olarak geçmez ve surenin başına yazılır ama 1 nolu ayet bismillahtan sonra başlar. Ancak karıştırmayınız , Fatiha suresinin birinci ayeti zaten “bismillahirrahmanirrahim”dir . Bu nedenle diğer surelerdeki 1. ayetlere bakınız.
İslam alimleri en çok kullanılan bu iki Mushaf arasında çok küçük yazım ve okuyuş farklılıkları olduğunu ve anlam kaymasının az olduğunu ve kuranın anlam bütünlüğüne zarar vermediğini söylerler. Bu savunma doğrudur. Ama cahil toplumların kuranın tek harfinin bile değişmediği şeklindeki inandıkları yalanı ortadan kaldırmak için mücadele etmeyip konuyu sadece kendi aralarında tartışıp toplumu cahil bırakmaları önemli bir hatadır.
Evet, farklı Mushaflar arasındaki harf-kelime farklılıkları kuranın anlam bütünlüğüne zarar vermiyor. Tabi bazı ayetlerin anlamları farklı olabiliyor ama bu kuranın vermek istediği mesajı etkilemiyor.
Şimdi bu iki mushaf arasındaki yüzlerce farktan bazılarına bakalım.
Bakara 125. ayet :
Hafs mushafında “vettehizu” anlamı “ (siz) alın-edinin”.
Warsh mushafında ise “vettehazu” anlamı “(onlar) aldılar-edindiler”
İbrahimin makamı hakkında olan bu ayette mesaj değişmese de anlam değişiyor.
Hafs mushafında ibrahimin makamı ile ilgili emir vardır. ayette ilgili kısım : Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın).
Warsh mushafında ise emir yoktur , olay tarihsel olarak anlatılıyor. Ayetin ilgili kısmı : “Onlar da İbrahim’in makamından bir namaz yeri edindiler (orada namaz kıldılar).
Burada kuranın mesajı değişmiyor ama ayetin anlamı değişmiş oluyor.
Ali İmran 146.ayet
Hafs mushafında “Qatal -katele” anlamı savaştı(lar)
Warsh mushafında “”qutil- kutil” anlamı öldürüldü(ler).
Bu ayette bir mushafta peygamberle beraber mücadele eden Allah erlerinden bahsedilmektedir. Bir mushafta Allah erlerinin savaştığı yazarken diğer mushafta öldürüldüğü yazmaktadır. Mesaj aynı olsa da anlam değişmektedir.
Fatiha suresi 4. ayet
Hafs mushafında : “maliki” anlamı kral
Warsh mushafında : “maAliki” Anlamı sahip
Bu ayette ceza günü (kıyamet) anlatılırken bir mushafta “o (Allah) ceza gününün kralıdır” iken diğer mushafta “o ceza gününün sahibidir”.
Bakara 140.ayet
Hafs mushafında “tekulune” anlamı “siz söylüyor” . Ayet şu şekilde.”Yoksa siz, İbrahim, İsmail, İshak, Ya’kub ve esbâtın yahudi, yahut hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz”
Warsh mushafında ise “yekulune” anlamı “onlar söylüyor” ayet şu şekilde “Yoksa onlar, İbrahim, İsmail, İshak, Ya’kub ve esbâtın yahudi, yahut hıristiyan olduklarını mı söylüyorlar”
Ali İmran 81. ayet
Hafs mushafında “ateytüküm” anlamı “ben verdim”.
Warsh mushafında “ateynaküm” anlamı “biz verdik”
Araf. 57 ayet
Hafs mushafında “büşram” anlamı “iyi haber – müjde”. Ayetin anlamı :”Rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderen O’dur”
Warsh mushafında “nüşram” anlamı “dağıtmak”. Ayetin anlamı : Rüzgârları rahmetinin önünde dağıtarak gönderen O’dur”
Daha çok bu şekilde farklılıklar var. Birkaç tanesine daha kısaca değinelim.
Araf 144. ayette hafs mushafında “benim mesajlarım” warsh mushafında “benim mesajım”
Yunus 2. ayette hafs mushafında “büyücü-sihirbaz” warsh mushafında “büyü-sihir”
Yunus 33 ve 96. ayetlerde hafs mushafında “söz” warsh mushafında “sözler”
Ayrıca bu Mushaflarda birçok harf tutmazlıkları vardır. Mesela Bakara 72 ve 131. ayette warsh mushafında fazladan “elif” harfleri vardır.
Hafs muhsafında 6236 ayet vardır. Warsh mushafında ise 6214 ayet vardır. Bilinen diğer Mushaflar 6616 – 6217 – 6204 – 6226 ayetlidirler. Ancak bu durum Mushafların farklı olduğu anlamına gelmiyor. Aynı Arapça yazıda bazıları 2 ayet var diyor, bazıları 3 ayet var diyor. Bazıları besmeleleri ayet kabul ediyor. Dolayısı ile ayet sayısı farkı kuran Mushaflarının farklı olduğu anlamına gelmiyor. Ama buradan şu önemli sonuç çıkıyor. Kuranda ayet numaraları ve sure numaraları kutsal değildir. Bu nedenle 19. mucizesi imanlıları veya kuranda ayetleri sayıp aklınca birşeyler bulan ömer çelakıl’ın Kuran şifreleri kitabı hiçbir değer arzetmemektedir. Çünkü akıllarınca buldukları kuran şifreleri diğer mushaflara uymamaktadır
March 22nd, 2011 at 21:11
Ünlü İslam alimlerinden Ebu Davud,ki aynı zamanda Kuttubi Sitte’deki sahih kaynaklardan birinin yazarıdır.Mesahaf-i Sicistani adlı eseri vardır.Bu eser Kur’an versiyonları arasında bulunan bir kaç bin farklılığı içermektedir.Yanlış duymadınız Kur’an metinleri arasında BİNLERCE farklılık vardır.
Hafs:Enbiya:4: ”qaala” = dedi
Verş:Enbiya:4: ”qul” = de
Hafs:”(Muhammed) Dedi ki: Rabbim herşeyi bilir”.Özne Muhammed,işi Muhammed yapmış.
Verş:”(Allah):De ki: Rabbim herşeyi bilir”.Burada ise özne Allah’tır.
Bu kelimelerin yazılışlarıda,anlamlarıda farklıdır.Fiilin öznesini değiştirir.Hafs Mushafı’nda özne Muhammed’dir.
Hafs:Bakara:58: ”nagfir” = biz bağışlarız.
Verş:Bakara:57:”yugfar” = o bağışlar.
Hafs:Bakara:140: ”taquluna” = siz söylüyorsunuz.
Verş:Bakara:139:”yaquluna” = onlar söylüyorlar.
Hafs:Bakara:259:”nunshizuhaa” = bir araya getirmek,inşa etmek(inşa ediyoruz)
Verş:Bakara:258:”nunshiruhaa” = diriltmek,yeniden canlandırmak
Hafs:Ali-İmran:146:”qatala” = o öldürdü
Verş:Ali-İmran:146:”qutila” = o öldürüldü
Hafs Mushafı’nda öldürdü derken Verş Mushafı’nda öldürüldü diyor.Anlam gerçekten değişiyor.
Hafs:Kasas:48:”sihraani” = iki büyü (Ayet:İki büyü birbirini destekliyor).
Verş:Kasas:48:”saahiraani” = iki büyücü (Ayet:İki büyücü birbirlerini destekliyor).
Tüm bu örnekler göstermektedirki Kur’an’ın bir harfinin bile değişmediği inancı asılsızmış.Gerçekler öyle demiyor.Buraya yazılanlar değişikliklerin sadece bir kısmıdır.Çok daha fazla fark vardır Kur’an mushafları arasında.
Umarım bilgilendirici bir yazı olmuştur…
March 22nd, 2011 at 23:31
SAYIN KLEMENT DAHA ÖNCEDE DEFALARCA BELİRTİLDİ. LÜTFEN SİTEDEKİ KONULAR HAKKINDA YORUMLAR YAZALIM.BU SiTENİN UZMANLIK ALANI İNCİL VE HIRİSTİYANLIKTAKİ ÇELİŞKİLERDİR. HERŞEYİN UZMANI KESİLMEYELİM BU KONULARA BAŞKA SİTELERDE VERİLEN CEVAPLAR VAR. BU İŞİ ANLAMAK İÇİN ARAPÇA DİL BİLGİSİNİ GEREKTİRMEKTEDİR VE İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE KURANIN FARKLI OKUNUŞLARINI DERS OLARAK ANLATILMAKTADIR. BU KONUDA YAZILMIŞ EN AZ 4 DERS KİTABINI İNCELEDİM. KONU ÇOK TEKNİK.
BU FARKLI OKUNUŞLARIN ANA TEMELİ HZ. MUHAMMED FARKLI BÖLGELERDEKİ FARKLI ARAP ŞİVELERİDİR VE ASIL DİNDEKİ HÜKÜMLERİ DEĞİŞTİRMEYEN BU OKUNUŞLARA HZ. PEYGAMBER İZİN VERMİŞTİR. BU KONUDA İLK ZAMANLAR 10 CIVARINDA FARKLI OKUNUŞ VERSİYONU-MUSHAFI VARMIŞ. ŞİMDİLERDE BU FARKLI OKUNUŞ MUSHAFI 2′YE KADAR İNMİŞ VE DİĞERLERİDE DERS KİTAPLARINDA VAR. MÜSLÜMAN DÜNYA BU İŞE BİR PROBLEM GÖZÜYLE BAKMAMIŞ. ÇÜNKÜ ANA YAZILIM YANİ HZ. OSMAN YANİ HZ. MUHAMMED YAZILIMI, HER İKİ MUSHAFTADA AYNİDİR. YANİ ORTADA 4 İNCİL VAR VE ORJİNAL İNCİLİN KORUNMADIĞI GİBİ KUR’AN DA AYNİ ŞEKİLDE KORUNMAMIŞTIR GİBİ BİR PROBLEM YOK.
ANCAK ARAPÇA YAZILIM BİZİM ESKİ OSMANLICA YAZILIMI GİBİ BİR KELİMENİN SADECE SESSİZ HARFLARİNDEN OLUŞMAKTADIR. NASIL OKUNACAĞI HAKKINDA OKUMA KURALLARI VARDIR. ANCAK BAZI KELİMELERİN FARKLI ARAP LEHÇELERİNDEN GELEN, BİR KAÇ FARKLI OKUNUŞU OLDUĞUNDAN, BUNLARIN OKUNMASINDA FARKLILIKLAR OLUŞMUŞTUR. TEVRAT İBRANİCESİ DE BÖYLEDİR. KONU TEKNİK KONUDUR. AŞAĞIDAKİ SİTEDE AYRINTILARI MERAK EDEN OKUR. BU İKİ OKUNUŞ ARASINDA 200 CİVARINDA FARKLI OKUNAN KELİME VARDIR. ASLINDA İŞİN UZMANI ALİMLERDEN OLUŞACAK BİR KOMİTE BUNLARI İSTERSE ÇÖZEBİLİR. BENZER KONU KURAN TEFSİRLERİNDE DE VARDIR. TEFSİRCİLER “BU AYETİN MANASI BUDUR, BUNU ANLATMAK İSTER DERKEN BİR DİĞERİ FARKLI BİR MANA VERİR VS.” ZATEN İSLAMDA MEZHEPTE BU FARKLILIKLARDAN DOĞAR VE DİLEYEN DİLEDİĞİ TEFSİRCİ VEYA MEZHEBİN YORUMUNU SEÇER. HZ. MUHAMMED DE NAMAZDA OLDUĞU GİBİ FARKLI ZAMANLARDA FARKLI İBADET ŞEKİLLERİNİ UYGULAMIŞTIR.
BU KONUDA ŞİMDİLİK AŞAĞIDA BİR İKİ ADRES YAZDIM. DAHA SONRA BAŞKA CEVAP OLACAK SİTELER YAZARIM
http://www.sorularlaislamiyet.com/article/12263/al-i-imran-146-ayetin-hafs-mushafinda-katele-vers-mushafinda-kutil-seklinde-farkli-yazilmasini-bahane-ederek-kur-an-a-suphe-vermek-isteyenlere-nasil-bir-aciklama-yapilabilir.html
http://www.ezberim.com/dini-bilgiler/155766-kuran-i-kerim-14-asir-once/
April 24th, 2011 at 15:15
KUR-AN HİÇ ŞÜPHESİZ İNSANLARIN EKLEMESİNE UĞRAMAMIŞ TEK KUTSAL KİTAPTIR.KUR-AN ÇOK ŞÜKÜR HZ.ALİ-HZ.OSMAN TARAFINDAN ÇOĞALTILMIŞTIR.İNCİLDEKİ TAHRİFATA GELECEK OLURSAK 4 İNCİL VAR VE BU 4 İNCİLDE BİRBİRİYLE AYNI DEĞİL.AMA HZ.ALİ(RA)İLE HZ.OSMAN (RA)NIN YAZDIĞI KURAN AYNIDIR VE HİÇ BİR TAHRİFATA UĞRAMAMIŞTIR.MADEM İNCİL HZ.İSA(AS)DAN BAHSEDİYO O ZAMAN NEDEN HZ.İSANIN SON PEYGAMBER İSRAİL OĞLU DEĞİL İSMAİL OĞLU OLUCAKTIR ADIDA AHMEDDİR DİYEREK MÜJDELEYEN HZ.İSANIN BU SÖZÜNÜ NE İÇİN KAYDA ALMADILAR BANA BİRİ BUNU ANLATSIN.
May 18th, 2011 at 11:26
SORU: Kur’ân’dan önceki kutsal kitaplardan Tevrat, Zebur ve İncil’in akıbeti ne olmuştur? Bu kutsal kitaplar insanlar tarafından tahrif edilmiş midir? (Özden Tok)
CEVAP: Kur’ân, kendinden önceki kutsal kitapları doğrulamakta ve kendisinin anlattıklarının, Tevrat ve İncil’de de mevcut olduğunu belirtmektedir. İnanmayanlara Tevrat’a bakmalarını, bu anlatılanların o kitapta da bulunduğunu bildirmektedir. Ayrıca Tevrat bağlılarının Tevrat’ın, İncil sahiplerinin de İncil’in hükümlerini uygulamalarını, kitaplarının hükümlerini uygulayanlann mutluluk, bolluk ve bereket içinde yaşatılacaklarını, kitaplarının hükümleri uyarınca giden kitap ehlinin de cennete gideceğini bildirmektedir. Kur’ân bu kadar açık biçimde o kitapları doğrularken ve bağlılarına, kitaplarının hükümlerini uygulamalarını vurgularken o kitapların tahrif edildiğini söylemek Kur’ân’in söylediğini kabul etmemek olur.
Nitekim İbn Haldun da Tevrat ve İncil’in tahrif edildiğini söylemenin küfür olacağını ifade etmiştir. Kur’ân o kitapları değil, yorumlarıyla o kitapların özünü çarpıtmış, dine, tevhide aykırı inançları sokmuş olanların davranışını kınamaktadır. Kur’ân’in temel misyonu, önce muhatabı olan ve bir kitapları bulunmayan Araplara ilahi mesajı iletmek, sonra önceki kutsal kitapların çarpıtılmış yorumlarını, onların ruhuna aykırı inançlan düzeltmektir. Ama dinlerinin ruhuna bağlı iyi niyetli kitap ehlinin cennete gideceğini her vesileyle vurgulamaktadır. Bu konuda ayrıntı için “Kur’ân Ansiklopedisi” adlı eserimizde “Tahrif” maddesine bakınız.
Bu alıntı Süleyman Ateş in Vatan gazetesinde yazdığı köşe yazısından alıntıdır.
Biiyorsunuz ki Sayın İ.AKKURT Süleyman Ateş sayılı ilahiyatçılarımızdandır.
sorum şu: siz de uzmansınız Süleyman Bey de,hanginiz doğru söylüyorsunuz?
May 18th, 2011 at 12:14
BERRİN HANIM SON DERECE ÖNEMLİ BİR KONUYU GÜNDEME GETİRDİNİZ.GERÇİ BİZ BU KONUYU ÇEŞİTLİ DEFALARDA TARTIŞTIK. BU SİTEDE “YEHOVA ŞAHİDİYLE TARTIŞMA” BÖLÜMÜNDE
GÖRECEKSİNİZ. ANCAK BU BÖLÜM DAHA SONRA HEKLENMİŞTİ YENİDEN HEPSİNİ KURMADIK.
ŞİMDİ BU ÖNEMLİ İDDİANIN SAHİBİ BİR İLAHİYAT PROF’U, HEM DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAPTI, HEM DE KONUSU KURAN TEFSİRİ. YANİ KONU HAKKINDA HER YÖNDEN BİR OTORİTE.
ONA CEVAP VERSEK TE HAKLI OLARAK BİR ÇOK KİŞİ “SEN DE KİM OLUYORSUN” DİYECEKTİR.ANCAK BU SİTEDE YAZILANLARIN ÇOĞU KONUNUN UZMANI KİŞİLERDEN ALINTILAR VE DİNLERİN KENDİ KUTSAL KİTAPLARINDA YAZILI OLANLARDIR. YANİ ÇOĞU BİZİM YORUMUMUZ DEĞİLDİR. BU KONUDA HERKES ÖNCE ŞÖYLE DÜŞÜNECEKTİRN SANIRIM. ” BU DİNLER TAHRİF OLMADIYSA ALLAH YENİ BİR PEYGAMBER, YENİ BİR ŞERİAT VE YENİ BİR DİNİ NEDEN GÖNDERDİ.” BU BİR. BU DURUMDA TEVRAT VE İNCİLDE GERÇEKTEN BİR ÇELİŞKİDE OLMAMALIDIR.BU İKİ.İKİNCİ SORUMUN CEVABINI BU SİTEDE GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORUZ. ZATEN BU SİTEDE YAZILANLARI MANTIKLI BULMUYORSANIZ. YANİ GÖSTERDİĞİMİZ ÇELİŞKİLERE KATILMIYORSANIZ SORUNUZA CEVAP OLMASI İÇİN YAZACAĞIM LİNKİDE OKUMANIZA GEREK YOK.
PROF.S. ATEŞ’İN İDDİALARINA CEVAP ANCAK KURAN’DAN DELİLLERLE OLUR BU KONUDA YAZDIĞIM LİNKİ OKUYUN VE DAHA SONRA İKNA OLMAZSANIZ KONUYA DEVAM EDERİZ.
http://www.hzisahristiyanmiydi.com/category/allah-yahudilik-hristiyanlik-ile-tevrat-incil-hakkindaki-hukmu
June 4th, 2011 at 14:05
Madem İncil değiştirildi neden peki müslümanlar İncil de Hz.muhammedin geleceğine dair paraklit sözcüğünden yola çıkarak onun geleceğini müjdeleyen cümlelere hemen sahip çıkarlar anlamış değilim.Demek o zamanın incil yazarları aptaldı ki sırf Mesihi öne çıkarmak için bu cümleleri yok edebilirlerdi ama etmemişler(çünkü orada ki mana peygamber müjdesi değildir.)bununla ilgili Hz.iSa kesin olarak hükmünü vermiştir.ondan sonra bir peygamber geleceğini bırakın kendisinden sonra sahte peygamberlerin geleceğini ifade eden bir çok sözü mevcuttur.
Kutsal kitaptan başka bir alıntı.
Galatyalılar 4.bölüm
Hacer ile Sarâ örneği
21Kutsal Yasa altında yaşamak isteyen sizler, söyleyin bana, Yasa’nın ne dediğini bilmiyor musunuz? 22İbrahim’in, biri köle kadından, biri de özgür kadından iki oğlu olduğu yazılıdır. 23Köle kadından olan oğul olağan yoldan, özgür kadından olan oğul ise vaat sonucu doğdu. 24Burada bir benzetme vardır. Bu kadınlar iki antlaşmayı simgeler. Biri Sina dağındandır, köle olacak olan çocuklar doğurur. Bu Hacer’dir. 25Hacer, Arabistan’daki Sina dağını simgeler. Şimdiki Kudüs’ün karşılığıdır. Çünkü çocuklarıyla birlikte kölelik ediyor. 26Oysa göksel Kudüs özgürdür, bizim annemiz odur. 27Nitekim şöyle yazılmıştır:
«Sevin, çocuk doğurmayan ey kısır kadın!
Doğum ağrısını bilmeyen sen,
sesini yükselt ve haykır!
Çünkü terk edilmiş kadının çocukları,
kocası olanın çocuklarından çoktur.»
28Kardeşler, siz de İshak gibi, vaadin çocuklarısınız. 29Olağan yoldan doğan, Kutsal Ruh’a göre doğana o zaman nasıl zulmettiyse, şimdi de öyle oluyor. 30Ama Kutsal Yazı ne diyor?
«Köle kadını ve oğlunu dışarı at.
Çünkü köle kadının oğlu,
özgür kadının oğluyla birlikte
asla mirasa ortak olmayacaktır.»
31İşte böyle, kardeşler, biz köle kadının değil, özgür kadının çocuklarıyız.
Hacer diye kastedilen Hz.İbrahim in cariyesidir.ondan Hz.İsmail doğmuştur.müslümanlar Hz.muhammedin Hz.ismail in soyundan geldiğini dair hemfikirdirler.
normal doğumdan olan çoçuk Hz.İsmail.
Diğeri Vaad edilen çoçuk (yani Hz.İsa)Görüldüğü gibi iki anlaşma mevcut.ancak bu anlaşmalardan birinin geçerliliği makbul,o da özgür kadından yani Hz.meryem den olan Hz.isa nın anlaşması.zaten sonunda da ne diyor.?
«Köle kadını ve oğlunu dışarı at.
Çünkü köle kadının oğlu,
özgür kadının oğluyla birlikte
asla mirasa ortak olmayacaktır.»
Bu Pavlus un Galatyalılara yazdığı mektupta yazıya alınanlar.burada gelecekte ne olacağından bahsediyor.Birinci anlaşma Vaad edilen çoçuktan olan anlaşma Tanri ile anlaşma .Ama ikinci anlaşma kiminle yapıldı.onu bilge niteliği taşıyan okuyucuların yorumuna bırakıyorum…
June 4th, 2011 at 15:07
belki pavlus isa dan sonra gelecek olan peygamberin araplardan olduğunu biliyodu onun gelip kendi uydurduğu dinin yıkılacagından korktuğu için böyle birşey yazdı.Yani böyle olmadığı ne malum. Düşünsene bi kere incil de havarilerin dilinde gelecek olan peygambere atıf olmasa pavlus neden böyle bişey yazsın demek ki biliyodu bir peygamber geleceğini
June 4th, 2011 at 15:16
bak hem nediyorum ben biliyomusun hristiyanlığı savunmayı bırak artık birçok eklemeler yapılmış cıkarılmış hikaye metninin üzerine kurulu bir din hristiyanlık hem bence bu metinler özellikle tevrat kim olduğu bilinmeyen esrarengiz bir kişi tarafından yazıldı kanıtlanmıştır benim açımdan cünkü peygamberlere tanrı tarafından gönderildiği sanılan kitap nasıl olurda sanki başkası tarafından hikaye anlatırmışçasına yazılır bunu bir aklından geçir
June 4th, 2011 at 15:39
Belki belki belki…ben size bir çok müslümanlıkla ilgili belki örnekleri sunarım.bakalım o seküler bilimsel dediğiniz yoldan cevaplayabilecek misiniz mahmut bey.bence siz gerçek anlamda bir sorgulayın da doğruları öğrenin.Bu tip cümleler sadece pavlus da değil Tevratta da mevcuttur.zaten bütün olarak değerlendirildiğinde birbirine paralellik giden çok ayet vardır.ve bu da bütünlüğü sağlar.yazdığım bap sadece bir örnekti.bu arada ne kanıtlanmış ben bunu anlayamadım.3 5 tane ne olduğu belli olmayan Hristiyan profların demeçlerimi kanıt.adam ateist olmuştur,deist olmuştur ne bileyim pskolojik bozukluğuda oluşmuş olabilir.bütün bunların hiçbir kanıtlılığı yoktur.şu profesörün söylediğine karşı bir çok profesörde karşıt bir sürü fikir öne sürer çürütür.
bence siz seküler bilimsel yönden düşünmeye devam edin.esenlikler dilerim
June 4th, 2011 at 15:49
Bir şey daha eklemek istiyorum.demek pavlus çok dahi adammış,daha o zamandan biliyordu Hz.muhammedin İsmailoğlu soyundan geleceğini,demek o na da vahiy gelmişti ya da Hz.isa ile görüştüğünde mesih söyledi ona.yaa hakikaten bir şey atıyorsanız ortaya destekli atın mahmut bey.güldürmeyin beni
))
June 4th, 2011 at 15:59
belli mi olur belki havarilere söylemiştir arap olacagını neden söylemesin hem geleceğini söylücekte onu neden söylemicek
Hem benim anlatmak istediğimi ya anlamadınız ya da anlamamazlıktan geliyorsunuz diyorumki tevrat madem hz musaya indi niye onu yasadıklarını baska birisi tarafından yazılmiş izlenimi veriyor
June 4th, 2011 at 16:43
Sizin izleniminiz buysa ben ne açıklama vereyim size?peki Hz.isa nın tüm söylemleri,konuşmaları hangi incili açıp okursanız neden uslup hep aynı uslup aynı bütünlül var acaba?
Ayrıca ben yukarda Hz.isa nın kendisinden sonra peygamberl gelmeyeceğini tam tersine sahte peygamberlerin geleceğini ve bu konuda da uyarı yaptığını yazdım.ama incil değiştirildi derseniz o da uydurma dersiniz çıkarsınız.Bende size soruyorum eğer uydurma ise neden incili yazanlar bir peygamber geleceğini yazdılar da,pavlus niye peki bunun tam tersiniz yaptı sizce.o yazanlar sonraki gelecek olan dinin sizin deyiminizle alt edeceğini bilmiyorlardı da Pavlus mu bir tek biiyordu da ona göre kendisi ekledi?
June 4th, 2011 at 17:12
MAHMUT BEYİ BU İLERİ GÖRÜŞÜNDEN DOLAYI TEBRİK EDERİM. GERÇEKTENDE DURUP DURURKEN PAVLUS NERDEN BULDU HACERİN ÇOCUKLARIYLA SARANIN ÇOCUKLARINI BÖYLE KIYASLAMA GEREĞİ DUYDU. AKLIMDAN HEP GECERDİ.TABİ ELDE AÇIK BİR DELİL YOK. BELLİKİ İSMAİL SOYUNDAN GELEÇEKTE OLMASI BEKLENEN BİR OLAY İÇİN YAZILMIŞ OLMASI ÇOK KUVVETLİ.
ŞİMDİ YİNE AYNİ SÖZÜ DEMEDEN EDEMEYECEĞİM.PAVLUS’UN “NERESİNİ DÜZELTELİM Kİ”. TEVRATTAN AŞAĞIDA VERDİĞİM İFADELERİ OKUYUP VE DÜŞÜNELİM. TANRI MI DOĞRU SÖYLÜYOR YOKSA PAVLUS MU? OLAYIN UZUN ANLATILARINI KESEREK VERİYORUM.RAB HACAR’İ VE OĞLUNU NASIL DEĞERLİ TUTUYOR.VE İSMAİLİ NASIL BÜYÜK BİR VAAD VERİYOR GÖRELİM..
“1-Ve Abramın karısı çoçuk doğurmadı; ve Saray’ın bir cariyesi, bir Mısırlı vardı, ve onun adı Hacar’dı. 2- Ve Saray Abrama dedi: İşte, Rab beni doğurmaktan alıkoydu; rica ederim, cariyemin yanına gir, belki ondan coçuklarım olur…… 6-Ve SARAY ONA CEFA ETTİ, ve Hacar onun yanından kaçtı .7- Ve Rabbin meleği Şur yolunda olan pınarın başında onu buldu……… 10- Ve Rabbin meleği ona dedi: Senin zürriyetini çoğalttıkça çoğaltacağım…….ve bir oğul doğuracaksın ve onun adını İsmail (Allah işitir) koyacaksın, çünkü Rab sana olan CEFAYI işitti……. 20- Ve İsmail’e gelince , seni işittim; işte onu MUBAREK kıldım ve onu semereli edeceğim ve onu ziyadesiyle çoğaltacağım; ON İKİ BEYİN BABASI OLACAK ve ONU BÜYÜK MİLLET EDECEĞİM. 21- Fakat gelecek yıl bu muayyen vakitte Sara’nın sana doğuracağı İshak’la ahdimi sabit kılacağım.“(Tevrat-Tekvin-16-17)
Tevrat’taki bu anlatılanlardan görüleceği üzere Hz. İsmail, Hz. İbrahimin ilk oğludur.Yine Tevrat’taki yasaya göre ilk doğan hakkı vardır ve değiştirilemez.
“15 “Eğer bir adamın iki karısı varsa, birini seviyor, öbüründen hoşlanmıyorsa; iki kadın da kendisine oğullar doğurmuşsa; ilk oğul hoşlanmadığı kadının oğluysa; 16 adam malını miras olarak oğullarına bölüştürdüğü gün sevdiği kadının oğlunu kayırıp ona ilk oğulluk hakkını veremez. 17 Hoşlanmadığı kadının oğlunu ilk doğan oğul olarak tanıyacak ve ona bütün malından iki pay verecektir. Çünkü bu oğul babasının gücünün ilk ürünüdür. İlk oğulluk hakkı onun olacak.” (Tevrat-Yasanın Tekrarı-21)
PEKİ AYÇA HİÇ Mİ MERAKLANMIYORSUNUZ KUTSALLIK İLK DOĞAN HAKKI TEVRATTA KİME AİT VE BU İSMAİLDEN ALINIP İSHAK’A VERİLDİYSE TANRI SÖZÜNDEN DÖNMÜŞ OLMUYORMU? ACABA BU NE DRECE DOĞRU.ŞİMDİ TARİHE DÖN VE İSHAK SOYUNA BİR BAK BİR DE İSMAİL SOYUNA. HANGİSİ HEM MADDİ GÜÇ HEM GALİBİYET HEM BÜYÜK MİLLET OLDU. İSHAK OĞULLARININ TARİH İÇİNDEKİ DURUMU AYNEN KURANDA YAZILDIĞI GİBİ HEP CEZALANDIRILMIŞ VE KUTSALLIK ONLARDAN ALINMIŞ OLDUĞUNU GÖREMİYORMUSUNUZ.
BU DELİLLER VAADİN GERÇEKTEN İSMAİL OĞULLARINA OLDUĞUNU BELGELEMEKTEDİR.NİÇİN HALA GERÇEĞİ GÖREMİYORSUNUZ.BU DURUMDA YA TANRI YALAN SÖYLEDİ YA DA TANRININ İSHAK VE DEVAMINDA İSRAİLOĞULLARINA BÖYLE BİR VAADİ YOK. YAHUDİLER VAAD EDİLEN TOPRAKLARDA KAÇ YIL HÜKÜM SÜRDÜLER. 4000 YILLIK ORTADOĞU TARİHİNDE ASLINDA YAHUDİLER HEP İŞGAL ALTINDA KÖLE GİBİ YAŞADILAR.VAAD EDİLEN TOPRAKLARDA DAVUT VE SÜLEYMAN DÖNEMİNDE TOPLAM 80 YIL HAKİM OLDULAR. OYSA İSMAİL OĞULLARI MS.638 DEN BUGÜNE DEK 1240 YIL FİLİSTİNDELER. KUTSAL MABET İSE MÜSLÜMAN MABETİDİR VE VAAD EDİLEN TOPRAKLARIN %90′I HALA İSMAİL OĞULLARININ ELİNDE.BUNU GÖREMEYEN VE YANLIŞTA HALA ISRAR EDENLERE DİYECEK BİR ŞEY YOK.
PAVLUS HACER’İN ÇOCUKLARI İÇİN NE DİYORDU.
24Burada bir benzetme vardır. Bu kadınlar iki antlaşmayı simgeler. Biri Sina dağındandır, KÖLE OLACAK OLAN ÇOCUKLAR DOĞURUR. BU HACER’DİR. 25Hacer, Arabistan’daki Sina dağını simgeler. Şimdiki Kudüs’ün karşılığıdır. ÇÜNKÜ ÇOCUKLARIYLA BİRLİKTE KÖLELİK EDİYOR. 26Oysa göksel Kudüs özgürdür, bizim annemiz odur.
HAYATLARI 4000 YILDIR ESARETTE KÖLE GİBİ OLANLAR İSHAKIN SOYUDUR. ÖNCE MISIR, SONRA ASUR VE MISIR, SONRA BABİL, SONRA YUNAN, SONRA SURİYE SONRA ROMA DAHA SONRA BİZANS VE SÜRGÜNLE BERABER DİĞER ÜLKELERDE KÖLE HAYATI YAŞAYAN KİMİN SOYUDUR.BU NASIL TANRI BÖYLE HEM VAAD EDİYOR HEMDE TUTMUYOR.DEMEKKİ BÖYLE BİR VAAD İSHAK SOYUNA YOK.VAR DİYEN TANRIYA İFTİRA EDER VE HESABINI HESAP GÜNÜ VERİR.
June 4th, 2011 at 17:36
bakın ayşa hanım size oranın yanlışlığı buranın doğluluğundan bahsetmeden sadece şunu söylüyorum tevrat hz musa ya indi degil mi?
Peki ona inen bir kitapta ilahi bilgiler yeralması gerekiyorken nasıl oluyorda hz musa nın hayatını anlatıyor bir örnek vereyim daha iyi anlıcaksınız
Çık.3:1 Musa kayınbabası Midyanlı Kâhin Yitro’nun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batısına sürdü ve Tanrı Dağı’na, Horev’e vardı.
Çık.3:2 RAB’bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor.
Çık.3:3 “Çok garip” diye düşündü, “Gidip bir bakayım, çalı neden tükenmiyor!”
Çık.3:4
RAB Tanrı Musa’nın yaklaştığını görünce, çalının içinden,”Musa, Musa!” diye seslendi.
Musa, “Buyur!” diye yanıtladı.
yani şöyle düşün diyelimki sana tanrıdan bir kitap iniyor orda ilahi bilgiler olması gerekirken senin yaşamından seyleri anlatıyor bu sana biraz garip gelmedi mi ya da hiç dikkatini çekmedi mi e bunları sen de yazabilirsin tanrıdan gelmesine gerek olmadan
June 4th, 2011 at 18:31
“Ve sana, ve senden sonra zürrüyetine, Allah olmak için
seninle ve senden sonra zürriyetinle benim aramda ahdimi,
nesillerince EBEDİ AHİT OLARAK SABİT kılacağım…
Ve Allah dedi: Gerçek senin karın Sara sana bir oğul
doğuracak; ve onun adını İshak koyacaksın; ve onunla ve
ondan sonra zürriyetile ahdimi EBEDİ AHİT OLARAK SABİT KILACAĞIM…
Ve İsmaile gelince, seni işittim. İşte, onu
mubarek kıldım, ve onu ziyadesile çoğaltacağım; on iki beyin
babası olacak, ve onu büyük millet edeceğim. Fakat gelecek
yıl bu muayyen vakitte Saranın sana doğuracağı İshakla
AHDİMİ SABİT KILACAĞIM(Tekvin 17:7 & 19-21)
sN AKKURT EBEDİ VE SABİT AHİT NEDİR anlatmama sanırım lüzüm yok.antlaşma kiminle sabit ve ebedi kılınmış İshak ile.İsmail in ise büyük millet olmasından bahsediliyor.sonuçta tabii ki Arap halkı büyük bir kavim.
Başka bir açıklamaya sanırım gerek kalmadı
June 4th, 2011 at 20:25
BRAVO DEMEK Kİ PAVLUS’UN DEDİĞİ GİBİ TANRI HACAR VE İSMAİLİ ÖYLE KÖLE DİYE BİR KENARA ATMIYOR.
OKUMAYA DEVAM EDELİM.GELELİM TANRININ VERDİĞİ SÖZLERE,TANRI SÜNNET İÇİN NE DİYOR, PAVLUS BUNU NE HALE ÇEVİRDİ. GÖRELİM.
13 Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki BU BELİRTİ SONSUZA DEK SÜRECEK antlaşmamın simgesi olacak. 14 Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.”(Tevrat-Yaradılış-17)
NE OLDU SÜNNET ANTLAŞMASI SONSUZA DEK SÜRDÜ MÜ
GELELİM MESİH DAVUTUN TAHTINA
“Ama Kral Süleyman kutsanacak ve Davut’un tahtı RAB’bin önünde sonsuza
dek kurulu kalacaktır.” (1.Krallar 2:45)
DAVUTUN SALTANATI SONSUZA DEK SÜRDÜ MÜ?
10 SAHİBİ GELENE KADAR
Krallık asası Yahudanın elinden çıkmayacak,
Yönetim hep onun soyunda kalacak,
Uluslar onun sözünü dinleyecek.(Yaratılış-49)
HANİ YAHUDİLERE SONSUZ SABİT AHİT VARDI.TANRI YA AHDİNİ UNUTTU YA DA BÖYLE BİR AHİT YOK.. PEKİ KİM BU YAHUDANIN ELİNDEN SALTANATI ALACAK VE ULUSLARA SÖZÜNÜ DİNLETECEK YENİ SAHİP? TABİ BİR YAHUDİ SOYUNDA GELECEK OLAN MESİH OLAMAZ. GERİYE KİM KALIYOR?
June 5th, 2011 at 15:12
BU SİTEYE GİRMİYİM DİYORUM GENE DAYANIMIYORUM HASTALIK YAPTI VALLA.BEN BİR CÜMLE ÖRNEĞİ VEREYİM AHMET GELENE KADAR MEHMET EVDEN ÇIKMASIN.NE ANLARIZ AHMET GELİNCE MEHMET EVDEN ÇIKACAK DİYE ANLARIZ HERKES BÖYLE ANLAR VE KİMSE BU KONUDA TARTIŞMAZ AMA KUTSAL KİTAP OLUNCA İŞ DEĞİŞİYOR.SİZE ÇILGIN BİR İDDİA DAHA SÖYLEYEYİM NİSA 157.İSANIN BİR FİDYE OLDUĞUNU ÇOK GİZLİ BİR ŞEKİLDE SÖYLÜYOR ZATEN
June 6th, 2011 at 09:41
sn Akkurt
Bravo sizden de artık böyle bir kaçış yolu beklerdim.Artık hangi cümlelerimize karşılık nasıl cevaplar verebileceğinizi anlıyorum artık.Ben size ne yazdım siz bana o konunun cevabını vermek yerine kendinizce çelişki diye geçen başka başka şeyleri önüme sunuyorsunuz ama nafile.
Evet Hacar ve Hz.İsmaili bir kenara atmıyor onun soyundan büyük millet yapacağım diyor.Ancak Ahdimi İshak ın soyuyla sabit kılacağım diyor.bunu yaradılış kısmında bahsediyor.daha başlangıç kısmında söylüyor.konu bu kadar açık beyan edilmiştir Tanrı tarafından.siz bunu inatla evirmeye çevirmeye kıvırmaya devam etmeniz size fayda sağlamaz.
Kendinizce çelişki diye sunduğunuz şeylerle öncekini çürütmeye çalışıyorsunuz.Yani bu ne demek! Tanrının antlaşma diye sunduğu şey yazarlarca uydurma ancak İsmailoğulları ile ilgili kısım doğru.diğer şeyler uydurma ancak paraklit doğru.Bu da işinize geleni aldığınızı işinize gelmeyeni yok etmeye çalıştığınızın ispatidir…
June 6th, 2011 at 09:48
Başka bir ekleme daha yapmak istiyorum izninizle.
köle kadın ile oğlun dışarda kalması mirastan pay almamaları demek ,son geldiğinde onlar dışarda kalacak(yeryüzünde büyük millet olabilirler ancak mirastan yani sonsuz yaşamdan veya cennet denilen yerden payları asla olmaaycağıdır.)
burada tabii ki bir mecazilik vardır,bu demek değildir komple müslümanlar dışarda kalacak cennete gitmeyecek sonuçta tek tanrılı din ve Tanrı inancı var.artı iyi amel denen bir olgu var.bu amele sahip olanlar elbette ödüllerini alacaklar..
June 6th, 2011 at 10:38
ancak yapılan iki antlaşmanın biri gerçek biri sahtedir.ve sahte olan dışarda kalacaktır.yoksa Tanrı adaletsiz mi ki saf iyi niyetle iyi amel işleyen müslümanları dışarda bıraksin.elbet iyi yürekli Tanrı aşkıyla amellerini yapan herkes ödülünü alacaktır.Anlatılmak istenen özetle böyle…
June 6th, 2011 at 17:02
BİZ TEVRAT VE İNCİLDEKİ TANRI SÖZLERİN TARİH İÇİNDEKİ DURUMLARINI GERÇEKLEŞİP GERÇEKLEŞMEDİĞİNİN DELİLLERİNİ GÖSTERMEYE ÇALIŞTIK.BU SÖZLER TANRIDAN İNERKEN VE KUTSAL KİTABA YAZILIRKEN GÖRMEDİĞİMİZ İÇİN YAHUDİ TARİHİNDEN DELİLLER SUNDUK.TABİ AKLINI KULLANMAK İSTEYENLER İÇİN.VERİLEN SÖZLERİN GERÇEKLEŞMEMESİ TANRIDAN OLUP OLMADIĞININ DELİLİDİR.
YUKARIDA VERİLEN BİR SÜRÜ SÖZÜN HANGİSİ GERÇEK HANGİSİ SAHTE BUNLARIN GERÇEKLEŞMESİ HAKKINDA DELİL SUNMANIZI BEKLERDİK. TEVRATIN NERESİNDE İSMAİL OĞULLARININ CENNETTEN PAYLARI OLMADIĞI NEREDE YAZILIDIR?BÖYLE BİRİNE TANRI DEĞER VERİP MELEĞİNİ NEDEN GÖNDERSİN.NEDEN ÖVGÜ İLE SÖZ ETSİN?
NE DİYELİM NERESİNİ DÜZELTELİM Kİ?
June 6th, 2011 at 17:19
Bence düzeltmeye çalışmayın,siz düzeltmeye çalıştıkça batıyorsunuz.hoşçakalın
June 6th, 2011 at 17:59
NE OLDU SÜNNET ANTLAŞMASI SONSUZA DEK SÜRDÜ MÜ
Evet sürdü.Yahudilere bedensel işaretle sünnet verildi.İkinci ahit ile bu ruhi sünnete dönüştü.
romalılar 2.bap
25Kutsal Yasa’yı yerine getirirsen, sünnetin elbette yararı vardır. Ama Yasa’ya karşı gelirsen, sünnetli olmanın hiçbir anlamı kalmaz[ç]. 26Bu nedenle, sünnetsiz olanlar Yasa’nın buyruklarına uyarsa, onlar da sünnetli sayılmayacaklar mı? 27Sen Kutsal Yazılara ve sünnete sahip olduğun halde Yasa’yı çiğniyorsan, bedence sünnetli olmayan, ama Yasa’ya uyan kişi seni yargılamayacak mı? 28Çünkü ne dıştan Yahudi olan gerçek Yahudidir, ne de görünüşte, bedensel olan sünnet gerçek sünnettir. 29Yalnız içten Yahudi olan Yahudidir. Sünnet de yürekle ilgilidir; yazılı yasanın değil, Ruh’un işidir. İçten Yahudi olan kişi, insanların değil, Tanrı’nın övgüsünü kazanır.
romalılar 4 bap
9Bu mutluluk yalnız sünnetliler için mi, yoksa aynı zamanda sünnetsizler için midir? Diyoruz ki, «İbrahim, imanı sayesinde aklanmış sayıldı.» 10Hangi durumda aklanmış sayıldı? Sünnetliyken mi, sünnetsizken mi? Sünnetliyken değil, sünnetsizken… 11İbrahim daha sünnetsizken imanla aklandığının kanıtı olarak sünnet işaretini aldı. Öyle ki, sünnetsiz oldukları halde iman edenlerin hepsinin manevi babası olsun ve böylece onlar da aklanmış sayılsın. 12Böylelikle atamız İbrahim, yalnız sünnetli olmakla kalmayan, ama kendisi sünnetsizken sahip olduğu imanın izinden yürüyen sünnetlilerin de babası oldu. 13Çünkü İbrahim’e ve soyuna dünyanın mirasçısı olma vaadi, Kutsal Yasa yoluyla değil, imandan gelen aklanma yoluyla verildi. 14Eğer Yasa’ya bağlı olanlar mirasçı olursa, iman boş ve vaat geçersizdir. 15Yasa, Tanrı’nın gazabına yol açar. Ama yasanın olmadığı yerde yasaya karşı gelmek de söz konusu değildir.
DAVUTUN SALTANATI SONSUZA DEK SÜRDÜ MÜ?
Tabii ki sürdü.Hz.isa Davut soyundan değil midir.?
Sünneti de ancak tarihsel olarak değil ilahi kitaplarla ancak sunabilirim.çünkü bunun tarihle ilgisi yoktur.
10 SAHİBİ GELENE KADAR
Krallık asası Yahudanın elinden çıkmayacak,
Yönetim hep onun soyunda kalacak,
Uluslar onun sözünü dinleyecek.(Yaratılış-49)
Tabii ki burada anlatılan mesihtir,başka kim olabilir.uluslara sözünü dinletmedi mi.putperest olan romaya kendini kabul ettirme di mi?vb.. vb.. vb..
ayrıca yahudilik tarihte ne kadar kölelik görürlerse görsünler hiçbir zaman yahudilik tarihten silinemedi.günümüzde siyasetin,ve ekonomik dengelerin beşiği onlar değil midir?çünkü Tanrı tarafından seçilmiş bir ırktı üstün değil ancak seçilmiş kavim olduğu gerçeğini kimse değiştiremez…
June 6th, 2011 at 18:01
Siz bana sorun ben her zaman düzeltirim Sn Akkurt…
June 6th, 2011 at 18:40
BURDA ÖYLE BİRŞEY VAR Kİ,EVRENİN HÜKÜMDARINA SAVAŞ AÇILMIŞ,BUNA KARŞI DA ONU KORUMAKTA BİZE DÜŞMÜŞ SANKİ OMUM KORUNMAYA İHTİYACI VAR,KORUNMASI GEREKEN BİZİZ ASLINDA HİÇ DÜŞÜNMÜYOR MUYUZ MADEM HERŞEYE KADİR BİR TANRI VAR, YAZDIRDIKLARINI KORUYAMAYACAK KADAR ACİZ Mİ HAŞA BU MÜMKÜN DEĞİL ZATEN VARLIĞINI KESİNLİKLE KANITLIYOR BEN YOBAZ BİR DEİSTTİM,İMANA GELDİM BEN BİLE YANİ.TEKRAR SÖYLÜYORUM NİSA 157 AYET-İ KERİMEYİ OKUR, 3 AŞAMALI DEĞERLENDİRİR,ÖNCEKİ AYETLERİ,VE SONRA Kİ 2 VEYA 3 AYETİ ANLAYARAK VE BÜTÜN MEALLERİNİ KONTROL EDEREK, VE EN ÖNEMLİSİ 1400 YIL ÖNCEYE GİDEREK O ANI YAŞAYAN HAYAL EDEN BİR İNSAN, MESİHİN FİDYESİNİN REDDEDİLMEDİĞİNİ RAHATLIKLA ÇÖZEBİLİR,O DÖNEMKİ OLAYLARI DİKKATE ALARAK TABİİ. YANİ ZAMAN MAKİNESİNİ BİR YAPSINLAR İLK BEN GİDİCEM KAÇAK OLARAK
June 6th, 2011 at 19:04
ayşa hanım siz benim soruma neden cevap vermiyosunuz 28. yorumumu okumanızı ve ona göre değerlendirmenizi istiyorum sizden ama lütfen söylediğimi anlamamazlıktan gelmeyin
June 6th, 2011 at 19:05
NEYİN CEVABI DOĞRU Kİ. NERDESİN BÜNYAMİN YETİŞ.ALLAH AKIL FİKİR VERSİN. DAVUT SALTANATI YAHUDİ DEVLETİNİ VE HAKİMİYETİNİ KASTEDER. BİR DAHA OKUYALIM.
10 SAHİBİ GELENE KADAR
Krallık asası Yahudanın elinden çıkmayacak,
Yönetim hep onun soyunda kalacak,
Uluslar onun sözünü dinleyecek.(Yaratılış-49)
BURADA AYNİ HÜKÜMRANLIK KASTEDİLMEKTEDİR.İSA ZATEN YAHUDA SOYUNDAN DEĞİL Mİ. NASIL OLUYORDA İSA İLE YAHUDANIN ELİNDEN HAKİMİYET ALINDI?
SÜNNET İÇİN VE İMANLA KURTULUŞ İÇİN HAVARİLERİN LİDERİ İSANIN KARDEŞİ NE DİYOR ACABA?
June 6th, 2011 at 19:10
eltuğrul be nisa suresinin 157. ayetinin neresini isanın verilmiş bir fidye olarak anladınız anlamış değilim doğrusu ard arda nerdeyse 10 kere okudum ama o anlamı cıkartamadım
June 6th, 2011 at 21:01
BEN DE BİR ŞEY GÖREMEDİM. AÇIKÇA YAZINIZ
June 7th, 2011 at 09:32
Sn mahmut bey kusuruma bakmayın anca sıra geldi size.
Tevrat yahudilerin yasa kitabıdır.ilahi bir kitaptır.ilk bölümler yaratılış(evrenin yaratılışı)insanın yaratılışı ve çoğalması ile başlar ve belli bir düzen içinde de bitirir.olaylar konular işlenmiştir.o olaylar anlatılarak aşama aşama yasa oluşturulmuştur.bakılması gereken uslup bütünlük ve anlatımdır.Hz.musa şunu yaptı bunu yaptı diye anlatımlar vardır elbette,sizce nasıl yazılsaydı.?ben şunu yaptım buraya gittim mi deseydi?olayların anlatımlarıyla ilgili yazımlar olabilir.bütün ilahi kitaplar aynı standartta mı olması gerekli?o zaman tek kitap olsaydı tek kitap ,tek hüküm,tek anlatım o zaman mı ilahi olduğuna inanacaktınız?ya da inanmayacaktınız.
tek kitap olsaydı da insanoğlu için farketmez.yine bu tartışma devam ederdi…
June 7th, 2011 at 09:38
sn Akkurt
Krallık asası Yahudanın elinden çıkmayacak,
Yönetim hep onun soyunda kalacak,
Uluslar onun sözünü dinleyecek.(Yaratılış-49)
bunu bu şekilde okursak ne anlarız?
10 SAHİBİ GELENE KADAR
Krallık asası Yahudanın elinden çıkmayacak,
Yönetim hep onun soyunda kalacak,
Uluslar onun sözünü dinleyecek.(Yaratılış-49)
böyle okursak ne anlarız.aradaki farkı ya görmüyorsunuz ya da görmemezlikten geliyorsunuz.
Aynı hükümdarlığın ilahi kitapta ne işi var.Tarih kitabı mı bu?oradaki hükümdarlığı siz maddi hükümdarlık diye nitelendiriyorsunuz.Hükümdarlık bir benzetmedir.kutsal ve ruhi hükümdarlık bahse konudur.
DAHA NE ANLATAYIM NASIL ANLATAYIM BİLMİYORUM Kİ?
başka bir dilde mi konuşalım?
June 7th, 2011 at 09:59
Hz.isa yahuda soyundandır.Hz.isa gelene kadar yahudanın elinde kalacak sonra hakimiyet ona geçecek demiyor ki.yahudanın sahibi gelene kadar yahudanın elinde kalacak ve tüm ulusları o yönetecek ve hakim olacak diyor.arada fark var.yani her türlü sahip ve herşeyi sahip olan gelecek ve o yahudanın da sahibi olarak tüm ulusları yönetecek.Siz hala tarih kitabı gibi algıladığınız sürece anlamanız mümkün değil zaten
June 7th, 2011 at 10:29
Yaratıcının direk hitabı olsaydı sanki başkası tarafından anlatılıyormus izlenimi vericeğine(ki öyle başkası tarafından baskasının agız ve hitabıyla yazılmış) daha inandırıcı ve daha ciddiyetli bir ilahi mesaj olabilirdi. Sizce olmaz mıydı
June 7th, 2011 at 10:51
Ben inandırıcı ve ciddiyetli kanıtlı dahi olan ilahi mesajları milyonlarca insan gibi alabildim.sizin neyi alıp almadığınız önemli?
Sizler Hz.İsa gökten inse yine inanmazsınız?Acaba şeytani bir şey miydi?yok yok bu kesin Hz.muhammeddir onun kılığına girmiştir vb..vb…dersiniz.
Ne diyelim.Allah herkesi ıslah etsin,bu na ben de dahilim…
June 7th, 2011 at 10:53
Ben de Kuranı okudum neden ciddiyetli ve inandırıcı bulmadım acaba?Size göre böyle bana göre böyle.demek herkesin düşüncesi farklı diyerek konuları kapatmak istiyorum izninizle.
June 7th, 2011 at 12:40
NEYSE AYŞA İLE TARTIŞTIĞIMIZ.”TEVRATTA İSRAİLOĞULLARINA VERİLEN VAADLLER GERÇEKLEŞTİ Mİ YOKSA GERÇEKLEŞMEDİ Mİ” YETERİNCE ANLAŞILDI SANIRIM. BÖYLECE BU VAADLER GERÇEKTEN TANRIDAN OLUP OLMADIĞINA OKUYUCULARIMIZ KARARLARINI VEREBİLİR. HERKES NASİBİNE DÜŞENİ ALIR.
AYŞAYA TEŞKKÜRLER. SORUN CEVAPLIYAYIM DEDİĞİ İÇİN DEVAM ETMEK İSTİYORSA YENİ YAZI “ÜÇLÜ TANRIMI YOKSA ÜÇ FARKLI TANRIMI” HAKKINDA YENİ YORUMLARINI BEKLERİZ.
June 7th, 2011 at 12:44
selamlar nisa 157 ile ilgili yazmamı istemişsiniz memnuniyetle yazarım ama uraya geömesen önce başka ayetlerden bahsedip ondan sonra yazmak gerek ki daha iyi anlaşılsın.
MAİDE 32 İŞTE BU YÜZDEN BİZ,İSRAİLOĞULLARI ÜZERİNE ŞUNU YAZDIK.KİM BİR KİŞİYİ BİR KİŞİYE KARŞILIK VEYA YERYÜZÜNDE BİR FESAT SEBEBİYLE OLMAKSIZIN ÖLDÜRÜRSE,İNSANLARI TOPTAN ÖLDÜRMÜŞ GİBİDİR,VE KİM BİR KİŞİYE HAYAT VERİRSE İNSANLARI TOPTAN HAYAT VERMİŞ GİBİ OLUR.bazı meallerde hayat verme diriltme olarak geçer,paramtez içi hayat kurtarma olaraki bu parantezleri hiö anlamıyorum. oda ayrı.ama netice olarak bir insanın hayat bulması bütün insanların hayat bulması gibidir demek ki MESİH İLE İLE BİRLİKTE HEPİMİZ ÖLDÜK AMA ONUNLA BİRLİKTE HEPİMİZ DİRİLDİK bunun mümkün olduğu çok açık.üstelik israiloğullarıma yazdırdık demesi daha da netleştirir.şimdi şu var HİÇBİR GÜNAHKAR BİR BAŞKA günahkarın yükünü taşıyamaz evet kesinlikle öyle ama günahsız olan, o zaman başka.şimdi isa ya günah isnat edilen olaylara bakalım.
1.BEN ARANIZA BARIŞ GETİRMEYE DEĞİL ARANIZA KILIÇ SOKMATA GELDİM,EN YAKIN DÜŞMANINIZ KENDİ EV HALKINIZ OLACAKTIR.
kendisine inananların zorluklarını anlatıyor bu defalarca anlatıldı zaten. petrusun olayı, burda ki olayın harfi olduğunu açıklar.
2.CİNLERİN DOMUZLARA GEÇMESİ.bu da çok açık bir insanın hayatı hayvan hayatından daha değerlidir onu anlatıyor eğer isa burda günah işlemişse haşa NUH tufanını yapan TANRI daha büyük günah işlemiştir çünkü hayvanlar ölmedi mi.
3.İNCİR AĞACININ KURUMASI MESELESİ onun benzetmelerine bakmak lazım iyi ağaç iyi meyve verir kötü ağaç kötü meyve verir ne yapılır o ağaç odun yapılır incelik var imansızların sonu o ağaç gibi olacak demek istiyor bunu da gösteriyor.
4.ENGEREKLER SOYU HİTABI oda inatçı kuralcı,başkalarını hor gören,kibirli din adamlarına sesleniyor en güzel yerlerde oturursunız sonra gider dul kadının hakkını yersiniz,günümüzün durumu ortada, hepsini kapsıyor ruhban sınıfı öyle değil mi ,badanalı kabirler de dedi dışı boyalı içinde kurtçuk dolu,ey din adamları dar kapıdan ne kendiniz geçiyorsunuz ne de başkasına izin veriyorsunuz,
onun mesajları eşsiz, neresi günah bunların.neyse gelelim şimdi nisa 157 nolu ayete
June 7th, 2011 at 13:23
ERTUĞRUL BEY DİKKATLİ OLUN. ALAH MÜLKÜN SAHİBİDİR. NUH TUFANINDA BİR SÜRÜ HAYVAN VE İNSAN DA ÖLDÜ BU KONU DOMUZ KONUSUNA ÖRNEK OLAMAZ. BİR İHTİYAÇ İÇİN OLMADIKÇA DUPDURURKEN BİR CANLIYA EZİYET VE ÖLDÜRMEK İNSAN İÇİN SUÇ VE GÜNAHTIR. AMA SİZ İSA İNSAN DEĞİL TANRIDIR DİYORSANIZ HAKLISINIZ.İNCİR AĞACI DA BİR CANLIDIR.
June 7th, 2011 at 13:51
NİSA 157 ALLAHIN RESÜLÜ MERYEM OĞLU İSA MESİHİ ÖLDÜRDÜK DEMELERİNDEN ÖTÜRÜ,OYSA Kİ ONU ÖLDÜRMEDİLER ONU ASMADILARDA.şimdi dikkat edilirse önce ki ayetlere bakarak yahudilere hitap edildiği bellidir.şimdi burda yahudilerin onu öldürdük dedikleri ve bununla övündükleri,aymı şeyi gene yaparız tehdidi yaptıkları ortadadır bu bir geri tepmedir korunma içgüdüsü ve sonra saldırı ve gerçekleşti zaten yahudiler sürüldü.üstelik birçok ayet olaylar olduktan sonra yazıldığı gerçeği var.kıblenin kabe olması,hz. ayşenin kolyesini düşürmesi ve geç geldiği için kuşku duyulması ve vahiy gelmesi ile aklanması ve arkasından şahitlik hükmü v.s.yani yahudiler öldürdük demeseler şimdi bırda bunları yazmıyor olacaktım.
devam O ONLARA BENZER GÖSTERİLDİ,ONLARA BENZETİLDİ,ONLARA ÖYLE GÖSTERİLDİ 3farklı meal.
O ONLARA BENZER GÖSTERİLDİ.şimdi ayetin başında isa mesihten bahsettiğine göre burda ki O aynen İSA MESİH demek ,kim onlara benzer gösterildi isa mesih onlara benzer gösterildi yani benzetilen İSA MESİHİN TA KENDİSİ YANİ İSA MESİH KENDİ KENDİNE BENZEDİ açalım bunu AHMET BENZİYOR iyi ama kime benziyor. eksik oldu AHMET MEHMETE BENZİYOR işte şimdi oldu, biliyoriz ki ahmet mehmete benziyor ,yani onun yerine bir başkası öldürüldü,o ona benzer gösterildi, kim benzer gösterildi o gösterildi, k,mdir o, tefsir ederken YAHUDA İSKARYOT işte şimdi olur, itiraz edilemez o zaman şu bir gerçek var eğer biri birine benziyorsa her ikisinin ismi ile cismi ile,cümlenin içinde olması o cümlenin anlaşılması için şarttır, normal bir cümlede bu su kaldırır ama böylesine önemli bir konuda bu olmaz,devamında ne diyor ONUN HAKKINDA TARTIŞMAUA GİRENLER,ONUNLA İLGİLİ TAM BİR KUŞKU İÇİNDEDİR.ONLARIN ONA İLİŞKİN BİR BİLGİLERİ YOKTUR.SADECE SANIYA IYMAKTALAR ONU KESİNLİKLE ÖLDÜRMEDİLER.madem böyle bir kuşku var o zaman incil neden doğrulandı ,tamamen yazıyor bu konu,kitaba göre inanacak tabii 600 yıl geçmiş.madem öyle hüküm kalkar tüm detayları ile anlatılır bu konu imsanlar aydınlanır o zaman kimse birşey diyemez.bir konu daha var
ENBİYA 105 ANDOLSUN ZİKİRDEN SONRA.ZEBURD DA YAZMIŞIZ Kİ,YERYÜZÜNE BARIŞSEVER KULLARIM VARİS OLACAK.
TSFENYA 3.12 ORADA SADECE BENİM ADIMA SIĞINAN UYSAL VE ALÇAKGÖNÜLLÜLERİ BIRAKACAĞIM.iki ayet aynı şeyi söylüyor şimdi diyelim ki hani nerde, hani olacaktı masal bunlar olmadı işte demek ne derece doğru nuh tufanı zamanında ki alaycı kişiler olmayalım bence saygılarımla
June 8th, 2011 at 14:09
Ertuğrul beyi tebrik ederim.tartışmaya açık tespitleri var.ancak kimse tartışalacak bir durum görmüyor nedense??
June 16th, 2011 at 19:28
sayın i.akkurt bey yucel kayanin yakubun bes incilini okumanizi tavsiye ediyorum sitenize yeni biseyler ekleyceginize emin olabilirsiniz
June 16th, 2011 at 23:16
TEŞEKKÜRLER. ANCAK BİR KURGU ROMANININ KAYNAK OLMASI ÇOK ZOR.
June 17th, 2011 at 00:11
yalniz olaylar kurgudan cok gercekleri ifade ediyor roman ama dialoglar dahil en gercegi verilmeye calisilmis
September 4th, 2011 at 08:55
akıl sahipleri için şunu söyleyebilirimki şahsen hristiyan musevi ateist doğmuş olsaydım ve tanrı din rab peygamber arayışında olsaydım sonuncuyu tercih ederdim hüküm sonuncu olanda biter. Allah (c.c.) dini son peygamber ve son kitap ile tamamlamıştır. geriye birtek kıyameti beklemek kalmıştır.
October 17th, 2011 at 18:33
diyer dinler araştırıldığında islamın nekadar yüce bir din olduğu anlaşılıyor tabi diyer dinlerin islama kıyasla kuralarının basit olması nedeniyle insanları cezb edebiliyor bu birazda insanoğlunun kolaya eylimli olmasından kaynaklanıyor…….
October 18th, 2011 at 00:37
TABİ CENNETİN DE BİR BEDELİ OLACAK ELBETTE. ANCAK İYİ İNSAN OLMAK KOLAY KÖTÜ VE CİRKİN İŞLERİ YAPMAK DAHA ZAHMETLİDİR. EN AZINDAN SİGARA İÇMEK GİBİ
October 27th, 2011 at 17:25
ilhan bey hristiyanlar tevrat ta iki de birde bahsedilen tanrının ruhu kelimelerini kutsal ruha addediyorlar.Gercektende bu kelimenin tevratta geçmesi hristiyanların belirttiği şekilde üçlübirliği(teslisi) kanıtlamaz mı?
October 27th, 2011 at 20:15
MAHMUT BEY RUH VEYA KUTSAL RUH TEVRATTA ÇOK FAZLACA GECEN BİR KAVRAM ANCAK İNCELERSENİZ TANRININ İNANANLARI DESTEKLEDİĞİ GÜCÜ KUVVETİ ANLAMINDA OLDUĞU GÖRÜLER.SİTEMİN AŞAĞIDAKİ LİNKİNDE BU ANLATILMAKTADIR. .
http://www.hzisahristiyanmiydi.com/vi02kilisenin-teslis-anlayisi-ve-uclu-birlik/kilisenin-teslis-anlayisi-ve-uclu-birlik-bolum-2.html#more-78
ZATEN BÖYLE BİR ŞEY OLSAYDI PAVLUS BUNU HİÇ KAÇIRMAZDI. PAVLUSTADA KUTSAL RUH TANRI DEĞİLDİR. AŞAĞIDAKİ LİNKTEN OKUYABİLİRSİNİZ
http://www.hzisahristiyanmiydi.com/category/vi01pavlus%e2%80%99un-tanrisi
January 29th, 2012 at 05:00
ulan ……. çocukları sizene milletin dininden insanların kafasını karıştırarak ne elinize geçiyor sen ! ilhan akkurt denen ………….. senin ……… zaten sen allahlık olmuşsun eminim namaz bile kılmıyorsun çok aradınmı bunları yazamakk için . …….. arap toplumunun pis kitabı kuranı kerim paradoks bir kitaptır mantıklı gelsede içinde çelişkiler kölelikten tutun kadının 2ç planda olması hristiyanlar ile dost olmama gördünüz yerde öldürün deme tam ……… kitabı sizlere tavsiyem. Nerde adem ile havva ? şimdilik ölümüne kadar hayattasın ve keyfine bak babacım uraşmayın bu …….. kafanızı karıştırır böyle siteler.
February 17th, 2012 at 23:01
Hz.İsaya Allahın oğlu diyen bir din ne kadar doğru olabilir ki zaten
April 6th, 2012 at 22:05
İYİ AKŞAMLAR SİTENİZDE İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİĞİNE DAİR BAZI BİLİM ADAMLARININ SÖZLERİNE YER VERİYORSUNUZ İLHAN BEY AMA NEDEN KURAN İLE İLGİLİ BİLİMADAMLARININ ARAŞTIRMALARINA YER VERMİYORSUNUZ.MESELA ALMAN BİLİMADAMI DR. GERD PUİN KURAN IN DEĞİŞTİRİLDİĞİNİ İDDİA EDİYOR. DR. PUİN YEMEN DE BULUNAN ELYAZMASI BİR NÜSNA ÜZERİNDE YAPTIĞI UZUN İNCELEMELERDEN SONRA KURAN IN ZAMAN İÇİNDE ÇEŞİTLİ MÜDAHALELERE MARUZ KALDIĞI SONUCUNA VARMIŞ. ELİNDE BU TEZİNİ DESTEKLEYECEK CİDDİ DELİLLER BULUNMAKTAYMIŞ. NEDEN BU YAZILARDAN BAHSETMİYORUNUZ HİÇ??????
April 6th, 2012 at 23:22
KİTABIMIN KONUSU OLMADIĞI İÇİN. ANCAK BU TÜR SORULAR BU SİTEDE TARTIŞILDI. SİTENİN SAĞ ÜSTÜNDEKİ ARAMA KISMINDAN ARAYABİLİRSİNİZ.
May 10th, 2012 at 08:24
SAYIN TEO BU SİTEDE SÖYLEDİKLERİNİZE UYMAYAN İNCİL VE TEVRAT ÇELİŞKİLERİNİ GENİŞÇE YAZDIK. MESELA “II.05 İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİ” BÖLÜMÜNDEKİ İDDİALARA ÇEVAPLAR YAZIN.
YİNE BU BÖLÜMDE DAHA 4. YÜZYILDA İNCİLİ PAPA DAMAZ’IN EMRİYLE LATİNCEYE ÇEVİRMEK İÇİN KUDÜSE GİDEN VE BİRBİRİNİ TUTMAYAN İNCİL NÜSHALARIN HANGİSİNİ VE NERELERİ ÇEVİRECEĞİNİ BİLEMEYEN PAPAZ GEROME’NİN MEKTUBU İNCİLLERİN DAHA 4. YÜZYILDA Kİ RESMİ İNCİL KANONU DAHA TAM ŞEKİLLENMEDİĞİ YILLARDA BİLE ORJİNAL METİN BULUNMADIĞININ DELİLİDİR. BU MEKTUP BUGÜN VATİKAN ARŞİVİNDE ORJİNALİ KORUNMAKTADIR.
November 13th, 2012 at 23:02
merhaba,ne incil ne de tevrat asliyetini korumuş bir kitab olmaktan cok uzakdır bu kitablara bugünkü haliyle gökden gelen kitab sanmak abesle iştigal etmektir gerek hiristiyan ve gerekse yahudi din adamları bu kitablardan elde ettikleri bilgiye göre istidlâlde bulunuyorlar yani kendi mantıklarına uyarlıyorlar.ellerindeki veriler yeterli değil tamamen sebeb ve sonuça göre inanılmıştır hiç böyle kağıtdan yapılmış inança kapılınırmı? Bir yanda ilim var öbür yanda ne idüğü belirsiz bir inanç ilimsiz din kör,dinsiz ilim ise topal kalmış demektir.
November 15th, 2012 at 12:46
SELAMLAR ,İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİ KONUSU HER ZAMAN KONUŞULMUŞ VE İNSANLAR TARAFINDAN KABUL EDİLMİŞTİR.ÖYLEDİR VEYA DEĞİLDİR BU TARTIŞMA HİÇ BİTMEZ.ÇÜNKÜ HRİSTİYANLAR ASLA KABUL ETMEZ ,AMA ASIL SORUN HRİSTİYAN DENİNCE ESKİDEN AZINLIK OLANLAR,YANİ ERMENİLER,RUMLAR ,SÜRYANİLER AKLA GELİRDİ,ŞİMDİ İSE İBADULLAH MÜSLÜMAN OLARAK DOĞUP HRİSTİYAN OLUYORLAR.HATTA ÇOK KOYU DİNDAR KESİMDEN OLUP ÇOCUKLARI HRİSTİYAN OLANLAR VAR.BU YÜZDEN AİLE İÇİNDE PARÇALANMALAR MEYDANA GELİYOR.BAZILARIDA SAKLIYOR PROBLEM OLMASIN DİYE, PEKİ NEDEN ASIL SORUN BU. ZATEN ÖYLE OLMASAYDI BÖYLE BİR SİTEYE GEREK VAR MIYDI.ANALİZ ETMEK GEREK.
ŞİMDİ ŞÖYLE BİR ÖRNEK VEREYİM ÇÜNKÜ BEN DE KARDEŞİMLE AYNI SORUNU YAŞADIM.GEÇEN BERABER BİR DİNİ KANALDA ,TANINMIŞ BİR İLAHİYAT PROFESÖRÜNÜ DİNLİYORDUK ŞÖYLE DEDİ.
İSLAM ÖNCESİ ARABİSTANDA ZATEN BİR PEYGAMBER BEKLENİYORDU,BUNU YAHUDİLER DE BİLİYORDU FAKAT KENDİLERİNDEN DEĞİLDE,ARAPLARDAN GELİNCE ONU REDDETTİLER.BİRGÜN BİR DAVET ÜZERİNE SİNEGOGA GİTMİŞTİM ORADA BİR YAZI GÖRDÜM VU BU OLAYIN DOĞRU OLDUĞUNU BİRKEZ DAHA ANLADIM.YAHUDİLER HALA PEYGAMBER BEKLİYORLAR DAHA ÇOK BEKLERLER.
DEMEK Kİ YAHUDİLERİN İNANDIKLARI KİTAPLARDA BİR PEYGAMBER BEKLENTİSİ MEVCUT.AMA SORUN ŞU KURAN-I KERİMDE, YAHUDİ KİTAPLARINDA HZ.MUHAMMEDDEN SÖZ ETTİĞİNE DAİR HİÇBİR AYET YOK.SADECE SAFF SURESİNDE HZ.İSANIN MEŞHUR AHMETİ MÜJDELEMESİ VAR.O ZAMAN İLAHİYATÇILARIMIZ TOPU TACA ATIYORLAR BUNU KARDEŞİM GÖRÜYOR VE BENİ EZİYOR ÇÜNKÜ YAHUDİ KİTAPLARI SADECE HZ.İSANIN GELECEĞİNİ HABER VERİR VE BİR ÖRNEK VERİYOR
YAPI USTALARININ REDDETİĞİ TAŞ BAŞTAŞ OLACAK,ONA GÜVENEN YENİLMEYECEK.YANİ İSRAİLOĞULLARININ REDDEDECEĞİ.VE ŞÖYLE SÖYLÜYOR EĞER ALLAH AĞIR BİR TAŞ KOYMUŞSA ONU KİMSE KALDIRAMAZ SACECE KİMSE GÖREMESİN DİYE ÜSTÜNÜ ÖRTERLER AMA O TAŞ HALA ORADADIR, TAŞI KALDIRSINLARDA GÖREYİM DİYOR.VE BURDA Kİ SİTEYE YÖNLENDİRDİM ONU AMA ÖYLE KONULARA GİRDİ Kİ BURADA SİTEYİ HAZIRLAYAN ORTADAN KAYBOLDU, BULANA AŞKOLSUN BENİDE HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI REZİL OLDUM KARDEŞİME KARŞI.İLK KONU YARATILIŞLA ADEM HAVVA İLE İLGİLİYDİ .ŞİMDİ KARDEŞİM BENİ ALLAHA KAFA TUTAN BİRİ OLARAK GÖRÜYOR.
November 15th, 2012 at 14:04
TANER BEY BİZ BURALARDAYIZ VE SİTEMİZİN KONULARI İLE İLGİLİ OLDUKTAN SONRA TARTIŞMADAN KAÇMAYIZ. SİTENİN SOL ALTINA BAKARSANIZ ÖZELLİKLE HIRİSTİYANLARLA YAPTIĞIMIZ TARTIŞMALARI TOPLUCA GÖREBİLİRSİNİZ. AMA BURADA KONUMUZ HRİSTİYANLIKTIR. ANCAK BAŞKA KONULARDAKİ SORGULAMARI YÜZEYSEL YAPARIZ. GEREKİRSE YAZARA MESAJ KISMINDAN ÖZEL ŞEYLERİ SORABİLİRSİNİZ.
November 15th, 2012 at 15:50
selamlar ben bir teistim a teist değil,ama memnunmuyum derseniz kesinlikle değilim o yüzden İLHAN BEY ALLAHTAN VAHİY OLARAK GELMİŞ FAKAT HİÇBİR TUTARSIZLIĞIN OLMADIĞI
BİR KİTAP VAR MIDIR, EĞER VARSA BU KONUDA YARDIMCI OLUR MUSUNUZ O ZAMAN FİKRİMDEN VAZGEÇERİM ,EĞER YOK DERSENİZ SİZDE BİZDENSİNİZ DEMEKTİR SEVİNİRİZ
November 15th, 2012 at 17:02
ŞEVKİ BEY MADEM TANRI İNANCINIZ VAR’ ÖNCELİKLE ONDAN SİZİ DOĞRU OLANA İLETMESİ İÇİN YARDIMCI OLMASINI İSTEYİN.
MADEM VAR O HALDE O SİZİ DOĞRU OLANA İLETECEKTİR. BUNDA ISRARCI OLUN. ÇÜNKÜ HER TÜRLÜ KARIŞIK BİLGİNİN BOL OLDUĞU BU ZAMANDA DOĞRU OLANI ULAŞMAK GERÇEKTN ZOR.
BEN TANRIDAN OLDUĞU İDDİASIYLA ORTADA BULUNAN KİTAPLARI İNCELEDIGİMDE İNCİL VE TEVRATİN BİR SÜRÜ CELİSKİLER TAŞİDİGİNİ GORDUM VE BUNLARİ SİZLER GİBİ İNSANLARİN DOGRU OLANİ BULMASİNA YARDİMCİ OLMAK AMACİYLA YAZDİM. KURANİN EN DOGRU OLDUGU KANİSİNA VARDİM.
TABİ KURAN HAKKİNDADA GEREK ONU TENKİD İCİN SİTEYE YAZANLARİN BELİRTTİGİ BAZİ KONULARİN GEREKSE KENDİM OKUDUGUM BAZİ AYETLERDE CELİSKİ OLARAK GORDUGUM SEYLERİ ARASTİRDİKTAN SONRA BOYLE OLMADİGİ KANAATİNE VARDİM.
ANCAK BU ARASTİRMAYİ YAPARKEN ETRAFTA İSLAM DİYE YAPİLAN BİR SURU YANLİS İNSANİ ON YARGİYA SOKABİLİR. BİRDE HER TERCUMEYEDE GUVENMEYİN. CUNKU OZELLİKLE YENİ TERCUMELERİ DİKKATE ALİN. DİGERLERİNİN COGU MEZHEP ANLAYİSİNA UYDURULMUS DURUMDA.
BUNLARA DİKKAT EDERSENİZ DAHA KOLAY YOL ALİRSİNİZ.
RABBİMİZ BİZLERİ DOGRU OLANA İLETSİN.
November 15th, 2012 at 17:28
selamlar yeni tercümeler hangileri bilgi verir nisiniz,mesela mitolojik adem havva ile tevratttaki adem havva farklıdır,biri göktekki cennette diğeri yerde yaratılmıştır ,bu yeni tercümede sadece biri mi yazılıdır.çünkü şu anki tercümelerde ikisi de vardır.herhalde bizi yaratan ilk yarattığı insan hakkında bize çelişkili bir bilgi verecek hali yok
November 15th, 2012 at 17:41
aslında şöyle söylemek lazın ben sizin yaptığınızı yaptım,tek tek inceledim zaten bir çelişkiye çelişki demek için net olması lazım,çelişki gibi gözüküp aslında olmayabilir çünkü anlatılmak istenen diğer ayetten farklı olabilir bu bütün kitaplarda var zaten
November 15th, 2012 at 20:29
ADEMIN NEREDE YARATILDIĞI GIBI DIN KITAPLARININ DIŞINDA KANITI BAŞKA BILIMSEL BIR KAYNAKTA OLMAYAN ŞEYLERE KAFA YORMAYA GEREK YOK. ADEMIN YERYUZUNDE YARATILDIGI DAHA BELIRGIN. AMA BILIMSEL GERCEKLERLE KIYAS YAPMALI, AKIL ILE YAPMALI VE KENDI IÇINDE TUTARLI MI ONA BAKMALI. BU SITEDE HABER ARŞIV BÖLÜMÜNDE KURAN ATEISTLERLE DALGA GECIYOR ISIMLI MAKALEMI OKUYUN. MUSTAFA ISLAMOGLUNUN KURAN TERCÜMESINI TAVSIYE EDERIM.
November 16th, 2012 at 13:20
teşekkür ederim yazdıklarınızı okudum buhristiyanlar çok inatçı diyorsunuz, yani kendi inançlarını savunmak için herşeyi yapıyorlar, ben size birşey söyleyeyim o zaman benim bir arkadaşım var maddi durumu çok iyi ama yaklaşık 10 öncesi hem kardeşini hem annesini arka arkaya kaybetti,babasıda yatalak bakıcı bakıyor,kendi ise tamamen alkola düştü ayyaşları etrafında toplamaktan başka hiçbirşey yapmıyor,ayrı şehirlerdeyiz şu anda, arada bir görüşürüz kendisi aslında itü mezunu,ama ruhu serseri eskiden beri.ve kesinlikle ALLAH inancı yok ,birgün içki içerken resmen tanrıya küfretti,yaratanında yaratılanında vs.ben uyardım bu sefer bana sardı kavga ettik 3 yıldan fazla görüşmedik geçen hafta beni aradı özür diledi çok şaşırdım dedim taş mı düştü,çünkü aşırı kibirlidir sonra kendi geldi konuştuk,adam 360 derece değişmiş uslubu, konuşması ,tavırları garsona bir seslenişi vardı çok kibar.dedim ki yok buna taş yeterli değil.dedim yahu sana ne oldu kendine gel gerçek bir leventsin sen .güldü ben dedi imana geldim.dedim bende o zaman astronot oldum aya gidicem.seni camide görmem için kıyametin gelmesi şarttır dedim.yok öyle değil ben dedi hristiyan oldum.dedim yahu sen papazlardan nefret etmiyor musun. aşırı türk milliyetçisidir arabın,yahudinin dininin a..diyen bir adam.meğerse yehovanın şahitleri ile tanışmış onlarla haşır neşir olmuş eğitim almış ve bana dedi ki bir insan ALLAHIN RUHUNU almadan asla tam olarak inanamaz bu şart dedi.dedim nasıl yani.insanı hiç elinde olmadan tamamen kişiliğini değiştiriyor sen farkında olmadan başka bir adam oluyorsun,bir çömlekçi düşün kalıp sıcakken istediği şekli verir,ama soğukken veremez.işte aynen böyle dedi onunla ilgili hakikati alçakgönüllülükle kabul edersen,seni değiştirir sana ruhunu verir .şimdi sana söylediklerim sana saçma gelebilir ancak yaşarsan anlayabilirsin dedi.dedim ki kendi kendim bu adam kafayı en sonunda üşüttü çünkü biliyorum ki sahte davranmaz içi dışı aynıdır 35 yıllık arkadaşım bilmez miyim.aslında gerçekten böyle birşey olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum
November 16th, 2012 at 15:34
selamlar bütün bu yukarıda ki anlattıklarımı neden anlattım,çünkü yazmışsınız ki ALLAHIN varlığı bilimle tam olarak ispat edilemez ama böyle bir durumda kişinin ispata ihtiyacı olmaz,köfteyi şöyle çaktım, bir ayet hatırlıyorum eski ahitte ben tam bağlılık isteyen bir TANRIYIM.yani bağlılık isteyen bir ALLAH sorgulanamaz ki,zaten vardır.yani varım diye kendi varlığını kanıtlamaya çalışmıyor ki.zaten var.zaten kitapları yazanlar zaten var olarak yazmışlar, insanları varlığına inandırmaya çalışmamışlar ki hatta davut akılsız TANRI yok der diye yazmamış mıydı.yani akılsız bunu der.mesela grekler bilgelik,yahudiler alamet arar derken aynı şeydir çünkü yahudiler alamet arar yaşadılar da ondan,kızıldeniz örneği gibi.yani sonuç ALLAH kesin olarak vardır.ayrıca ispatlamaya çalışmanın hiçbir alemi yoktur
November 16th, 2012 at 18:37
ŞEVKİ BEY İNSAN HANGİ ORTAMA DÜŞERSE O İNANCA YÖNELMESİ KAÇINILMAZ OLUR.SİTEMİZE YEHAVO ŞAHİTLERİ DE BAŞKA MEZHEP MENSUPLARIDA GELİP TARTIŞMAYA KATILIYORLAR BEN BUNLARI “TARTIŞMA 1-2-3-4-56-” GİBİ AYRICA SİTEYE ETTIM. HER İNANÇ MENSUBU KENDİNİ ORTAYA KOYUYAR. DOĞRU İMANI ARAYANLAR İÇİN ÇOK SAĞLIKLI ORTAM OLUŞUYOR. İNSAN TEK YÖNLÜ HIRİSTİYAN BİR ORTAMA DÜŞERSE HIRİSTİYAN OLUR.GENELDE BÜTÜN DİNLER BELLİ BÖLGELERDE TOPLANMASININ NEDENİ BUDUR.
DOĞRUYU BULMAK KOLAY DEĞİL DERKEN BUNU DEMEK İSTİYORUM.ÇÜNKÜ HER FİKRİN AÇIKLIKLA TARTIŞILDIĞI BİR ORTAM OLMAYINCA İNSAN MECBUREN TEK DOĞRU OLDUĞU PROPAGANDASI YAPILAN HAKİM FİKRİN ETKİSİDE KALIR.
TEVRATTA TANRI İÇİN KANIT VERİLMEZ AKIL YÜRÜTÜLMEZ BİR DOĞMA GİBİ İNANILMASI GEREKİR DİYE ÇOK YERİNDE BİR TESBİTİNİZ VAR. SİZDEN İKİ GÜN ÖNCE SİTEMİZDE BİR TARTIŞMA OLDU.BUNU AŞAĞIDAKİ ADRESTEN OKUYABİLİRSİNİZ. ÖZELLİKLE EN ALTTAN 4.YORUM “MERCAN” İSMİNDEKİ HIRİSTİYANIN ATTIĞI YORUM TAM SİZİN TESBİTİNİZ.ORADA ALT KISIMDA ATEİST “CEYHUNLA” BAŞLAYAN KISIMI OKUYUNUZ.BİZİM BU KONUDAKİ AÇIKLAMALARIMIZI GÖREBİLİRSİNİZ.
http://www.hzisahristiyanmiydi.com/z-tartisma-2-incilde-hz-isanin-dogumunu-anlatan-olaylarda-celiski-yok-mu/z-tartisma-6-incilde-cennet-varmi.html
KURAN İNCİL VE TEVRATA GÖRE ÇOK FARKLI. ALLAH KURANDA BİR ÇOK AYETTE İNSANA VARLIĞININ MİSALLERİNİ VERİP ARKASINDAN “BU DELİLLERE BAKIP VARLIĞIMI ANLAMANIZ İÇİN NEDEN AKIL YÜRÜTMÜYORSUNUZ?” DİYE İNSANLARI HEP ARAŞTIRMAYA SEVK EDİYOR VE “ALLAHI DAHA SAĞLIKLI İLİM SAHİPLERİNİN BİLEBİLECEĞİNİ” VURGULAR.KURANIN %13.4 Ü OLAN 837 AYET ALLAHIN VARLIĞINI KONU EDİNMİŞTİR.AŞAĞIDAKİ SİTEDE BUNLARDAN BİR KISMINI GÖREBİLİRSİNİZ.
http://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/332242-allahin-varligiyla-ilgili-ayet-ornekleri-verir-misiniz.html
November 17th, 2012 at 12:15
sayın ilhan bey sizin yazdıklarınıza ben itiraz etmiyorum ,benim anlatmak istediğim başka birşey,bu kitapları bende okudum.eğer ALLAHIN ruhu insanlara etki gösterip insan ALLAHIN varlığına tam olarak emin olabilir mi yani tabii ki insanlar bir şekilde inanır ama bu başka birşey,benim arkadaşom kimsenin etkisine girecek biri değil bu imkansızdır, artı ehlikeyiftir o cemaat çok disiplinlidir herşeyleri programlı artı bizede iki kadın gelmişti annem içeriye davet etti ama sonra tersledi kovdu
gayet sakin teşekkür edip gittiler hiç sinirlenmiyorlar,ya sahte davranıyorlar ya da içleri öyle.insanlar birbirini yerken onlar barışçıl üstelik lokal değil cemaatleri her milletten var.peki bizi yaratan bunu istemez mi zaten onu anlatmak istedim işler yani amel.din eğitiminin asıl amacı bu değil mi zaten ,kötülüğüğe karşılık iyilik.
November 17th, 2012 at 12:25
yani onlar bunu nasıl başarıyorlar diğer dinden insanlar yapamıyorlar bunu, üstelik inançları hakkında hep laf söyleniyor etkilenmiyorlar müslümanlık için birşey smylense müslümanlar buna dayanamıyorlar çok sert tepki veriyorlar aslında haklılar tabii din konusu hassastır.demek istediğim o yoksa dini tartışmakla dibini bulamayız kim bulmuş ki.
November 17th, 2012 at 13:38
selam tekrar ben. ben bu arkadaşımla bu konuları konuştum,dua ederken bize ruhunu ver diye dua ediyorlarmış senin ruhi sofrandan faydalanalım.dedim ki ruhi sofra ne demek ben ilk defa duydum,dua şeklini de öyle.ALLAHIN ruhunu isteyen bir dua bana komik geldi,arkadaşım gülme dedi ve ufak bir kitapçık verdi.sonradan okudum orada vicdanla ilgili bir konu vardı,dedim ki insanın vicdanını kullanması bu kadar mı güzel anlatılır üstelik ayetlerle de desteklemişler.
şimdi diyeceksiniz ki burda ki konulara cvp versinler kesinlikle vermezler burda verenler o cemaatten değiller,çünkü bunu günah sayıyorlar,ancak vaizlik yaparken kişile ne sorarsa sorsun cvp veriyorlar kesinlikle kaçmıyorlar o yüzden tek yol burda ki yazdıklarınızı alıp onlara sormak en iyisi bu,bütün bunları arkadaşım anlattı onun yalancısıyım o yüzden bunu yapıcam sonucu bende merak ediyorum ne diyecekler.
November 17th, 2012 at 13:45
ŞEVKİ BEY BUNU NASIL BAŞARIYORLAR DEDİĞİN DAVRANIŞ ŞEKLİNİN ADI İSLAMDA “İHLAS”TIR VE İYİ BİR MÜSLÜMANDA OLMASI GEREKEN EN ÖNEMLİ VASIFTIR.TABİ HER İNSANIN YAPABİLECEĞİ DAVRANIŞ ŞEKLİ DEĞİL. ANCAK KENDİLERİ İÇİN BELLİ DAVRANIŞLARI BİÇİMLRİNİ, BELLİ DİSİPLİN ŞEKLİNİ SEÇEN VE CİDDİYE ALAN BÖYLE GRUPLAR İSLAMDA, TÜRKİYEDE VAR..BÖYLE ÇEŞİTLİ CEMAAT, TARİKAT VE GRUPLAR VAR.
SAMİMİ VE İHLASLI DAVRANIŞLAR BİRÇOK İNSANI ETKİLER. ÇEVREMİZE BİR BAKALIM. DAĞINIK ACELECİ ÖFKELİ BİR İNSANNİN SÖZÜMÜ YOKSA AĞIR, SAKİN DÜŞÜNEREK KONUŞAN VE DÜRÜST BİR İNSANIN SÖZÜMÜ BİZİ ETKİLER?
YANİ BÖYLE BİR İNSAN BUDİST VEYA ATEİSTTE OLSA İNSANI ETKİLER. DAVRANIŞLARI DOĞRU OLANIN ANLATIĞI FİKİRLERİN BAZILARININ GERÇEKLE İLGİLİ OLMAMASI DA ÇOK ÖNEMLİ DEĞİLDİR.ÇÜNKÜ İMAN SİZİN DAHA ÖNCE BELİRTTİĞİNİZ GİBİ GÖZÜ KAPALI İNANMAYAI GEREKTİRİR. İSA BÜYÜK KURTARICI MESİHTİR VEYA TANRIDIR. BUDA BÜYÜK KURTARICI VEYA TANRIDIR VS. TABİ ÇOK KÖTÜ VE LAF ANLAMAZ BİRİNİN DEĞİŞMESİ SIRADAN BİR OLAY DEĞİLDİR.
ABD DE YAŞAYAN HIRİSTİYAN “AMİŞ” TARİKATININ TEKNOLOJİ KULLANMADAN HALA AT ARABASI İLE YAŞAMALARI VE SERVET BİRİKTİRME HIRSINDAN UZAK YAŞAMALARI TAKDİR EDİLİR VE İNSANI ETKİLEYEBİLİR.
ESKİ POPCU YUSUF İSLAM GİBİLERİ , ABD HAPİHANELERİNDEKİ CANİLERİN İSLAMLA ŞEREFLENİP MELEK GİBİ OLDUĞUNU HEP GÖRÜYORUZ.YANİ İNSANI SAMİMİ VE DÜRÜST DAVARNIŞ ETKİLER VE BÖYLE BİRİNİN NASİHATI DA İNSANA TESİR EDER.
BU DEMEKTİR Kİ DOĞRU VE SAMİMİ DAVRANIŞ İNSAN FITRATINA UYGUN OLANDIR.HERŞEYİ MADDİ ÇIKARA VE HAZZA İNDİRGEYEN BU KAPİTALİST EKONOMİ ZİHNİYETİ İNSANLARI DA TÜKETİP SÖMÜRMÜŞ VE MİLYONLARIN YAŞADIĞI METROPOLLERDE DOSTSUZ YAPAYALNIZ BIRAKMIŞTIR.
İŞTE BU YANLIZLIĞIN ACISINDAN KENDİNİ UYUŞTURARAK KURTARMAYA ÇALIŞAN İNSANIN SIĞINMAK İÇİN ARADIĞI GÜVENLİ BİR LİMAN, İHLASLI GÜVENİLİR TOPLULUKLARDIR.ASLINDA İNSANIN BU DÜNYADA ARADIĞI ŞEY BUDUR VE EN EMİN VE EN GÜVENİLİR LİMANDA İNSANI İHLASLI OLMAYA DAVET EDEN YARADANDIR.
November 17th, 2012 at 14:41
şu yazdıklarınız çok doğru bir tespit ama mısır kökenli putperest bir kitabede iyilik.fazilet erdem,dürüstlük gibi kutsal kitaplara benzer bir ahlaksal öğreti gördüm.vicdan konusu olan yazıda şu ayeti örnek olarak yazmışlar .@PAVLUSUN İLHAMLA YAZDIĞI ŞU SÖZLERİ DÜŞÜNÜN kanuna sahip olmayan milletlerin insanları,onun gereklerini doğal olarak yaptıklarında,kanuna sahip olmadıkları halde kendi kendine kanun koymuş olurlar.bu kişilerin vicdanları kendileri ile birlikte şahitlik eder.onlar bir iç hesaplaşmayla kendilerini suçlar ya da mazur görürler.böylece kanunun özünün yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler.romalılar 2-14.15
yani TANRININ kanunlarını hiç bilmeyenler bile bazı zamanlarda içlerinde ki bu şahit sayesinde TANRISAL ilkelerle uyumlu davranmaya yönlendirirler.
bu da kitabeyi açıklıyori demek istediğim o ki ,putperest dinlerde ki benzerlik insanların inancını kaybetmesine yol açıyor birbirinden almışlar diye, ki bende bu fikirdeyim ama daha geniş düşünmeye ihtiyaç var galiba.çünkü bazı insanlara vicdanı yok deriz ama aslında herkese verilmiştir, hitler gibi bir adamın bir kediye şefkat göstermesini başka nasıl açıklayabiliriz.aslında vicdan bir pusula gibidir.ama tanrısal ilkelerle uyumlu olmazsa insanı yoldan çıkartır ve TANRIYA kafa tutan bir haline getirebilir.yani şeytan gelir mıknatııs tutar.bugün günümüzde evlilik dışı ilşki normal görülmeye başladı herşey normalieşcinsellikte öyle ama aslında tam tersidir zinanın getirdiği sonuçlar ortadadır hakeza boşanmada öyle sonuç parçalanmış aileler.peki aileyi kuran kim TANRI. o zaman kim daha iyi biliyor insanlar mı.
vergi kaçırırız yolsuzluk yaparız canım birşey olmaz.hayır öyle değil pusulanın kuzeyi göstermesi gerekir yoksa olmaz.zaman zaman ufak kaymalar olur ama,hemen müdahale şarttır.unutmamak lazım ki eğer bizi yaratan tam bağlılık istemese adem cennetten kovulur muydu
azda sadık olan çokta da sadıktır.ufak günahlar önemli değil canım.bu da bir palavradır yanlış öğretidir.
November 17th, 2012 at 19:22
DAHA ÖNCE YAZDIĞIM GİBİ İNSAN ATEİST, PUTPREST, ŞAMANİST OLABİLİR BU DÜŞÜNCE MENSUPLARI İÇİNDE DE TABİ Kİ VİCDAN SAHİBİ AHLAKLI MERHAMETLİ İNSANLAR VAR.
MESELA PAVLUSUN İNCİLDE YAZDIĞI VAAZ MEKTUPLARINDA İNSANLARIN TEMİZ OLMASINI DÜRÜST VE NAMUSLU OLMASINI ÖĞÜTLEMEKTEDİR.
HZ. İSANIN ÖĞRETİLERİNİ YANİ TANRIDAN GELEN DİNİ HAKİKATLERİ ROMA PUTPRESTLİĞİYLE KARIŞTIRIP HZ. İSANIN TANRILAŞTIRILMASINA YOL AÇMASI OLMASA AHLAK ÖĞRETİLERİNE DİYECEK PEK BİR ŞEY YOK.
ANCAK AHLAKLI OLMAK YETMİYOR MESELE TANRIDAN GELEN DOĞRU BİLGİLERİ VE DOĞRU İMANI BULMAKTIR.
November 18th, 2012 at 18:06
hocam benim yazdıklarımla sizin yazdıklarınızın hiçbir alakası yok ki,ben pavlusun isayı TANRI yerine koyup koymamasıyla ilgili birşey söylemedim ki,bu konu beni zerre kadar ilgilendirmiyor ama pazlusun söylediklerii TANRININ ahlaksal öğretiyi vicdanlara yazılı olduğunu söylemesiydi.mesela boşanma ile ilgili yazdığım bu konuyu TANRININ DAHA İYİ BİLECEĞİ ŞEKLİNDE İDİ.boşanmak hem aileyi parçalar hemde çocukları sorunlu hale getirir.buna bir itirazınız mı var görmüyor musunuz,son noktayı bu konuda hristiyanlık koymuştur ki kesinlikle doğru olan bu öğretidir vicdan bunu söyler çok eşlilikte ki hükümde aynıdır.artı günahlarda ki terazi yani sevaplar ağır basarsa kurtuluruz da düzmece bir öğreti çünkü o zaman adem ile havva olayı ile bağdaşmaz ancak hristiyan öüretisi ile bağdaşabilir sizde bunun farkıdasınız ki hemen konuyu pavlausa döndürdünüz ,siz karşınızda ki insanı sözüm meclisten dışarı aptal yerine koymuş oluyorsunuz keşke hiçbir cvp yazmasaydınız
November 18th, 2012 at 18:34
yukarıda yazdıklarım ek olarak cennette huriler ,çok eşlilik ,turnç ….. gibi hatunlar bütün bunlar acaba TANRI erkek miydi sorusunu sordurtur
November 18th, 2012 at 19:34
ŞEVKI BEY YUKARIDAKI YAZIMDA NASIL ÖYLE BIR YORUM ÇIKARDINIZ ANLAMADIM DOĞRUSU. TEKRAR BIR OKUYUN. KURANDA HURI ÇOK EVLILIK KONUSU YANLIŞ TERCUMEDIR.TAVSIYE ETTIGIM TERCUMELERDE YOKTUR.
November 18th, 2012 at 23:54
AKKURT BEY,
Ekron yevuslular kimdir? Yahudileri düşmanı olduğunu biliyorum ama ayrıntılı bilgi bulamadım. Zekiriyya 9.bölümden anladığım önceden düşman sonra Yahudi melezi haline getirilmiş bir halk?
November 19th, 2012 at 09:23
ÇOK EVLİLİK GEÇMİŞ ZAMANLARIN GERÇEKTE SOSYAL BİR PROBLEMİNE ÇÖZÜM OLMUŞTUR. SAVAŞLARDA DAHA ÇOK ERKEKLER ÖLMEKTE VE KADINLAR ORTADA KALMAKTAYDI.ORTADA KALAN KADIN VE YETİMLERE BAKACAK BİR SOSYAL DEVLET ANLAYIŞI YOKSA BU İNSANLARIN HALİ NE OLACAKTIR.
KURANDA “EY İNSANLAR SİZE 4 KADINLA EVLENMENİZİ EMREDİYORUM DİYE BİR AYET YOKTUR.
GELELİM KADIN VE ERKEK SAYISININ EŞİT OLDUĞU GÜNÜMÜZE.BİR ERKEK 4 KADINLA EVLENİRSE ERKEKLERİN %75′İ EVLENECEK KADIN BULAMAYACAK VE BEKAR KALACAKTIR VE HER DÖNEMDE PRATİK GEÇERLİLİĞİ OLMADIĞI ORTADA.
ŞİMDİ KONU KENDİLİĞİNDEN YİNE HIRİSTİYANLIĞA VE PAVLUSA GELDİ. ARAŞTIRIN BAKALIM BU KONUDA PAVLUS NASIL BİR AHLAKİ KURAL ORTAYA KOYMUŞ.
November 19th, 2012 at 12:32
YENİAY YEVUSLULAR YAHUDİLERDEN ÖNCEKİ KUDÜS ŞEHRİNİ KURAN FİLİSTİNİN ASIL YERLİ KENAN HALKLARINDADIR. KUDÜS ŞEHRİNİN YEVUSLULAR ZAMANINDAKİ İSMİ “SALEM-BARIŞ” İDİ. KRAL DAVUD BU ŞEHRİ YEVUSLULARDAN ALARAK İSMİNİ “YERUŞALEM-BARIŞ YURDU” OLARAK DEĞİŞTİRMİŞTİR.
November 19th, 2012 at 12:46
peki o zaman İLHAN BEY siz diyorsunuz ki kuran tercümeleri aslına sadık kalınarak yapılmadığı için insanları yanıltıyor ama o zaman bu kutsal kitap içinde geçerli ,yeni dünya çevirisi var,tam aslına sadık kalınarak yani ibranice ve yunanca yazıların tam çavirisi ,kelimeler tam yerinde kullanılmış karşılıklı olarak hem sözlüğü var hem de içinde ki temel konuları arka kısmında ele alınmış ve açıklanmış artı tüm sayfalarda orta sutunda her ayetin diğer ayetlerle hangi ayetse onu yazmışlar yani paralel ayet ,artı ben işayanın 800 sayfalık bir tsfirini okudum tek tek bütün ayetleri,açıklamışlar,kitabın bütün bölümleriyle inanılmaz bir bağlantısı var ,yeremya da var ama henüz okumadım yani bu tefsiri yaparken,kimseye birşey ispat edilmek için yapılmadığı ortadadır,çünkü büyük bir emek var normalde borazan çalınması lazım.yani ben daha önce bu kitabı daha önce okudum sonra kütüphaneye koydum ve önemsemedim.eski çeviriydi detaylandırma yoktu ,şimdi ise balta girmemiş orman gibi keşif yapmadan bu kitap üzerinde uzmanlık iddia etmenin imkansız olduğunu daha yeni anladım,bir ara işaya 45.bap pers kralı koreş ile ilgili tesviri yazıcam ama bayağı uzun ,yani biri yol göstermeden asla anlaşılması imkansız bir kitap bu.normalde ben çok kitap okudum her türden hiç anlamadığım olmadı, bu kitap insan ürünü değil öyle zannedebilirsiniz ama kesinlikle değil örümcek ağı gibi her yeri örülmüş ama gerçekten bunu görmek insan aklıyla görmek mümkün değil,bu söylediklerim sizi güldürür sadece çünkü daha önce bende gülerdim kronolojiye laf söylemişsiniz 4000 yıl önce eğer dünyada iki insan olsa her yüzyılda dünyanın nufusü iki kat artsa şimdi ki dünyanın nufusu 100 milyar olmalıydı,ki son yüzyılda iki kat arttı iki büyük dünya savaşına rağmen ,mezopatamyanın öncesi yok medeniyet olarak, ilkel insan birden nasıl medeni oldu da yazı yazmaya başladı .eğer dünyada 100 kişi yaşasa 100 yıl sonra 200 olur ölümleri salgın hastalıklşar olsa bile,svaşsalar bile
November 19th, 2012 at 12:58
yani şunu demek istiyorum siz farkında olmadan yahudileri ve hritiyanları eleştireyim derken ,siz aslında yaratanı eleştiriyor olabilirsiniz bu mümkün, kesin demiyorum ama olabilir çünkü sonuçta TANRI bu şekilde yazılmasını uygun görmüşse biz buna karşı çıkamayız haddimizde değildir ama derseniz ki o asıl kitap bizimkidir, garantisi var mı verebilir misiniz kesinlikle nisa 82 bozar çünkü bu iddiayı çürütür kendi kendine
November 19th, 2012 at 13:01
İNCİL VE TEVRATTA’DA BAZI YANLIŞ ÇEVİRİLER OLABİLİR.PROTESTAN-ORTODOKS-KATOLİK-YEHAVO ŞAHİDİ-UNİTERYAN KİLİSE VS. ÇEVİRİLERİNDE MUTLAKA ÇEVİRİ FARKI VARDIR.
ANCAK BUNLARDA SORUN ELDEKİ ORJİNAL METİNLERDE VAR.
YORUM YAZDIĞIMIZ BU SAYFADAKİ “İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİ” YAZISINI BİR DAHA OKUYUN.
November 19th, 2012 at 14:58
hocam okudum daha önce de okudum,zaten batı dünyasında iki farklı görüş var kutsal kitap bir yahudi tarihidir,öbür görüşte TANRI ilhamı ile yazılmıştır şimdi sadece birinci görüşün doğru olması ateizm demektir çünkü ,yaratılıştan itibaren kral süleymana kadar olan ,bölümlarda ki peygamberlerin hayatlarının aynısı kuranda var kopyalanmış gibi,o zaman ateistlerin görüşü sizce daha değerliyse söylenecek ne kalır ki ,artı mukaddes kitap TANRININ MI yoksa insanın mı diye bir kitap hazırlamışlar ateistlere karşı mükemmel cevaplar var,çelişki denilen konulara da yeterli ve tatmin edici cevaplar var,kendi inançlarını değil TANRININ var olduğunu savunuyorlar japonyada çinde bile dağıtıyorlar,ama gelipte kimse buraya cvp yazmıyor,zaten yazsalar site çöker yani ego yok sadece EZELİ VE EBEDİ VAR OLAN önamli onlar için insanlar değil,ben işte buna şaşırıyorum nasıl egoyu bastırıyorlar bu çok zor birşey bilgi kibirlendirir insanı bu bir gerçek
November 19th, 2012 at 15:38
ŞUNDA ŞÜPHE YOKKI VEYA TARIHÎ BELGELERLE ISPAT EDILMIŞ KÌ TEVRAT INCIL GIBI KUTSAL KÌTAPLARDA YAZILAN BÌRÇOK ŞEY GERÇEKTIR. ANCAK BUNLARIN ASLI KORUNAMAMIŞ VE BÌRÇOK ÌLAVELER YAPILARAK TAHRIFAT YAPILMIŞ . YOKSA ATEISTLERIN DEDIGI GIBI HEPSI ESKI MITOLOJILERDEN ALINMIŞ DEĞÌL. ALINANDA VARDIR.
TABÌ BUNLARI AYIKLAMAK GÙÇ . BÌLÌM VE AKIL ÒLÇÙSÙNE UYMAYAN ŞEYLER OLMAMALIDIR. BÌRDE ARALARINDA TUTARSIZLIK VE ÇELÌŞKÌ.
November 20th, 2012 at 00:03
İLHAN BEY SİZE CİDDİ BİR SORU SORUCAM. ŞU ANDA KENDİNİZİN VE DİĞER İNSANLARIN ALLAH ,CENNET ÜMİDİYLE BU KADAR ŞEY YAPAMANIZA NEDEN OLAN ŞEY NEDİR?
))
DAHA AÇIK SÖYLEMEK GEREKİRSE ALLAH IN VE VERECEĞİ ÖLÜM SONRASI HAYATIN KANITI OLARAK NEYİ GÖRÜYORSUNUZ. TEK BİR KANIT BİLE OLSA UZATMADAN SÖYLEYİN
NE YALAN SÖYLİYİM BEN BİR AGNOSTİK BİRİSİ OLARAK ALLAH A ASLA GÜVENEBİLECEĞİMİ DÜŞÜNEMİYORUM VE ALLAH A BİR TÜRLÜ GÜVENEMİYORUM. ALLAH VAR OLSA BİLE ONUN ADALETSİZ, ÜÇKAĞITÇI, DÜZENBAZ OLDUĞUNA HEP KAFAMDA KURGULADIĞIM İÇİN ÇOK ZOR OLUYOR BENİM İÇİN ALLAH HİZMET İBADET VS.
ÇOK MERAK EDİYORUM SİZİ BU KADAR AVUTAN KANIT NEDİR. KLASİK OLMAYAN SIRADIŞI TEK BİR TANE KANIT BİLE OLSA SÖYLEYİN.
BELKİ AGNOSTİKLİĞİM FGİDER BENİM DE BU İŞE ALLAHA HİZMETİM OLUR
November 20th, 2012 at 00:04
İLHAN BEY SİZE CİDDİ BİR SORU SORUCAM. ŞU ANDA KENDİNİZİN VE DİĞER İNSANLARIN ALLAH ,CENNET ÜMİDİYLE BU KADAR ŞEY YAPAMANIZA NEDEN OLAN ŞEY NEDİR?
))
DAHA AÇIK SÖYLEMEK GEREKİRSE ALLAH IN VE VERECEĞİ ÖLÜM SONRASI HAYATIN KANITI OLARAK NEYİ GÖRÜYORSUNUZ.TEK BİR KANIT BİLE OLSA UZATMADAN SÖYLEYİN
NE YALAN SÖYLİYİM BEN BİR AGNOSTİK BİRİSİ OLARAK ALLAH A ASLA GÜVENEBİLECEĞİMİ DÜŞÜNEMİYORUM VE ALLAH A BİR TÜRLÜ GÜVENEMİYORUM. ALLAH VAR OLSA BİLE ONUN ADALETSİZ, ÜÇKAĞITÇI, DÜZENBAZ OLDUĞUNA HEP KAFAMDA KURGULADIĞIM İÇİN ÇOK ZOR OLUYOR BENİM İÇİN ALLAH HİZMET İBADET VS.
ÇOK MERAK EDİYORUM SİZİ BU KADAR AVUTAN KANIT NEDİR. KLASİK OLMAYAN SIRADIŞI TEK BİR TANE KANIT BİLE OLSA SÖYLEYİN.
BELKİ AGNOSTİKLİĞİM FGİDER BENİM DE BU İŞE ALLAHA HİZMETİM OLUR
November 20th, 2012 at 09:53
CEYHUN BEY HER ŞEYİN BAŞI O ŞEYİN DOĞRU OLDUĞUNA İNANMAKTAN GEÇER.BEN ÖNCE AKIL YÜRÜTEREK BU KAİNATIN BİR YARADANI OLMASI GEREKTİĞİNİ KABUL ETTİM.BUNUN KANITLARINI AŞAĞIDA YAZDIM.
http://www.insanmedeniyeti.com/?p=432
SONRA BU YARADAN BİZE BİR MESAJ YOLLAMIŞ MI ONU ARAŞTIRDIM VE KURAN OLDUĞU SONUCUNA VARDIM.
BEN ÖNCELİKLE BU DÜNYADA NASIL YAŞAMAK GEREKİR ONA BAKTIM VE GÖRDÜM KÜ YARADAN BİZE BU DÜNYA İÇİN YAPMAMIZI BİLDİRDİĞİ VEYA YASAKLADIĞI HER ŞEY BİZİM YARARIMIZA OLDUĞUNU GÖRDÜM.BU YÜZDEN ONUN YOLUNDA OLMAYI SEÇTİM.ONUN İSTEDİĞİ GİBİ YAŞARSAK BU DÜNYANIN CENNET GİBİ OLACAĞINI ANLADIM VE BİZLERE DAHA BU DÜNYADA ONUN YOLUNDA OLDUĞUMUZDA CENNETİ SUNACAK OLANIN ÖBÜR DÜNYADA HAZIRLADIĞI CENNET İÇİN ŞÜPHE ETMEDİM.
TABİ BENİM İÇİN KANIT OLAN ŞERLER BİR BAŞKASI İÇİN OLMAYABİLİR.
YETİŞTİĞİ ÇEVRE EĞİTİMLE,HAYAT TARZI İLE İNSANI PROGRAMLAR.VE İNSANIN HAYAT YOLU VE ZEVKLERİ İLERLEYEN YILLARDA BU PROGRAMLARIN İSTİKAMETİNDE OLUŞUR.YANİ NEFSİ (EGO) ÖZELLİKLERİMİZ. BİRİNE ZEVK VEREN BİR YAŞAM MODELİ DİĞERİNE İŞKENCE GİBİ GELİR.VE YAŞAM MODELİ DE İNANAÇLARIMIZI OLUŞTURUR.
YANİ İNSANLAR DOĞRULARDAN ZİYADE HOŞLANDIKLARI ŞEYLERİ TERCİH EDERLER.BUNLARDAN KURTULMAK ÇOĞU İNSAN İÇİN ÇOK ZORDUR. BİR ŞEYİN DOĞRU OLDUĞUNU BİLİRSİN ANCAK, ANCAK O ŞEY SENİN BAZI HOŞLANDIĞIN ŞEYLERİ TERK ETMENİ İSTER.İŞTE BURADA ZEVKLERİN SENİN ELİNİ AYAĞINI BAĞLAR VE BU BAĞLARDAN KURTULMAK ÇOĞU İNSAN İÇİN ÇOK ZORDUR.BÖYLE BİR KİŞİYE BİN TANE KANIT SUNULSA BOŞUNA OLUR.
PROBLEM İŞTE BURDADIR. BU BAĞLARDAN KURTULMAN İÇİN.ÖNCE GEÇMİŞ PROGRAMLARINI RESETLEMEN VEYA RESETLENDİRMEN GEREKİR.
BİR ÖNEMLİ YOL DAHA VARDIR. YARADAN SAHTEKAR DÜZENBAZ GADDAR ZALİM BİRİ DEĞİLDİR. BANA BİR ADIM YAKLAŞANA BEN ON ADIM YAKLAŞIRIM VE İNSANA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIM DER.
BU DURUMDA KANITI DOĞRUDAN ONDAN İSTEMEK GEREKİR.EĞER İNSAN GERÇEKTEN BİR KANIT GÖREMEDİĞİ İÇİN İNANAMIYORSA ŞÖYLE BİR YOL İZLEMELİ; SAMİMİ BİR NİYETLE “EĞER GERÇEKSEN, EĞER VARSAN VE BİRSEN VARLİĞİNİ BANA KANITLA” DEMELİ.KANITI DOĞRUDAN YARADANDAN İSTEMELİ.
İNSANA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKIN OLAN VE ONU İŞİTEN BU SAMİMİ ARAYIŞA MUTLAKA CEVAP VERECEKTİR.
HADİ KOLAY GELSİN.
November 20th, 2012 at 12:00
sayın hocam yukarıda ki yzdıklarınıza hiçbir itiraz olamaz,ceyhun adlı arkadaşta aslında ALLAHA üçkağıtçı demiyor insanların başkalarını hüküm altına almak için bu yolu seçtiğine inanıyor egemenlik kurma, ihtiras gibi nedenlerle insanın insana hakim olma isteği.en güzel yolunda ölüm sonrasının bilinemesi,korku cehennemde yanma gibi, zaten cehennem denilen yer dünyadadır ben hinnom vadisi.çğplüktür o yüzden insanların kandırıldığını düşünüyor ki çoğu insan da düşünüyor, yoksa iyi yürekli insan bir şekilde yaklaşmak ister ALLAHA ama işte din açısından tatmin olamıyorlar biraz düşünceyi ve muhakemeyi ortaya koyunca mesela ben kendimden örnek vereyim.yahudilerin beklenen peygamberin kendilerinden çıkacağına inanması ama araplardan gelince kabul etmemeleri.ama zaten ishakın zurriyetinden geleceği kendi kitaplarında yazılı ne yapacak adam kendi kitabını mı inkar edecekti.siz kendinizi koyun onların yerine öyle bakın olaya ama bakmak işimize gelmiyor.işte bunu görenler muhakemeyi kuruyor.ikinci nokta isanın ishakın züriyetinden gelmesi ama yahudilerin birçoğunun inanmaması o zaten yazılı yapıustalarını reddettiği taş baş taş olacak iona iman eden telaşa düşmeyecek işaya da ve birçok yerde geçer.kafa karıştırıcı bir olay ama kfası karışanlar dua ederek bunu çözmeliler başka çare yok ,ama her nedense bunu yapanlar hristiyan oluyorlar kendi söylediklerine göre, çünkü benim çok samimi bir arkadaşımın kardeşi ne olur senin gözünde kafir olmak istemiyorum ağlaya ağlaya yalvardığını biliyorum ,haftalarca sürdü bu ,şimdi hristiyan vaiz oldu eğer bir yaratıcı varsa o çektiği için o kişi hristiyan olmuştur başka bir açıklaması yok ,çünkü kişi aslında isteyerek hristiyan olmamıştır
November 20th, 2012 at 12:35
YAHUDİLERİN İNKAR PSİKOLOJİSİNİ HZ. İSA’NIN İSHAK SOYUNDAN OLDUĞU HALDE ONA DA KARŞI OLMALARIYLA ORTAYA KOYMUŞSUN.YİNE PROGRAM İŞİ.YANİ IRK TAKINTISI GERÇEKLERİ GÖRMELERİNE ENGEL. ELDEKİ REHBER YANLIŞ ROTAYI GÖSTERİRSE DURUM BÖYLE OLUR. İMAN İNSANIN KENDİ GAYRETLERİ SONUCU OLUŞUR. TANRI BU KONUDA HER İNSANA EŞİT MUAMELE ETMESİ GEREKİR. SANIRIM ARKADAŞIN İMANINDAN EMİN OLMASI İÇİN BİR DE SİTEMİZE BAKMALI.O ZAMAN İSLAM MUSEVİ VEYA ZERDÜŞT OLANLARI HEP TANRI ORAYA SEVKETMİŞ OLUR.İMAN ASLI AKIL YÜRÜTME VE ARAŞTIRMA İŞİDİR. EĞER TANRI ÇEKTİYSE DİĞER İMANSIZLARIN GÜNAHI NE? YİNE KONU GELDİ PAVLUSA AMA BURADA KESEYİM. ADAMA TAKMIŞ DİYECEKSİNİZ.
November 27th, 2012 at 11:43
İYİ GÜNLER KURAN I KERİM OKURKEN BİRŞEY YAKAADIM AKLIMA TAKILDI SORMADAN EDEMİCEM İZNİNİZ OLURSA.
ÖNCELİKLE;
Nebe suresinde ”üstünüze yedi sağlam gök bina ettik. ‘Alev alev yanan aydılatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık” diyor ama GÜNESTE YANMA EYLEMI YOKTUR. YANİ GÜNEŞ BÜYÜK BİR REAKTÖR OLARAK YAŞAMINI SÜRDÜRMEKTEDİR İÇİNDEKİ HİDROJENİ HELYUMA ÇEVİREREK. O ZAMAN NE DİYECEĞİZ PEKİ BU AYET HATALI MI DİCEZ. BUNU NASIL AÇIKLAMAK LAZIM
November 27th, 2012 at 11:51
İYİ GÜNLER KURAN I KERİM OKURKEN BİRŞEY YAKAADIM AKLIMA TAKILDI SORMADAN EDEMİCEM İZNİNİZ OLURSA.
ÖNCELİKLE;
Nebe suresinde ”üstünüze yedi sağlam gök bina ettik. ‘Alev alev yanan aydılatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık” diyor ama GÜNESTE YANMA EYLEMI YOKTUR. YANİ GÜNEŞ BÜYÜK BİR REAKTÖR OLARAK YAŞAMINI SÜRDÜRMEKTEDİR İÇİNDEKİ HİDROJENİ HELYUMA ÇEVİREREK. O ZAMAN NE DİYECEĞİZ PEKİ BU AYET HATALI MI DİCEZ.BUNU NASIL AÇIKLAMAK LAZIM
November 27th, 2012 at 12:43
CEYHUN BEY NEBE-13 İÇİN DEĞİŞİK YAZARLARIN TERCÜMELERİ AŞAĞIDADIR.SANIRIM BU AYETTE 1400 YIL ÖNCE Kİ ARAPLARIN ANLAYACAĞI ŞEKİLDE BİR BENZETME-MECAZ ANLATIM VAR.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bir de parıl parıl parlayan kandil yerleştirdik.
Süleyman Ateş Meali
Ve (orada) parıl parıl parlayan bir lamba yarattık.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
İçlerine ışık saçan bir kandil astık.
Ali Bulaç Meali
Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık.
Edip Yüksel Meali
Parlayan bir lamba yerleştirdik.
November 27th, 2012 at 14:07
Ne yani 1400 yıl önce sırf araplar anlasın onların kafa zeka yapılarına uygun olsun diye gerçekdışı bir ayet yollamak çok anormal olmaz mı?
Şöyle bir şey de var 1400 yıl önce araplar, dünyanın yuvarlaklığına işaret olarak çıkardığınız ayetleri anlayabileceklirine kanaat getiriyor da buna mı kanaat getiremiyor allah
November 27th, 2012 at 14:08
Ne yani 1400 yıl önce sırf araplar anlasın onların kafa zeka yapılarına uygun olsun diye gerçek dışı bir ayet yollamak çok anormal olmaz mı?
Şöyle bir şey de var 1400 yıl önce araplar, dünyanın yuvarlaklığına işaret olarak çıkardığınız ayetleri anlayabileceklirine kanaat getiriyor da buna mı kanaat getiremiyor allah
November 27th, 2012 at 14:59
GERÇEK DIŞI DEMEDIM.ANLAŞILIR OLSUN DÌYE GERÇEĞÌ SEMBOLÌK MECAZÌ BENZETMELERLE ANLATMAK. KURANDA BU TARZ ANLATIM ÇOKTUR. BAZEN OLAYI SEMBOLIK KONUSTURMALARLA TÌYATRO ŞEKLINDE ANLATIR. NEBE-13 TE ALEV ALEV IŞIK SAÇAN KANDIL DÌYOR. GERÇEKTE GÙNEŞÌN YÙZEYÌ ALEV ALEV GÒRÙNÙR.
November 27th, 2012 at 21:34
PEKİ AYETİN GERÇEK orjinali tercümesi nedir. Çünkü alev saçan derse ilmi mucize olur çünki bilirsenizki güneş gerçekten arada bir alev çıkarır içinden bunlara bilimsel anlamda güneşin alev saçları deniyor
November 27th, 2012 at 21:36
‘Alev saçan ile alev alev yanan’ tercümesi arasında dağlar kadar fark var mealciler bunu farkedemen nasıl meal yapabiliyorlar
November 28th, 2012 at 00:22
CEYHUN BEY ZATEN SIKINTI BURADA.KURAN PSIKOLOJIDEN SOSYOJIDEN JINEKOLOJIDEN. BIYOLOJIDEN JEOLOJIDEN ASTROFIZIKTEN ASTRONOMIDEN VS. BIRCOK. BÌLÌMSEL GERCEKTEN BAHSEDER. AMA TERCÙMESÌNÌ SADECE ARAPCA VE TEOLOJÌ BÌLEN BÌRÌ TARAFINDAN YAPILIRSA OLACAGI BUDUR. BU ÌŞ BÌR BÌLÌM HEYETÌYLE OLUR ANCAK. BU DA HENÙZ MAALESEF OLMADI. AŞAĞIDA VERİLEN HABERİ BİR OKUYUN. BUNU BİR DİN ADAMININ ANLAMASI MÜMKÜN DEĞİL. http://www.hzisahristiyanmiydi.com/kuranda-bir-mucizevi-anlatim-daha-bilimsel-olarak-dogrulandi
BİR DE BİG-BANG,BİG CHRANC,PARALEL EVRENLER
GİBİ GERÇEKLERDEN BAHSEDEN BAZI AYETLER BİLİMSEL OLARAK KEŞFEDİLDİKTEN SONRA ANLAŞILMAKTADIR.
November 28th, 2012 at 12:55
BU KONUDA SİZE KATILMAM MÜMKÜN DEĞİL BU İŞ BİLİM ADAMLARI TARAFINDAN YAPILMAMALI KURAN AYETLERİ TARAFSIZ BİR ŞEKİLDE MEALCİNİN AYETE KENDİ YORUMUNU KATMADAN YAPMASI GEREKİR. YOKSA BİLİM ADAMLARI DA KURAN AYETLERİNİ SIRF GÜNCEL BİLİME UYSUN DİYE LASTİK TOP GİBİ AYETLERİ EVİRİR ÇEVİRİR MAYMUN EDER. LASTİK TOP GİBİ AYETLERİ SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİN DIŞINDA ÇEVRİRSEN O ZAMAN DA TARTIŞMAMNIN TEMELİ KALMAZ
BÖYLE EVİRİLEN ÇEVİRİLEN MAYMUN MINDAR EDİLEN KİTABA DA KUSURA BAKMAYIN KİMSE SAYGI GÖSTERMEZ. ASIL YAPILMASI GEREKEN YORUM KATMADAN TARAFSIZ BİR ŞEKİLDE AYET TAM SÖYLEMEK İSTEDİĞİ GİBİ ÇEVİRİ YAPMAKTIR
November 28th, 2012 at 13:00
EEE SONUÇ NEDİR PEKİ O ZAMAN BU AYETİN TAM ANLATMAK İSTEDİĞİ NEDİR TARAFSIZ VE EVİRİP ÇEVRMEDEN AYETİN TAM MANASI NEDİR
ALEV ALEV YANAN GÜNEŞ Mİ ALEV SAÇAN GÜNEŞ Mİ
November 28th, 2012 at 13:37
EĞER ALEV SAÇAN DEMEK İSTİYORSA AYET, GERÇEKTEN BU BÜYÜK MUCİZE OLUR KURANIN DİGER MUCİZELERİNDEN BİLE DAHA BÜYÜK OLUR EN AZINDAN BENİM İÇİN
November 28th, 2012 at 16:00
25 ADET TERÇÜME AŞAĞIDA KARARINI SEN VER.
وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًا
Türkçe Transcript (*)
Ve ce’alnâ sirâcen vehhâcâ(n)
Abdülbaki Gölpınarlı Meali
Ve yalımyalım yanan bir kandil yarattık.
Ali Bulaç Meali
Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık.
Abdullah Parlıyan meali
Güneşi parıl parıl parlayan bir lamba gibi astık oraya.
Ahmet Varol Meali
Parıl parıl parıldayan bir kandil varettik.
Ahmet Tekin Meali
Tepenizde aydınlatan, ısıtan güneşi yerleştirdik.
Ali Fikri Yavuz Meali
İçlerinde parıl parıl ışıldayan bir kandil (güneş) astık.
Cemal Külünkoğlu Meali
12,13. Üstünüze sapasağlam yedi gök bina ettik ve oraya parlak kandiller yerleştirdik.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Parlak ışık veren güneşi varettik;
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.
Diyanet Vakfı Meali
(Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık.
Edip Yüksel Meali
Parlayan bir lamba yerleştirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
İçlerine ışık saçan bir kandil astık.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve içlerine şa’şaalı parıl parıl bir kandil astık
Hasan Basri Çantay Meali
(Ona) parıl parıl parıldayan bir kandil asdık.
Hayrat Neşriyat Meali
Ve (orada) çok parlayan bir kandil (bir güneş) kıldık!
Kadri Çelik Meali
Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve çok parıldayan kandil kıldık.
Muhammed Esed Meali
ve [oraya güneşi,] parıldayan ışık yüklü lambayı yerleştirdik.
Suat Yıldırım Meali
Orada pırıl pırıl yanan bir lamba koyduk. *
Süleyman Ateş Meali
Ve (orada) parıl parıl parlayan bir lamba yarattık.
Şaban Piriş Meali
Işık saçan bir de lamba yarattık.
Ümit Şimşek Meali
Parıl parıl bir kandil astık.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bir de parıl parıl parlayan kandil yerleştirdik.
Yusuf Ali (English)
And placed (therein) a Light of Splendour?(5894) *
M. Pickthall (English)
And have appointed a dazzling lamp,
21 TANESİ PARLAYAN IŞILDAYAN,ALEV SAÇAN ANLAMINDA
November 29th, 2012 at 09:15
Mealciler de lastik top gibi çeviriyor zaten.farketmiyor.3 tane din adamı tv porgramına katılsın farklı yorumlar hemen çıkıyor ortaya.
İLHAN BEY bakıyorum da kutsal kitap ile ilgili anlatımlar için mecazi ya da sembolik ifadelere açıklama getirdiğimizde bizleri hemen konuyu saptırmak ve yalan yanlış şeyler söylediğimizi ifade ediyorsunuz.Ancak konu Kuran a gelince aynı durumu siz de yapıyorsunuz.
(
Sizi tebrik ederim
November 29th, 2012 at 16:28
BEN İNCİL VE TEVRATTA MECAZ, SEMBOLİK ANLATIM YOKTUR DEMEDİM.TARTIŞTIĞIM SEMBOLİK ANLATIMLA ANLATILMAK İSTENEN GERÇEK ÜZERİNE OLMUŞTUR. YANİ HER MECAZ VE SEMBOLİK ANLATIM, BİR GERÇEĞİ, O ZAMANKİ İNSANLARIN AKLININ ALABİLECEĞİ ÖRNEKLERLE ANLATIR. MESELA YUKARIDA ALEV ALEV PARLAYAN KANDİL BENZETMESİYLE ANLATILAN GERÇEĞİN GÜNEŞ OLMASI GİBİ.
CEYHUN SIMDI SANA DAHA BUYUK BIR MUCIZE GOSTERECEGIM HEM DE BENIM BASIMDAN GECEN BIR OLAY. bakın size benim başımdan geçen bir mucize benzetmeden bahsedeyim.GÜNEŞ YÙZEYINDEKI ALEVLERI ANLATMAK İÇİN KULLANILAN BAŞKA BİR BENZETMEDE ŞUDUR.
«Muhakkak o ateş, öyle kıvılcımlar atar ki, her biri saray gibi. Sanki o kıvılcımlar, sarı deve sürüleri(dir).» (Mürselât suresi 31-32)
BU AYETİ GÖRDÜĞÜMDE KENDİM BİLE İÇİMDEN “NE ALAKA ” DEMİŞTİM. ANCAK BİR GÜN ÖNÜME GÜNEŞ YÜZEYİNDEKİ PATLAMALARIN RESMİ GELDİ ŞOK OLDUM. SANKİ RABBİM BANA CEVAP OLARAK DELİL OLARAK BU RESMİ ÖNÜME ÇIKARDI.AMAN YARABBİ TÖVBE DEDİM AYNEN BİR DEVE SÜRÜSÜNÜ ANDIRAN BİR ALEV DEMETİYDİ. SANKİ BANA CEVAP İÇİN HAZIRLANMIŞTI. RESMİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN.
http://kuranihayat09.blogcu.com/gunesteki-sari-develer/6500150
November 29th, 2012 at 16:57
Tabii ki demedin ama o mecaz anlatımların ve sembolik ifadelerin açıklamasını yazdığımızda inanmıyorsun.bu ne demek?Sen benim yazdığım açıklamayı mantıklı bulmuyorsan ben de senin kitabındakini mantıklı bulmak zorunda olmuyorum demek zaten din tartışmaları da bu yüzden var
November 29th, 2012 at 18:42
SIZE ITIRAZIM SEMBOLIK ANLATIMLA ACIKLANMAK ISTENEN KONU ÌDÌ. BU TARTISMALARLA BÌZLER KARŞILIKLI IDDIALARIMIZI ORTAYA KOYUYORUZ. BÌZ FARKLI DELILLERIMIZI ORTAYA KOYMAKTAYIZ TARTISMALARDA BIRBIRIMIZI IKNA EDEMEYEBILIRIZ .. ÌKÌ FARLI GÖRÜŞ BÌRLÌKTE OKUYUCUNUN ANLAYIŞINA SUNULUYOR. AMACIMIZ INSANLARIN DOĞRU ÌMANI ÌKÌ FARKLI ANLAYIŞI GÒREREK BULMALARINA YARDIMCI OLMAKTIR.
November 30th, 2012 at 14:02
SİZE BİR SORUM VAR KURAN DA YAZILI
PEYGAMBERİN KURANDAN BAŞKA HADİSLERDE GEÇEN MUCİZESİ VAR MIDIR?
November 30th, 2012 at 14:48
ÇOK VAR.
November 30th, 2012 at 14:51
nerelerdedir kuran dan ayet verebilir misiniz
November 30th, 2012 at 15:37
PARDON BEN YANLIŞ ANLAMISIM. HADISLERDE COK VAR. KURANDA ÌSE AÇIK OLARAK YOK. ALLAH PEYGAMBERE VERDIĞI ASIL MUCÌZENÌN KURANIN KENDÌSÌ OLDUĞUNU VURGULAR.
December 1st, 2012 at 09:21
Geçenlerde tv de iki din adamı peygamberinizin mucizeleri var mıdır yok mudur tartışması yapıyorlardı.biri var diyor ve miraçı peygamberin yaptığı mucize olarak nitelendiriyor.öbür din adamı da buna itiraz ediyor.yani bu kadar basit bir konuda tartışıyorlar komedi gibi.
Halbuki İlhan bey in dediği gibi Hz.muhammedin hiçbir mucizesinden kuran da bahsedilmez.kuranın kendisi mucize olarak nitelendirilir.
December 1st, 2012 at 10:41
ASRIMIZ İSLAM İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ BİR ZAMAN DİLİMİ.HIRİSTİYANLARDA OLDUĞU GİBİ GELENEKLE VE GNOSTİK- MİSTİK DİN ANLAYIŞLARIYLA, İSLAM DA MAALESEF BİR ÇOK KONUDA ASLINDAN SAPTIRILMIŞTIR.BİZ DE DE TANRI ANLAYIŞI SAPTIRILMIŞ, PEYGAMBER, EVLİYA , ŞEYH,GAVS, KUTUP ANLAYIŞLARI TANRIYA EŞ HALE GETİRİLMİŞTİR.
KURAN İKİNCİ PLANA ATILARAK MEZHEP,HADİS, TARİKAT KİTAPLARI KURANIN ÖNÜNE GEÇİRİLMİŞTİR.KURAN MEALLERİ DE BU ANLAYIŞLARA GÖRE UYDURULMUŞTUR.ANA GRUP OLAN SÜNNİ VE Şİİ FARKETMEZ HEPSİNDE BU SAPMALAR VARDIR.SON YILLARDA ARTAN EĞİTİM KURUMLARIYLA İSLAM DÜNYASINDA HER ALANDA GELİŞEN VE YAYILAN GERÇEK KURANA DÖNÜŞ HIZLA ARTMAKTADIR.YANİ KUTSAL KİTABA DÖNÜŞ İSLAM DÜNYASINDA DA HIZLA YAYILMAKTADIR.
TABİ BU KONUDA MÜSLÜMANLAR ÇOK ŞANSLIDIR. HER NE KADAR DİN GELENEKLE BOZULSA DA KURANIN ORJİNAL METNİ İLK GÜNKÜ GİBİ KORUNDUĞU İÇİN ASLINA DÖNME KONUSUNDA AKLINI ÇALIŞTIRANLAR İÇİN BİR ENGEL YOKTUR. DOLAYISIYLA DİN ADAMLARIMIZ ARASINDA TARTIŞMALAR ÇOK HIZLIDIR.BENİM ÇOK DEĞİL 10 YIL ÖNCEKİ DİN ANLAYIŞIMLA BUGÜNKÜ ARASINDA ÇOK FARKLAR VARDIR.
December 1st, 2012 at 13:16
Eee nabıcaz peki peygamberin kuran ı kerim den başka mucizesi yoksa bunu nasıl açıklıcaz peygamberimiz nasıl peygamberdi ki allah ona hiç mucize vermedi bir de ahirzaman peygamberi. Allah mucize vermesi gerekmez miydi ahir zaman peygamberine. Bu peygamberi süpheli peygamber yarı peygamber konumuna sokmaz mı
December 1st, 2012 at 14:36
PEYGAMBERIN MUCIZESI YOK DEMEDIK.KURANDA AYRINTILI YAZAN YOK. HADISLERDE ‘ÇOK VAR DEDIM.SÌZ KURANDAN SORDUĞUN ÌÇÌN BÓYLE.
YAZMIŞTIM.
December 1st, 2012 at 15:16
İlhan bey güldürmeyin allahaşkına.bal gibi mucizesi yoktur.varsa 1 tane yazın bilelim.kuranda ayrıntılı yazan yok demişsiniz.yok ki yazsın.o zamanlar zaten mucizesi olmadığı için tartışmalar araplar arasında vardı ve bu tartışmalara istinaden kuran der ki DE Kİ BENİM MUCİZEM KURANDIR.hATTA peygamber ben gaybı bilmem demiştir ayetlerde geçer.eğer dininizde hadis mezhep tarikat gibi şeyler ön planda ama kuran mealleri arkada kalmıştır derseniz o zaman ben de derim ki kurandan göster bakalım yaptığı mucizesini.kuranda ayrıntı yoksa ki olmadığını söylüyorsunuz o zaman mucizesi zaten otomatikman yok demektir.bunu kalkıpta aslında var da işte kuranda ayrıntılı yazmıyor demek kıvırmaktan birşey değildir.
December 1st, 2012 at 15:39
KIVIRDIGIM FALAN YOK.TABIKI BEN GAYBI BILMEM VE BENIM HIÇ BIR GÜCÜM YOK DER.BEN RABBÌM BANA BILDIRIRSE BILEBILIRIM DER.BEN DE SÌZÌN GÌBÌ BÌR ÌNSANIM DER. ALLAHTA BUNU BELIRTIR. DEDIGIMIZ GIBI HADISLERDE SANIRIM EN AZ 600 CIVARINDA MUCIZEDEN BAHSEDILIR.
December 3rd, 2012 at 10:22
Hadislerin doğruluğu da zaten tartışılır olduğuna göre ve kuran da da mucizesinden bahsetmediğine göre mucizesi yok demektir.siz hem diyorsunuz ki hadislerin doğruluğu ve tarikat ve mezheplerin bu kadar ön planda olmaları yanlış,ve hadislerde mucizelerinden bahsedilir,ancak kuranda ayrntılı bahsedilmez.diğer taraftan da evet mucizesinin olduğunu kabul ediyorsunuz.siz de ozaman hadislere inanmak istiyorsunuz demektir.
bir şey ya vardır ya da yoktur.esas dikkate alınması gereken kuran olduğuna göre işte aslında var da ama yazmıyor demek ne demek
December 3rd, 2012 at 10:47
ARDE SEN NE AYAKSIN OĞLUM.NEYE İNANIYOSUN. HEP DE BENİM ATTIĞIM MESAJLAR ÜSTÜNE YORUM YAPIYOSUN SORU SORUYOSUN
December 3rd, 2012 at 10:47
Bakın İsra suresi 93.ayet
Veya altın bir evin olmalı, yahut göğe yükselmelisin ama oradan okuyacağımız bir kitap indirmezsen yine o yükselmene inanmayacağız.” De ki: “Fesubhanallah! BEN PEYGAMBER OLAN İNSANDAN BAŞKA BİR ŞEY MİYİM.
İSA SURESİ 59 AYET
Bizi mucize göndermekten alıkoyan, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semud milletine gözle görülebilen bir mucize, bir dişi deve vermiştik de ona zulmetmişlerdi. Oysa Biz mucizeleri yalnız korkutmak için göndeririz.
RAD SURESİ 7.AYET
İnkar edenler: “Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?” derler. Sen ancak bir uyarıcısın. Her milletin bir yol göstereni vardır.*
Bakın ayetler çok açık anlatıyor arapların tartışmalarını ve o na yönelik inen ayet şeklinde cevapları.Bırakın ayrınyılı yazıp yazmamasını Kuran çok açık şekilde mucizeyi neden peygambere vermedi bunu bile söylüyor.
Siz yukarda ne yazıyorsunuz.
PEYGAMBERIN MUCIZESI YOK DEMEDIK.KURANDA AYRINTILI YAZAN YOK. HADISLERDE ‘ÇOK VAR DEDIM.SÌZ KURANDAN SORDUĞUN ÌÇÌN BÓYLE.
YAZMIŞTIM.diyorsun.
Ben de sana kitabından cevap veriyorum başka yerden değil.yeteri kadar konu anlaşılmıştır sanırım
December 3rd, 2012 at 10:53
hiç bir ayak olduğum yok.bu arada düzgün konuşursan sevinirim.arada bu sitedeki tartışmaları okuyan biriyim sadece o kadar.bazen araya girip akkurta bir şeyler yazmadan duramıyorum o kadar.
December 3rd, 2012 at 11:50
BUTUN HADISLER UYDURMADIR DIYE BIR SEY YOK.KURANA AKLA VE BILIME TERS OLAN HADIS SORUN OLUR. KURANDA YARADAN INSANLARA MUCIZE ISTEYIP DURMAYIN. INANACAKSANIZ SIZE KURANDA BIRCOK DELIL SUNUYORUM DER. SIZE MUCIZE GOSTERMEKTEN ACIZ DEĞÌLÌM. ANCAK MUCIZEDEN SONRA INANMAZSANIZ HEPINIZI ANINDA CEZALANDIRIRIM DER.
ALLAH BILIYORKI ONLARI MUHATAP ALIP FIZIK KANUNLARINI DURDURARAK BIR MUCIZE GONDERSE BILE INANMAYACAKLAR.
ŞÌMDÌ BÌZIÌM GIBI SIRADAN BIR INSANA BILE ZAMAN ZAMAN MUHATAP ALIP MUCIZE BENZERI OLAYLARI YAŞATAN ALLAH KOCA PEYGAMBERINE MUCIZE VERMEMESI DUSUNULEMEZ. YANI 600 CIVARINDA NAKLEDILEN MUCIZELERIN HEPSI UYDURMA OLAMAZ. ÖZELLKÌKLE ÇOK KÌŞÌ TARAFINDAN NAKLEDILENLERIN COĞU DORUDUR.
ŞÌMDÌ ARDE ÌSTERKI ÌNCÌL GÌBÌ KURANDA DEVAMLI PEYGAMBERÌN HAYATINI ANLATSIN. KURAN PEYGAMBERIN HAYAT KITABI DEĞILDIR. TABÌ ÌNCÌLLER BIRILERI TARAFINDA HZ. ÌSANIN HAYATINI ANLATAN TARIH KITABI GÌBIDIR..
KURANDA HZ. MUHAMMEDIN YAPTILARINDAN COK AZ BAHDEDER.
December 3rd, 2012 at 12:19
Allahın insanlara sunduğu mucizeler insanların Allaha inanmaları için değil,mutlaka bir sebebe dayandığı içindir.yoksa iman etmeleri için mucize yapmamıştır.
yukarda sunduğum ayetler çok açık şekilde peygambere neden mucize verilmiyor bunu anlatır.kaldı ki bunu savunan bir tek ben değil sizin alimlerinizde bile bu tartışma var.peygamber açıkça ben insanım benden mucize beklemeyin sen ve senin gibiler de ısrarla mucize yakıştırması hadislerden yapmaya çalışıyor siz kendi kitabınızı bile bilmiyorsunuz.
December 3rd, 2012 at 12:39
Hadislerin uydurma olup olmadığının kuran akla ve bilime ters düşüp düşmedğinin kanıtını nasıl bulacaz peki?
Bakın ben geçenlerde peygamberinizin doğuştan sünnetli olduğunu hadis kitablarının birinde okudum tesadüfen. .şimdi kalkıpta sen burada cevap olarak hadi canım olur mu öyle saçma şey diyebilirsin.ama başka biri buna çok rahat inanabilir.aynı durum bırakın halktan kişiler için islam alimlerinin arasında bile bu ayrılıklar var.daha önce de yazdığım gibi geçenlerde tv de peygamberinizin mucizelerinden iki islam alimi tartışırken ayrı düştüler.biri öbürüne dediki eğer peygamberin mucize yaptığını savunuyorsan kitabını inkar ediyorsun.bu konuda bu kadar sertleştiler.
ben sana kendi kitabından çok açık deliller sunuyorum sen hala hadis kitablarının bazılarının doğruluğunu savunmaya ve dolayısıyla peygamberin mucize yaptığına okurları inandırmaya çalışıyorsun.
benim kitabıma sen ister inan ister inanma ama bizler için en azından tek bir kaynak var.sizin kaynaklarınızın ise ne olduğu belli değil
December 3rd, 2012 at 13:37
ARDE SEN NEYİN DAVASINDASIN BU KONULARI TARTIŞMAK İSTİYOSAN HİÇ GÜCENMEDEN SÖYLERİM TARİHTE HZ. İSA NIN VARLIĞINA DAİR BİR KANIT BİLE YOK KENDİSİNİN VARLIĞINA DAİR BİR KANIT BİLE YOKKEN BELKİ DE ONUN DA MUCİZELERİ YOKTU YA DA HİÇ VAR OLMADI. BELKİ DE HİÇ BİR PEYGAMBERİN MUCİZESİ OLMADI
NE MUCİZEYİ VEREBİLECEK BİR TANRI VAR NE DE PEYGAMBER
OLAMAZ MI:)
NE TARTIŞMA YAPTIĞINI NE SÖYLEDİĞİNİ İYİ BİL. YOKSA ÇOK SERT ELEŞTİRİLİRSİN
December 3rd, 2012 at 14:14
sen neden ateist sitelerine gitmiyorsun da burdasın.asıl sen neyi tartıştığını bilmiyorsun.hadi benim peygamberim İsa peygamber ve bu sitede bununla alakalı.ve ben buna karşılık yorum yapıyorum zaman zaman.senin hiçbir şeye imanın yokken neyi tartışmaya çalışıyorsun bu sitede ben de bunu anlamış değilim.
December 3rd, 2012 at 14:21
PEYGAMBER BEN İNSANIM BENDEN MUCİZE BEKLEMEYİN DEMİYOR. BURADA BİR NÜANS FARKI VAR. “BENDE BİR GÜÇ YOK ALLAH GÜÇ VERİRSE MUCİZE OLUR” DİYOR.
YANİ İKİ DE BİR MUCİZE İSTEMEYİN BU İŞ BENİM DİLEDİĞİM ZAMAN OLMUYOR.ALLAH VERİRSE OLUR DİYOR.İMAN İÇİN ALLAHIN KİTABI VAR. BU KURALLARA GÖRE İMAN EDİN.BEN HER ZAMAN MUCİZE YAPAMAM AMA BU KİTAPTA ARARSANIZ ÇOK MUCİZELER VAR.” DİYOR.
ALLAH’TA İMANI MUCİZEYE BAĞLAMAYIN MUCİZE VERDİĞİM ZAMAN İMAN ETMEZSENİZ SİZİ ANINDA CEZALANDIRIRIM” DİYOR.YOKSA ARTIK KİMSEYE MUCİZE VERİLMEYECEK DİYE BİR HÜKÜM YOK.
38-Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamber için mucize getirme imkanı yoktur. Her müddetin (yazıldığı) bir kitap vardır. RAD SURESİ
133. Onlar: (Muhammed) bize Rabbinden bir mucize getirmeli değil miydi? dediler. Önce gelen kitaplardakinin apaçık delili (Kur’an) onlara gelmedi mi? *
134. Eğer biz, bundan (Kur’an’dan) önce onları bir azapla helak etseydik, muhakkak ki şöyle diyeceklerdi: Ya Rabbi! Bize bir elçi gönderseydin de, şu aşağılığa ve rüsvaylığa düşmeden önce ayetlerine uysaydık! TAHA SURESİ
90. Onlar: “Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız.”
91. “Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın.”
92. “Yahut, iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah’ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin.” *
93. “Yahut da altından bir evin olmalı, ya da göğe çıkmalısın. Bize, okuyacağımız bir kitap indirmediğin sürece (göğe) çıktığına da asla inanmayız.” De ki: Rabbimi tenzih ederim. Ben, sadece beşer bir elçiyim.
94. Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf, “Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?” demeleri engellemiştir. *
95. Şunu söyle: Eğer yeryüzünde yerleşmiş gezip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten, peygamber olarak bir melek gönderirdik. *İSRA SURESİ
Bakara 145
Yemin olsun ki ( habibim! ) sen ehl-i kitaba her türlü ayeti (mucizeyi) getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen hakkı çiğneyenlerden olursun.
183. “Doğrusu Allah bize, (gökten inen) ateşin yiyeceği (yakıp kor edeceği) bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti” diyenlere şöyle de: Size, benden önce mucizelerle, (özellikle) dediğiniz (mucize) ile nice peygamberler geldi. Eğer doğru insanlar iseniz, ya onları niçin öldürdünüz? *
184. (Resulüm!) Eğer seni yalancılıkla itham ettilerse (yadırgama); gerçekten, senden önce apaçık mucizeler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren nice peygamberler de yalancılıkla itham edildi. ALİ İMRAN SURESİ
En’âm 25
(Mekkî 55) Onlardan seni (okuduğun Kur’an’ı) dinleyenler de vardır. Fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne perdeler, kulaklarına da ağırlık verdik. Onlar her türlü mucizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. Hatta o kâfirler sana geldiklerinde: “Bu Kur’an eskilerin masallarından başka bir şey değildir” diyerek seninle tartışırlar.
109. Kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka inanacaklarına dair kuvvetli bir şekilde Allah’a andiçtiler. De ki: Mucizeler ancak Allah katındandır. Ama mucize geldiğinde de inanmayacaklarının farkında mısınız? ENAM SURESİ
A’râf 146
(Mekkî 39) Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de iman etmezler.
Yûnus 13
(Mekkî 51) Andolsun ki sizden önce, peygamberleri kendilerine mucizeler getirdiği halde (yalanlayıp) zulmettiklerinden dolayı nice milletleri helak ettik; zaten onlar iman edecek değillerdi. İşte biz suçlu kavimleri böyle cezalandırırız.
20. Ona (Muhammed’e) Rabbinden bir mucize indirilse ya! diyorlar. De ki: Gayb ancak Allah’ındır. Bekleyin (bakalım) ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim. YUNUS SURESİ
December 3rd, 2012 at 15:14
ARDE GERCEKTE SIZDE TEK KAYNAKTA YOK. SADECE HZ.ISANIN HAYATININ AMLATILDIGI BÌR ÇOK KÌTAPLAR VAR. YANI HADIS KITABI BÌLE YOK.HER BÌRÌNÌZ BU KÌTAPLARA FARKLI ANLAM YÙKLÙYOR VE YÙZLERCE FARKLI KÌLÌSEYE BÒLÙNDÙNÙZ.DAHA HZ. ÌDANIN KÌM OLDUĞU GÌBÌ ANA KONUDA ANLA#ŞAMADINIZ.VAR OLAN KÌTAPLARINIZ ONLARDA BIRBIRIYLE ÇELIŞKÌLÌ.DAHA ONCEDE BELIRTTIK KURANA TERS OLAN HADISLER DÌKKATE ALINMAZ.HÙKÙM OLARAK KURAN YETER. HADÌSLER ÌSE KURANI AÇIKLAR.
ŞÌMDÌ PEYGAMBERIN SÙNNETLÌ DOĞDUĞUNU ÌSPATLAMAM VEYA DÌGER MUCÌZELERÌ ISPATLAMAM COK ÒNEMLÌ DEĞÌL. ÇÙNKÙ DÌNÌ HÙKÙM DEĞÌL.
December 3rd, 2012 at 19:21
İLHAN BEY O ŞEY AKLIMDAN BİR TÜRLÜ ÇIKMIYOR. ALLAH HABİBİM(SEVGİLİM) DEDİĞİ HERŞEYİ SENİN YÜZÜN SUYUN HÜRMETİNE YARATTIM DEDİĞİ PEYGAMBERE NASIL OLUR DA HİÇ MUCİZE VERMEZ MUCİZESİZ BIRAKIR. SONUÇTA ALLAH İÇİN BİR KAÇ MUCİZE GÖSTERSE VERSE AHİR ZAMAN PEYGAMBERİNE KENDİ SERVETİNDEN GÜCÜNDEN (ALLAHIN TABİRİYLE) HİÇBİRŞEY EKSİLMEZDİ DEĞİL Mİ?
GERÇEKTEN HZ. MUHAMMED’İN KÜÇÜK BÜYÜK HİÇ BİR MUCİZESİNDEN BAHSELMEZ Mİ KURAN I KERİM DE?
YEMİN EDİYORUM ÇOK ŞAŞIRDIM YA VALLA HİÇ BU KADARINI DA BEKLEMİYORDUM. YEMİN EDİYORUM EN GÜVENDİĞİM İNSANDAN HAİNLİK GÖRSEYDİM BU KADAR ŞAŞIRMAZ ÜZÜLMEZDİM.
BU ARADA HADİS KİTAPLARINDA YAZIYOR DİYOSUNUZ NE KADAR GÜVENİLİR OLABİLİR.
YA DA DAHA GENEL OLSUN HADİS KİTAPLARININ İÇİNDE ANLATILAN PEYGAMBERİN HAYATININ RİVAYETLERİN NE KADARI YÜZDE KAÇI GÜVENİLİR DOĞRU HADİSLERDİR.
December 3rd, 2012 at 21:04
CEYHUN BEY BU KADAR ŞAŞIRMAYIN.DÌNÌN ASIL KAÌDELERÌ KURANDA BELLÌ DIR. HADÌSLERDE BUNLARI AÇIKLANMASINA YARDIMCI OLUR. DEDÌĞÌMÌZ GÌBÌ BÌR HADÌS ZAYIFSA ZATEN ONU NAKLEDEN KIŞÌ GENELDE TEK KÌŞÌDÌR. UZMAN HADÌSÇÌLER BUNLARI TESBÌT EDÌYOR.BU ÌŞ ÌÇÌN KURULMUŞ GRUPLAR GÙNÙMÙZDE ÇALI#ŞMALAR YAPIYOR.
TEKRAR EDİYORUM.ALLAH KURANDA EY PEYGAMBER SANA HİÇ BİR MUCİZE VERMEDİM VEYA VERMEYECEĞİM DEMİYOR. ÇOK AÇIKÇA VERDİĞİ MUCİZELERDEN BAHSETMEZ DEDİK. BİZİM GİBİ SIRADAN İNSANLARDA BİLE OLAĞANÜSTÜ OLAYLAR YAŞADIĞIIZA GÖRE BİR PEYGAMBERİN BAŞINDAN MUCİZE GİBİ OLAYLARIN OLMAMASI MÜMKÜN DEĞİL.KURANDA ÇOK AÇIK BİR ANLATIM YOK DEDİK.AMA AŞAĞIDA VERECEĞİM MUCİZELERİ DESTEKLEYEN AZ DA OLSA BAZI AYETLER VAR. EN AÇIK İSTENEN BİR MUCİZENİN VERİLİŞİNİ AYETLERDEN GÖRELİM.
1-9. Hatırlayın ki, SİZ RABBİNİZDEN YARDIM İSTİYORDUNUZ. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu. *
10. Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece müjde olsun ve onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı. Zaten yardım yalnız Allah tarafındandır. Çünkü Allah mutlak galiptir, yegane hüküm ve hikmet sahibidir.
11. O zaman katından bir güven olmak üzere sizi hafif bir uykuya daldırıyordu; sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (verdiği vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak ve savaşta sebat ettirmek için üzerinize gökten bir su (yağmur) indiriyordu. *
12. Hani Rabbin meleklere: “Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kâfirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.
KONUYLA İLGİLİ NAKİLLERİ OKUYALIM.
Ali b. Ebi Talib (ra), İbn Abbas ve diğerlerinden rivayet olunduğuna göre “melekler, uçlarını omuzları arasına saldıkları beyaz birtakım sarıklar sarmışlardı.” Bunu, Reyhakî, İbn Abbas’tan naklettiği gibi, el-Mehdevî de ez-Zeccâc’dan nakletmiştir.
Ancak Cebrail (a.s), ez-Zübeyr İbn Avvâm’ın sarığına benzer sarı bir sarık sarmıştı. İbn îshak da böyle demiştir. er-Rabi der ki: Onların nişanları “siyah beyaz renkli atlar” üzerinde bulunmaları idi.
el-Beyhakî, Süheyl b. Amr (r.a)’dan şöyle dediğini nakletmektedir:
“Ben, Bedir günü siyah beyaz renkli atlar üzerinde sema ile arz arasında nişanlı bir takım kimseler gördüm. Bunlar, hem müşriklerden adam öldürüyor, hem esir alıyorlardı. Burada Süheyl’in ayrıca “nişanlı” ifadesini kullanması, siyah beyaz renkli atların âyet-i kerimede sözü geçen nişanın kendisi olmadığını gösterir. Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.”
Mücahid de der ki: Meleklerin atlarının kuyrukları ve yeleleri kesilmiş, alınlarında ve kuyruklarında renkli yünler ile sade yünden alâmetler bulunuyordu. (İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 4/362-363.)
2–Sahih hadis kaynakları, tarih ve siyer kitaplarının ittifakla belirttiği gibi, Hz. Peygamber(a.s.m) Bedir savaşında, eline aldığı bir avuç çakılı “yüzler kara olsun” diyerek düşmana doğru atmış ve o az bir avuç toprak/çakıl bütün düşman askerlerinin gözlerine girmiş, onları kaçırmış ve hezimetlerine vesile olmuştur. “Resulüm! Sen (o çakılları) attığın vakit -gerçekte- sen atmadın, lâkin Allah attı”(Enfal, 8/17) mealindeki ayette bu gerçeğe işaret edilmektedir.
3-Hz. Peygamber(asm) hanımlarından birine gizli bir şey söylemiş ve kimseye açmamasını tembih etmişti. Ancak, o Efendimizin diğer bir hanımına söylemişti. Vahiy ile bundan haberdar olan Hz. Peygamber (asm) söz konusu hanımına kendi sırrını başkasına açtığını söyeleyerek sitemde bulunmuştu. Hanımı, bundan nasıl haberdar olduğunu sorunca da Hz. Peygamber(asm) “Bunu bana her şeyden haberdar olan Allah bildirdi” diye cevap verdi.
“Hani peygamber zevcelerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, (o sözü) başkalarına haber verip Allah da bunu peygambere açıklayınca, peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince hanımı: “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. Peygamber de: ‘Her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah bildirdi’ “ (Tahrim, 66/3)
4-Kur’an’da, -fetihten iki sene önce inmiş olan- Fetih suresinde, çok açık bir ifadeyle Mekke’nin fethedileceği haber verilmiş ve Hz. Peygamber(asm)’in bu hususta gördüğü rüyasının tasdik edildiği vurgulanmıştır. İki yıl sonra gerçekten Mekke fethedilmiştir.
İLGİLİ AYETİ OKUYALIM
27-Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.”FETİH SURESİ
AYIN YARILMASI İLE İLGİLİ OKUNACAK SİTE
http://www.resulullah.org/ayin-yarilmasi-mucizesi
December 4th, 2012 at 10:35
yukarda yazdığınız tüm ayetler zaten benim dediğimi onaylayan ayetler.hala saptırmaya devam ediyorsunuz göz göre göre.artık karar okurlara kalsın.diyecek bir şey yok.kuran açık açık peygamberine mucize vermediğinin sebebini açıklıyor daha hala ne anlatıyorsun.tim sebep kıskançlık başka hiçbir şey değil.diğer tüm peygamberlere mucizeler verildi benim peygamberimde niye yok olmasın kıskançlığı ve bunun çırpınma nidaları.
açıkça diyor ki kuran geçmişte peygamberlere mucizeler verildi faka buna rağmen inanmadınız şimdi bu yetkiyi bu gücü versem ne olacak yine inanmayacaksınız asıl mucize kuranın kendisidir diyerek peygamberin mucizesinin olmadığını tam olarak açıklıyor bakın yukarda ne güzel yazmızsınız kendi ağzınızla.
“Doğrusu Allah bize, (gökten inen) ateşin yiyeceği (yakıp kor edeceği) bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti” diyenlere şöyle de: Size, benden önce mucizelerle, (özellikle) dediğiniz (mucize) ile nice peygamberler geldi. Eğer doğru insanlar iseniz, ya onları niçin öldürdünüz? *
YANİ MUCİZELER VERDĞİMİZ TÜM PEYGAMBERLERİ ÖLDÜRDÜNÜZ.şimdi mucize verilse ne olacak artık diyerek son noktayı kuran koyar.
incil ve özellikle kutsal kitap tarih kitabı değil tamamiyle derin bir Tanrı felsefesi ürünüdür.senin dediğin gibi değil
December 7th, 2012 at 22:29
17)İSRA SURESİ-1
Âyetlerimizi göstermek için, kulunu geceleyin Mescid-i Haram’dan, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya YÜRÜTEN Allah, Sübhan’dır (bütün noksanlıklardan münezzehtir). Muhakkak ki O, en iyi işiten, en iyi görendir.
İLHAN BEY PEYGAMBERİN MİRAÇ MUCİZESİNE İNANIYORSANIZ ŞUNU SORUCAM MİRAÇ GECESİNDE KURAN DA PEYGAMBERİ Mescid-i Haram DAN Mescid-i Aksa YA YÜRÜTEN TABİRİ YERİNE UÇURAN TABİRİ KULLANILSAYDI PEYGAMBERİN MİRAÇ MUCİZESİNE İNANMAK DAHA KOLAY OLMAZMIYDI?
HEM BUGÜNKÜ KUDÜSTEKİ MESCİDİ AKSA NIN PEYGAMBERDEN 150 YIL SONRA YAPILDIĞI GERÇEK OLMADIĞI SAHTE OLDUĞUNU GERÇEK MESCİDİ AKSA NIN TARİH TE MEKKE YE BİRKAÇ KİLOMETRE UZAKTA BİYERDE OLDUĞUNU SÖYLÜYORLAR ALİMLER. NEYE İNANCAĞIMIZI ŞAŞIRDIK
MİRAÇ MUCİZESİ PEYGAMBERİN EN BÜYÜK MUCİZESİ NEDEN KURAN DA AÇIK BİR ŞEKİLDE YOK
December 7th, 2012 at 22:29
17)İSRA SURESİ-1
Âyetlerimizi göstermek için, kulunu geceleyin Mescid-i Haram’dan, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya YÜRÜTEN Allah, Sübhan’dır (bütün noksanlıklardan münezzehtir). Muhakkak ki O, en iyi işiten, en iyi görendir.
İLHAN BEY PEYGAMBERİN MİRAÇ MUCİZESİNE İNANIYORSANIZ ŞUNU SORUCAM MİRAÇ GECESİNDE KURAN DA PEYGAMBERİ Mescid-i Haram DAN Mescid-i Aksa YA YÜRÜTEN TABİRİ YERİNE UÇURAN TABİRİ KULLANILSAYDI PEYGAMBERİN MİRAÇ MUCİZESİNE İNANMAK DAHA KOLAY OLMAZMIYDI?
HEM BUGÜNKÜ KUDÜSTEKİ MESCİDİ AKSA NIN PEYGAMBERDEN 150 YIL SONRA YAPILDIĞI GERÇEK OLMADIĞI SAHTE OLDUĞUNU GERÇEK MESCİDİ AKSA NIN TARİH TE MEKKE YE BİRKAÇ KİLOMETRE UZAKTA BİYERDE OLDUĞUNU SÖYLÜYORLAR ALİMLER.NEYE İNANCAĞIMIZI ŞAŞIRDIK
MİRAÇ MUCİZESİ PEYGAMBERİN EN BÜYÜK MUCİZESİ NEDEN KURAN DA AÇIK BİR ŞEKİLDE YOK
December 7th, 2012 at 22:31
YUKARDA YAZDIĞINIZ PEYGAMBERİN KURAN DA ANLATILAN 4 TANE MUCİZESİNDEN BAŞKA MUCİZE ANLATILMIYOR MU?
December 8th, 2012 at 12:25
BU AYETLERİN MİRAÇLA DOĞRUDAN İLGİLİ OLDUĞU ÇOK AÇIK DEĞİL. belirttiğiniz gibi o zaman daha mescidi aksa diye KUDÜSDE BİR YER VE İSİM YOKTU. ORANIN ADI BEYT-İ MUKADDES İDİ. MESCİDİ AKSA DİYE MEKKENİN 20 KM YAKININ DA BİR MESCİD VARDI. ZATEN AYETTE YÜRÜTÜLDÜ DİYOR Kİ YAYA GİDİLEBİLECEK BİR YERE İŞARETTİR. BEN SİZE BU YÜZDEN MUÇİZE OLAYLAR İÇİNDE BUNLARI YAZMADIM. AYRICA MİRAÇLA İLGİLİ HADİSLERDE ÇELİŞKİLİ. MİRAÇ OLAYI OLDUĞU KESİN HATTA BİRDEN FAZLA, ANCAK BEDENEN Mİ RUHSAL MI NET DEĞİL. BELKİ DE HER İKİSİDE OLDU VE HER İKİ ŞEKLİDE ANLATAN HADİSLER OLDUĞU İÇİN ORTAYA BİR KARMAŞIKLIK ÇIKTI.
OLAYI AYRINTILI ANLATAN AYETLER OLMAYINCA TARTIŞMA SÜRER GİDER. DAHA ÖNCEDEN DE YAZDIĞIM GİBİ BUNLAR SORUMLU OLDUĞUMUZ DİNİ BİR HÜKMÜ DEĞİL.
KURANDA BUNLARIN DIŞINDA ANLATILAN MUCİZE AYETİ YOK. AMA İNSANLAR BU DA VEYA ŞU DA VAR DİYEBİLİR.İSPATI MÜMKÜN DEĞİL.
December 8th, 2012 at 13:47
ABDÜLLAZİZ BAYINDIR BİLDİĞİN SAÇMALAMIŞ DİYOR Kİ YERYÜZÜNDE ALLAH VAR VE BİR KABUL ETMEYEN KİMSE YOKTUR BU İMKANSIZDIR DİYOR GÜYA KAFİR DEMEK GERÇEĞİ ÖRTEN DEMEKMİŞ ALLAH GERÇEĞİNİ ÖRTERMİŞ KAFİR.
GERÇEKTEN KAFAYI YEMİŞ BU ADAM ALLAH IN VARLIĞINA BİLEREK ARAŞTIRARAK İNKAR EDEN O KADAR ÇOK BİLİM ADAMI VAR Kİ. SADECE BİLİM DEN ÇIKAN HAKİKATLERLE ALLAH VAR OLAMAZ DEMİŞLER ADAMLAR
HİÇ BİLMİYORSA GİTSİN STEPHAN HAWKİNG İN EVREN İ TANRI MI YARATTI BELGESELİNİ İZLESİN
BU DİN ADAMLARI DA ÇARESİZLİKTEN KAFAYI YEMİŞLER YAV
December 8th, 2012 at 13:58
HADDİNİ AŞAN ÇÜMLE ETMİŞ OLABİLİR.
December 14th, 2012 at 13:36
İLHAN BEY SİZE BİRAZ SAÇMA GELEBİLİR AMA GENE DE BİRŞEY DANIŞICAM KURAN UKURKEN BAZEN HATA YAKALIYORUM MESELA ŞÖYLE BİR HATAYA DEĞİNECEĞİM:
YUSUF SURESİ 20. AYET ŞÖYLE DER:
Ve onu (Yusuf’u), az bir fiyatla, birkaç dirheme sattılar. Çünkü; ona karşı zahidlerden idiler.
YUSUF SURESİ 20. AYETTE DİRHEMDEN BAHSEDİLİR. İLK PARA M.Ö. 650 YILI CİVARINDA BASILDIĞINA VE HZ. YUSUF DAHA ÖNCE YAŞADIĞINA GÖRE BU BİR HATA DEĞİL MİDİR? KURAN I KERİM İN TARİHSEL KRONOLOJİK HATASI OLMAZ MI?
December 14th, 2012 at 13:37
İLHAN BEY SİZE BİRAZ SAÇMA GELEBİLİR AMA GENE DE BİRŞEY DANIŞICAM KURAN UKURKEN BAZEN HATA YAKALIYORUM MESELA ŞÖYLE BİR HATAYA DEĞİNECEĞİM;
YUSUF SURESİ 20. AYET ŞÖYLE DER:
Ve onu (Yusuf’u), az bir fiyatla, birkaç dirheme sattılar. Çünkü; ona karşı zahidlerden idiler.
YUSUF SURESİ 20. AYETTE DİRHEMDEN BAHSEDİLİR. İLK PARA M.Ö. 650 YILI CİVARINDA BASILDIĞINA VE HZ. YUSUF DAHA ÖNCE YAŞADIĞINA GÖRE BU BİR HATA DEĞİL MİDİR? KURAN I KERİM İN TARİHSEL KRONOLOJİK HATASI OLMAZ MI?
December 14th, 2012 at 13:49
YUSUF SURESİ 20. AYET ŞÖYLE DER:
Ve onu (Yusuf’u), az bir fiyatla, birkaç dirheme sattılar. Çünkü; ona karşı zahidlerden idiler.
YUSUF SURESİ 20. AYETTE DİRHEMDEN PARADAN BAHSEDİLİR. İLK PARA M.Ö. 650 YILI CİVARINDA BASILDIĞINA VE HZ. YUSUF BU TARİHTEN DAHA ÖNCE YAŞADIĞINA GÖRE BU BİR HATA DEĞİL MİDİR? KURAN I KERİM İN TARİHSEL KRONOLOJİK HATASI OLMAZ MI?
December 15th, 2012 at 09:25
AYET AZ BİR DEĞERE SATILDIĞINI ANLATIYOR. GÜMÜŞ PARANIN KULLANIMI SÜMERLERE KADAR UZANIR. GOOGLE DA ARAŞTIRIRSANIZ BULURSUNUZ.www.etarih.com SİTESİNDE YAZIYOR.
December 15th, 2012 at 11:47
AYETİN ORJİNALİNDE DİRHEM E DE SATTIK DİYOR HEM DE AZ BİR DEĞERE DİYOR. YANİ DİRHEMDEN PARADAN BAHSEDİYOR AYET
December 15th, 2012 at 11:54
AMA SÜMERLER TARAFINDAN KULLANILMASI YETMEZ DOĞRU OLABİLNESİ İÇİN MISIRLILAR TARAFINDAN DA KULLANIMINA DAİR BİLGİ DE GEREKLİ
December 15th, 2012 at 12:30
BİZ BU KADARINI BULDUK ONU DA SEN ARA.O DÖNEMLERE AİT NET BİR ŞEY BULMAK ZOR.AYETTE ANLATILMAK İSTENEN AZ BİR DEĞERE SATILDIĞIDIR.BİR KAÇ DİRHEM BUNU ANLATMAK İÇİNDİR.
December 26th, 2012 at 22:43
BENİM ANLAMADIĞIM ŞEY MADEM PEYGAMBERİN MUCİZELERİ VAR VE KURAN I KERİM 6-7 AYETTE BUNU BELİRTİYOR NEDEN BİR TANE OLSUN DİN ADAMI ÇIKIPTA BUNU BELİRTMİYOR. ORTALIKTA TVLERDE ABDÜLLAZİZ BAYINDIR GİBİ SAPIK HOCALAR DOLAŞIP PEYGAMBERİN NE MUCİZESİNİ KABUL EDİYORLAR NE KERAMETLERİ KABUL EDİYORLAR NE DE PEYGAMBERİN MÜMİNLERE YAPICAĞI ŞEFAATİ.
BUNLARA KARŞI TÜRKİYEDEKİ BÜTÜN HOCALAR DİLİNİ Mİ YUTTU DUT YEMİŞ BÜLBÜLE Mİ DÖNDÜKİ KURAN DAN VERİLEN KANITLARLA KARŞILARINA ÇIKIP ŞUNLARI SUSTURMUYOLAR. HALKIN AKLINI ZEHİRLİYOR BU İNSANLAR
December 26th, 2012 at 22:43
BENİM ANLAMADIĞIM ŞEY MADEM PEYGAMBERİN MUCİZELERİ VAR VE KURAN I KERİM 6-7 AYETTE BUNU BELİRTİYOR NEDEN BİR TANE OLSUN DİN ADAMI ÇIKIPTA BUNU BELİRTMİYOR.ORTALIKTA TVLERDE ABDÜLLAZİZ BAYINDIR GİBİ SAPIK HOCALAR DOLAŞIP PEYGAMBERİN NE MUCİZESİNİ KABUL EDİYORLAR NE KERAMETLERİ KABUL EDİYORLAR NE DE PEYGAMBERİN MÜMİNLERE YAPICAĞI ŞEFAATİ.
BUNLARA KARŞI TÜRKİYEDEKİ BÜTÜN HOCALAR DİLİNİ Mİ YUTTU DUT YEMİŞ BÜLBÜLE Mİ DÖNDÜKİ KURAN DAN VERİLEN KANITLARLA KARŞILARINA ÇIKIP ŞUNLARI SUSTURMUYOLAR. HALKIN AKLINI ZEHİRLİYOR BU İNSANLAR
December 27th, 2012 at 10:09
MAALESEF İKİ TARAFTA İPİN UCUNU KAÇIRIYOR. AŞIRILIĞA KAÇIYORLAR. TAMAM ALLAH KİTABINDA BANA İNANAN ĞÖNDERDIĞİM KİTABA GÖRE İNANSIN, MUCİZE İSTEYiP DURMAYIN DİYOR. AMA ARTIK MUCİZE VERMEYİ YASAKLADIM DEMİYOR. GAYBI YANİ GELECEĞİ-BİLİNMİYENİ ANCAK BEN BİLİRİM DERKEN BAZI İNSANLARADA BİLDİRİRİM DİYOR. ŞEFAAT BANA AİTTİR DERKEN BAZI İNSANLARADA ŞEFAAT İZNİ VERECEĞİNİ SÖYLER. BUNLARI İNSANLAR HIR İSTİYANLIKTAKİ GİBİ İNSANLARI AŞIRI YÜCELTMEMELERİ İÇİN TEKRAR TEKRAR VURGULAMIŞ.
ŞİMDİ HZ. MUHAMMED HAKKINDA EN AZ 600 CIVARINDA MUCİZE HADİSİ VAR DİYECEKSİN VE BUNLARI KURANDA AÇIKÇA ARTIK MUCİZE KİMSEYE VERMEDİM AYETİ DE YOK OLDUĞU HALDE UYDURMA DİYECEKSİN. HANİ DELİLİN YOK. NEYE GÖRE UYDURMA DELİL YOK.
PEKİ BİR HADİSİN GEÇERLİ OLMASI İÇİN BİR ÇOK KİŞİ TARAFINDAN AKTARILMASI GEREKİR DENİYOR. ÇOK KİŞİ UYDURAMAZ.EN AZ 600 KİŞİ NAKLETMİŞ. AYETE TERS DEĞİL. BAZI NAKİLLER BİRBİRİNE UYMAYABİLİR. AMA HEPSİ UYDURMA DİYEMEZSİN.AÇIK AYETTE BELİRTİLMEMİŞ BEN KURANDA AÇIK OLARAK BELİRTİLMEYEN ŞEYLERE İNANMAM DERSEN O SENİN TERCİHİNE KALMIŞ. AMA TÜMDEN HEPSİ UYDURMA DİYEMEZSİN.
DAHA DÜN AKŞAM ARKADAŞIM ANNESİNİN ÖLÜMÜNÜ ANLATTI. DEDİKİ,- HER YIL KIŞ İÇİN 3 TON ODUN ALIRKEN O YIL 500 KG ALDIRDI. DEDİ SİZ DEDİĞİMİ YAPIN BU BANA YETER. BİR ÖLECEĞİ YIL HASTA OLMUŞTU.ORUÇ TUTAMIYORDU. RAMAZAN YAKLAŞTIĞINDA RAABBİME YALVARDIM BANA YARDIM ETMESİ İÇİN BİR KOLAYLIK VERECEK DEMİŞTİ. RAMAZANIN İLK GECESİ SAHURA KALKTIK -ANNE DEDİM SEN NASIL TUTACAKSIN HASTASIN. DEDİ MERAKLANMA RABBİME DUA ETTİM BİR KOLAYLIK VERECEK. VE ERTESİ VEFAT ETTİ VE BİZE YARIM ÇUVAL ODUNU KALDI.
BAHARDA MEZARINI ZİYARET ETTİĞİMDE BÜTÜN MEZARI KIPKIRMIZI GELİNÇİKLER KAPLI İDİ. DİĞER MEZARLARDA TEK TÜK VARDI.
LAFIN KISASI BİZLER GİBİ SIRADAN İNSANLARA ALLAH GAYBI BİLDİR İRSE, MUCİZE GİBİ KERAMET GİBİ OLAYLAR YAŞATIRSA PEYGAMBERİNE HELE EN ÖNEMLİSİNE HİÇ BİR ŞEY VERMEDİ DEMEK HALT ETMEKTİR. TV LERDE AYNİ ŞEYLERİ SÖYLEYENLER YOK DEĞİL.
January 1st, 2013 at 13:21
1-9. Hatırlayın ki, SİZ RABBİNİZDEN YARDIM İSTİYORDUNUZ. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu. *
10. Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece müjde olsun ve onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı. Zaten yardım yalnız Allah tarafındandır. Çünkü Allah mutlak galiptir, yegane hüküm ve hikmet sahibidir.
11. O zaman katından bir güven olmak üzere sizi hafif bir uykuya daldırıyordu; sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (verdiği vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak ve savaşta sebat ettirmek için üzerinize gökten bir su (yağmur) indiriyordu. *
12. Hani Rabbin meleklere: “Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kâfirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.
ilhan bey bu ayetler hangi surenin kaçıncı ayetleri bilgi verirseniz sevinirim
January 1st, 2013 at 13:22
ilhan bey bu ayetler hangi surenin kaçıncı ayetleri bilgi verirseniz sevinirim iyi günler
1-9. Hatırlayın ki, SİZ RABBİNİZDEN YARDIM İSTİYORDUNUZ. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu. *
10. Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece müjde olsun ve onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı. Zaten yardım yalnız Allah tarafındandır. Çünkü Allah mutlak galiptir, yegane hüküm ve hikmet sahibidir.
11. O zaman katından bir güven olmak üzere sizi hafif bir uykuya daldırıyordu; sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (verdiği vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak ve savaşta sebat ettirmek için üzerinize gökten bir su (yağmur) indiriyordu. *
12. Hani Rabbin meleklere: “Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kâfirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.
ilhan bey bu ayetler hangi surenin kaçıncı ayetleri bilgi verirseniz sevinirim
January 1st, 2013 at 16:58
ENFAL SURESİNDEDİR
January 5th, 2013 at 00:36
selamlar!islamiyetin esası neyse yani amentüsü yahudiliğinde nasraniliğinde(hiristiyan yahudiliği)aslı kutsal yasanın ilk ayetine yaratanın ilk ve son oluşu benzersiz oluşu ki bu yasa ile bildirilmiştir.onun benzerinin olmadığı suretinin olamıyacağı on emirde belirtilmiştir.beni kime benzeticeksiniz ki o olayım yerleri ve gökleri yokken var eden o ben kimsem oyum diyor eşi ve ortağı yokken nasıl oğlu olabilir o ehaddir bu söz eski ahitdde geçer.selamlar!
January 5th, 2013 at 20:26
YAHUDÌLÌK ÌÇÌN HAKLISIN.AMA ELDE NASRANÌ KANAK YOK.
January 11th, 2014 at 08:15
Kardeslerim Selamlar! Ben bir Turkum ve Isa imanlisiyim!
Hepinize sevgi ve saygilarimi gonderiyorum! Hepmizin kardes olduguna inaniyorum.
*Her seye, her guce sahip olan Yuce Rabbimiz, Yuce Allah…Evreni kainati yaratan, bizleri yaratan Allah kendi sozunu korumaktan aciz midir? Allahin kendi yazdigi sozu koruyacak gucu yokmudur? Yuce Rabbin sozunu kim degistirebilir…Biz aciz kullari mi?
Tanrinin sozu degistirildi demek onu Hani konuma koyar..Hic dusundunuz mu? Iste Rabbin kendi sozleri…Alcak gonululukle okuyalim…
[Yeşaya]
(40:8) Ot kurur, çiçek solar,Ama Tanrımızın sözü sonsuza dek durur.››
[Matta]
(24:35) Yer ve gök ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.››
Saygilarimla
January 11th, 2014 at 11:26
TAMAM HAKAN BEY SİZDE BU KONUDA SİTEMİZİ OKUYUN VE VARSA ELEŞTİRİLERİNİZİ YAZIN
http://www.hzisahristiyanmiydi.com/incil-nasil-degistirildi/incil-nasil-degistirildi.html#more-213
January 12th, 2014 at 02:11
Ilhan bey, Yazilanlar konusunda soyle bir sorum var. Oncelikle su sorunun cevabini her insan verebilmeyi. Sunulan bilgilerin de uzerine gecen bir soru. Vermis oldugunuz bilgiler ile…Inanciniz konusunda buyuk bir cekisme var! Amacim kesinlikle saygisizlik degil, Sadece bu konunya aciklik getiremessek…Yazilanlarin ppek bir anlami yok! Sizin savundugunuz bilginin aciklamasi su oluyor; ” Yuce Rabbimiz Kendi sozujnu korumaktan aciz” Bu konuya bir cevap hak ediyor her inanan…Hic kimse…Tanriya inanip onun sozunu insan degistirdi diyemez bu kendi inanciyla celisir! Kuran soyle diyor
“Allah, yedi göğü ve aynı şekilde yeri yaratandır… Allah’ın her şeye gücünün yettiğini ve her şeyi ilmiyle kuşattığını biliniz.” (65/Talâk suresi, 12)
Sizin aciklamalariniz gore Siz Allahtan daha iyi biliyorsunuz anlamina gelmiyor mu? Bu yanlis bir yorum mu?? Bu cok buyuk bir suclama degil midir?
Ayrica bu soylenenler insan fikri ve dusuncesidir! Kuran da hicbir yerde Incilin Aslinin yazilanlarin degistiridigi yazmiyor!
Saygilarimla
January 12th, 2014 at 02:22
Yunus 10:64
“Dünya hayatında da, ahirette de müjde onlaradır. Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. Bu büyük başarıdır”
January 12th, 2014 at 11:51
BAKIN YUKARIDA İNCİL VE TEVRATIN NE HALE GETİRİLMİŞ OLDUĞUNU YAZAN BEN DEĞİLİM. BU İŞİN UZMALARI HIRİSTİYAN VE YAHUDİ İLAHİYATCILARIDIR. ŞİMDİ TEVRATTA “YAHUDİLER TANRININ SEÇİLMİŞ IRKIDIR VE ONLARI BÜYÜK MİLLET EDECEĞİM, BU TOPRAKLARI ONLARA VAAD EDİYORUM” DİYE BİR TANRI SÖZÜLERİ VAR.
BAKIYORUZ TARİHE BÖYLE BİR VAAD GERÇEKLEŞMEMİŞ. VAAD EDİLEN TOPRAKLARDA TEK BİR BÜYÜK DEVLET OLARAK 80 YIL YAŞIYORLAR VE DEĞİL BÜYÜK MİLLET OLMAK ON KABİLE TARİHTEN SİLİNİYOR. ORTADA BU TARİHİ GERÇEK VAR VE BİRDE TANRI VAADİ VAR. ŞİMDİ NE DİYECEĞİZ. TANRI VAADİNİ TUTTU MU DİYECEĞİZ. TUTMAMIŞ. O HALDE TANRI YALAN SÖYLÜYOR MU. HAYIR YALAN SÖYLEYEN TEVRAT GİBİ BİR KİTABI KENDİLERİ YAZIP BU TANRI SÖZDÜR DİYENLERDİR. BUNU TEVRATTA GÖRÜYORUZ.
“16 Her Şeye Egemen RAB diyor ki, “Size peygamberlik eden peygamberlerin Dediklerine kulak asmayın, Onlar sizi aldatıyor. RAB’bin ağzından çıkanları değil, Kendi hayal ettikleri görümleri anlatıyorlar
30 “İşte bunun için sözlerimi birbirlerinden çalan peygamberlere karşıyım” diyor RAB.
31 “Evet, kendi sözlerini söyleyip, ‘RAB böyle diyor’ diyen peygamberlere karşıyım” diyor RAB.
32 “Uydurma düşler gören peygamberlere karşıyım” diyor RAB. “Bu düşleri anlatıyor, yalanlarla, boş övünmelerle halkımı baştan çıkarıyorlar. Ben onları ne gönderdim, ne de atadım. Bu halka hiç mi hiç yararları yok” diyor RAB.
36 Bundan böyle, ‘RAB’bin bildirisi’ lafını ağzınıza almayacaksınız. Herkesin sözü kendi bildirisi olacak. Yaşayan Tanrı’nın, Her Şeye Egemen RAB’bin, Tanrımız’ın sözlerini çarpıtıyorsunuz siz.” (Tevrat-Yeremya-23)
KURANDA DA GÖRÜYORUZ.
“91….De ki: Öyle ise Musa’nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği Kitab’ı kim indirdi ? Siz onu kağıtlara yazıp (istediğinizi) açıklıyor, çoğunu da gizliyorsunuz.”(Kur’an-Enam-6)
O HALDE SORUN NERDE? SORUN ŞUR DA. “ALLAH SÖZLERİ SONSUZA KADAR SÜRER ASLA YOK OLMAZ” SÖZÜNÜ SİZ TEVRAT VE İNCİL ANLAR SANIZ BU İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMAZ BÖYLE ÇELİŞİR KALIRSINIZ.
MADEM RABBİN SÖZÜ KORUNACAK TA NEDEN TEVRAT VARKEN İNCİL GELİYOR VE BİRÇOK HÜKÜM DEĞİŞİYOR. HA DEMEK Kİ RABBİN SÖZLERİNİ BİRİLERİ DEĞİŞTİRİYOR AMA O DA TEKRAR ONLARI YENİLİYOR. İŞTE KURAN DA SON YENİLEMEDİR.ARTIK YAZI, KAĞIT VE MATBAA İŞLERİ İLERLEDİĞİ İÇİN DEĞİŞTİRİLMEDEN KORUNUYOR VE BİR DAHA YENİ PEYGAMBERE LÜZUM KALMIYOR.
GELELİM ALLAHIN SÖZÜNDE DURMASI İŞİNE HATA BU VAADİ AYNİ TEVRAT VE İNCİL GİBİ YİNE YAHUDİLERE VEYA HIRİSTİYANLARADIR DİYE DEĞİŞTİRENLERDE. ALAH BÜTÜN KUTSAL KİTAPLARDA “VAADİM İNANANLARA VE BENİM BUYRUKLARIMI YERİNE GETİRENLEREDİR.” DİYOR . DİĞER SİTEMİZDE BU KONUYU İŞLEDİK VERDİĞİM LİNKTEN OKUYABİLİRSİN
http://armagedonsavasi.com/6-yahudiler-tanr%C4%B1-n%C4%B1n-se%C3%A7ilmi%C5%9F-irk%C4%B1-m%C4%B1d%C4%B1r.html
PEKİ TAMAM DA BU EMİRLERİNİ YERİNE GETİRENLER KİM HANGİ DİNİN MENSUPLARI? SORUN İŞTE BURADA. AMA CEVABI BASİT. MADEM RABBİN KENDİNE İNANLARAI VAAD ETTİĞİ TOPRAKLARDA BÜYÜK MİLLET YAPMA VAADİ VAR. O HALDE BAKALIM BU TOPRAKLARDA YÜZLERCE YILDIR KİM HAKİM VE BÜYÜK MİLLET OLMUŞ GÖRELİM. OLAY BU KADAR BASİT.
January 28th, 2014 at 11:32
hak din islamiyettir
January 29th, 2014 at 18:36
uzun yıllar burda yaşayan bir koreli bana şunu sordu beni kim yarattı ebedi varlığının üzerine yemin eden bir tanrı mı yoksa yaratılanların üzerine yemin eden tanrı mı belki de hiçbiri. ben dedi anlamıyorum bu din işini, hadi anlatın adama ne anlatacaksınız.ben üşenmedim tüm kitaplarda ki yeminleri buldum. adam haklı beni kim yarattı diyor öğrenmek istiyorda kim öğretecek
January 30th, 2014 at 09:38
PEKİ YEMİNLERLE YARADANIN ANLAŞILMAMASI ARASINDA NE BAĞINTI VAR
February 24th, 2014 at 13:25
selam biraz geç oldu cevap vermem o koreli şunu demek istedi herhalde bir daha göremedim çünkü.insanlar yemin ederken kendisinden üstün olan inandığı birşey üzerine yemin ederler fakat yaratandan daha üstünü yoktur ki yemin etsin.mantıksız geldi adama herhalde ben bu konuyu başkalarına da sordum bilgisi olmayanlar ALLAHIN yemin etmeye ihtiyacı mı var bizi günaha sokacaksın diye konuyu kapattılar bazıları bu konuyu konuşmak istemediğini söyledi,konuşmak istemeyenler dini bilgisi olanlardı birde başka dinden olanlara sordum incilde ki ibraniler 6 13 teki yemin konusu yaratanın sadece kendi varlığının üzerine yemin ettiğini bu şekilde kendisinden daha üstün birinin olmadığını açıkça ortaya koyduğunu yazıyordu o zaman korelinin ne demek istediğini anladım o zaman her ne kadar yahudiler hz.isaya inanmasalarda hristiyanlarla aynı ALLAHA inanıyorlardı biz ise başka.bu insanın tüylerini ürperten korkunç birşey insanlar aslında aldatılıyordu ama kimler, biz mi onlar mı, yoksa hepimiz birden mi bu bende akıl tutulmasına yol açtı birde tv programında duanın gücü diye bir program seyrettim ilahiyatçılar vardı bilim adamları vardı ,bu konuda bir deneyden bahsettiler 1000 kadar budist rahip dua edip bir şehirde ki suç orannını azaltmışlar kayıtlara geçmiş bir deney o zaman bu koreli gerçekten daha da haklı çıktı birde etrafımda ALLAHA inandığını iddia eden ama yaptıklarıyla inkar edenleri gördükçe ki bu incilde yazıyor hepten kafam karıştı o zaman bu din meselesi nedir ne anlamı vardır neyin kavgasıdır bu, insan düşünmeden edemiyor biz neyin peşindeyiz herkes nerde doğarsa oranın dinini kabul eder tek doğru kendisidir kendi dinidir yani bu bir gerçek örneğin siz ilhan bey italyada doğmuş olsaydınız koyu bir katolik olacaktınız ve kendi dininizin doğru olduğunu kabul edecektiniz bu her insan için geçerli ama din değiştirenlerde var elbet ama müslümanken hristiyan olanlar çok fazla zaten öyle olmasaydı bu site olmazdı ne derseniz deyin insanlar manevi ihtiyaca cevap veremeyen bir inancı terkediyorlar tabii ki hristiyanlıktan müslümanlığa geçen çok insan var ama çok daha fazlası budizme hristiyanlığı ayakta tutmaya çalışan birde yehovanın şahitleri var tabii ki onlar büyük ölçüde başarılılar çünkü kutsal yazı olarak kabul ettikleri kitaplara sadık bir yaşam sürüyorlar bu da insanları etkiliyor hiçbir şekilde en ağır tahrik edici durumda bile sabırlarını sükünetlerini koruyorlar ve bu gücü ALLAHTAN aldıklarını söylüyorlar bu doğru olabilir mi bu konuda yorum yapmak haddim değil tabii ki çünkü hayır dersem ve aslında öyle ise o zaman helak olacağım kesindir evet dersem ve tersi ise aynen helak ortada gezmek galiba en iyisi ne diyelim bilmem anlatabildim mi
February 24th, 2014 at 15:25
SİZİNDE YAZDIĞINIZ GİBİ İNSANLAR GENELDE HİÇ BİR ARAŞTIRMA YAPMADAN AİLESİNDEN HAZIR BULDUĞU BİR İNANCI KABUL EDİYORLAR VE ÖNCE İNANIP SONRA BU İNANÇLARININ DOĞRULUĞUNU SAVUNUYORLAR VEYA ARAŞTIRIYORLAR.
BURADA ÇOK ÖNEMLİ OLAN NOKTA ŞU. O HALDE DOĞRUSU HANGİSİDİR. İŞTE BURDA ÇOK SAKİN OLUP DETAYLI BİR ARAŞTIRMA YAPMAK GEREK. KURAN DA DEVAMLI ŞU İKAZ VAR. “YA ATALARINIZ YANLIŞ BİR İNANÇTA İSE…..”
BİZ SİTELERİMİZDE BU AMAÇLA İNCİL VE TEVRATI DETAYLI ARAŞTIRDIK. BU DİNLERİN MENSUPLARININ SAVUNMALARINI DA SİTEMİZDEKİ TARTIŞMALAR BÖLÜMÜNDE SANSÜRLEMEDEN YER VERDİK. KİTAPLARIMIZI OKUYANLAR “AVRUPALI AYDIN BİR İNSAN NASIL OLURDA BÖYLE TUTARSIZLIKLARIN PEŞİNDE GİDER” DİYOR. ZATEN GİDEN DE PEK KALMADI. ONLARDA BU TUTARSIZLIKLARIN FARKINDA. BUNLARI BİZZAT HIRİSTİYAN İLAHİYAT PROFESÖRLERİ İTİRAF EDİYOR.
SİTEMİZİN “II.05.İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİ” BÖLÜMÜNE BAKINIZ.
ANCAK ALLAH BELLİ Kİ İNSANDA BİR İMAN GENİ VAR ETMİŞ. İNSAN BİR ŞEYE İNANMA İHTİYACI HİSSEDİYOR. VE BU İNANADIĞI BİR TAŞ TA OLSA MÜTEVAZİ OLUP YÜREKTEN DUA ETTİĞİ ZAMAN SANIRIM ALLAHIN RAHMAN VE RAHİM SIFATINDAN OLSA GEREK ŞİFA BULABİLİYOR. İNSANIN BU ÖZELLİĞİ ÇOK İLGİNÇ MESELA BİR KAĞITA ŞİFA OLSUN DİYE MUSKA GİBİ BİR ŞEYLER KARALASAN VE HASTAYA, PSİKOLOJİK BOZUKLUKTA BİRİSİNE TAKSAN YİNE FAYDA GÖRMEKTEDİR. MODERN TIP BUNU KEŞFEDELİ UZUN ZAMAN OLMUŞ TÜR ŞEYLERE PLASEBO ETKİSİ DİYE BİR İSİM TAKMIŞ..OKUYUNUZ
http://tr.wikipedia.org/wiki/Plasebo_etkisi
BU SİZİ YANILTMASIN. BU KONUDA BENİM YAŞADIKLARIMI BİLSENİZ BUNLAR GERÇEK MUCİZE DERSİNİZ. YANINDA DUA EDİLEN HASTALAR %70 DAHA ÇABUK İYİLEŞLİYOR. HATTA DUA EDİLDİĞİNDE BAYGIN OLAN YANİ DUADAN HABERLERİ OLMAYANLAR DA %50 DAHA ÇABUK İYİLEŞTİKLERİ SAPTANMIŞ.
VE BİR İNSAN ATEİST OLSA BİLE BU YOLLA ŞİFA BULABİLİR. BU SİZİ ALDATMASIN
GERÇEK DİNDE HER ŞEYİN HAKİMİ TEK BİR ALLAH VARDIR VE ONA EŞ OLAN YERYÜZÜNDE BAŞKA BİR KUTSALLIK YOKTUR. ONUN İNSANLARA GÖNDERDİĞİ BİLGİLER YANİ KİTAP İLİMLE AKILLA VE DOĞA İLE ÇELİŞEMZ.
BU ÖLÇÜ İLE ARAŞTIRIRSANIZ DOĞRUYU BULURSUNUZ.
February 24th, 2014 at 15:41
YANİ BİR İNSANIN KENDİ ÇEVRESİNDEN VE AKLINDAN MASUMÇA BULDUĞU BİR İNANÇTA GEÇERLİDİR VE BU SAMİMİ İNANCINDAN ONA RAHMET OLUR.
TA Kİ ONA GERÇEK DİN BİLGİSİ ULAŞINCAYA KADAR.
ALLAH KURAN DA “BİZ UYARICI GÖNDERMEDEN KİMSEYİ HESABA ÇEKMEYİZ” DER.
“YAHUDİ HIRİSTİYAN, SABİİLERDEN BİR ALLAHA VE AHİRET İNANIP SALİH AMEL İŞLEYENLAR KARŞILIKSIZ KALMAZ ” MAİDE-69 İLE BAKARA-62 DE KURANDA 2 YERDE BU DURUM AÇIKÇA BİLDİRİLMİŞ.
March 2nd, 2014 at 17:40
Hristiyanlar hiç olmassa inandıkları kitabı az çok biliyor müslümanlarsa doğduğundan itibaren ecdadına taparak yetişiyor,İslam hakkındaysa önce bir Allah’ın olduğu öğretiliyor,sonra dinlerin sonuncusu islamdır diye yutturuluyor ,birkaçta elham vs..arapça süre ezberliyor ve başka bişeyi sorgulamıyor Müslüman kardeşlerin büyük bi kısmı..yani demek istediğim sorgulama tembelliği asıl müslümanlarda olan bişey ,hristiyanlar sorgulamasaydı birçok reform,ilerleme,rönesans yada protestan hareketi gibi şeyleri yapamazlardı.Bu tip şeyler keşke islam alemindede oluşsa temenni ederiz darısı sizlerinde başına:))
March 2nd, 2014 at 20:50
ZATEN BU ANLAYISTAN DOLAYI YERINDE SAYDILAR
December 24th, 2014 at 21:10
Sayin klement size. Sorum olacak lutfen sorqularima yanit verin
February 1st, 2017 at 20:14
İncil değil kuran değiştirildi